01 Temmuz 2020 10:04

Van Gölü mültecilerin yeni ölüm rotası oldu

Van Gölü'nde onlarca mülteciye mezar olan tekne çıkarılmayı bekliyor. Gazeteciler ve hak savunucuları, sürecin şeffaf ilerlemesi gerektiğini ifade ediyor.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Ercüment AKDENİZ
İstanbul 

Yerelde çalışan gazetecilerin köylülerden aldığı bilgiye göre Van Gölü'nde batan bir teknede 100’ün üzerinde mültecinin boğulmuş olabileceği ifade edildi. Ne var ki bölgeye hareket eden gazeteciler içeri alınmadı. Dört gün sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yapılan açıklamada, teknede 55-60 kişi olabileceği, 6 kişinin cansız bedenine ulaşıldığı ve olayla ilgili 11 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Mültecileri yakından takip eden gazeteciler ve hak savunucuları, sürecin şeffaf ilerlemesi gerektiğini ifade ederek insan ticaretinin Van Gölü'nü merkez aldığına dikkat çekti. 

Kar altından çıkan mülteci cesetleriyle dikkat çeken Van, bir dönemdir mülteci taşıyan tekneler ve toplu boğulma vakalarıyla gündemde. Son olarak Çitören köyünden göle açılan bir balıkçı teknesi onlarca mülteciye mezar oldu. Derin sularda çıkarılmayı bekleyen teknede, onlarca mültecinin depoya kilitlendiği gelen bilgiler arasında. Van Barosu Göç ve İltica Komisyonundan Avukat Mahmut Kaçan Evrensel'e konuştu: “Köylülerden aldığımız bilgiye göre batan teknede 110 civarında insan olabilir. Gemi kaptanı kurtuluyor. Gece yarısı köye gidip durumu muhtara söylüyor. Kaptanın oğlunun da kayıp olduğu söyleniyor. Şu ana kadar 11 kişi gözaltında. İfadelerine ulaşmaya, olayın detaylarını anlamaya çalışıyoruz.”

ŞEBEKELER İÇİN EN KARLI, EN MAKBUL TİCARET

Van-İran sınırında gözle görülür bir göçmen ticaretinin yaşandığını ifade eden Kaçan, “Sınırın iki tarafını da içine alan bir rüşvet mekanizması var. Oldukça karmaşık ama insan kaçakçıları için rantabl ve risksiz bir ticaret bu. Bu yapılar uyuşturucu taşırken yakalansa sermaye gider diye düşünüyor. Göçmenler yakalansa etkin bir cezalandırma yok” diye konuştu. Kaçakçıların gidilecek güzergaha göre tarife belirledikleri ifade eden Kaçan, devamında şunları söyledi: “Kişi başı 500 dolar ile bin dolar arasında para alıyorlar. Öyle ki, Afganistan’dan Türkiye’ye uzanan bir insan ticaret ağı var. Birleşmiş Miletlerle çalışırken şuna tanık oldum: Paranın 500 doları peşin alınıyor, geri kalanı üçüncü kişiye sigorta olarak bırakılıyor.”

Van’ın Çaldıran ilçesinde 2013 yılında bir grup köylünün üzerine ateş açılması olayını hatırlatan Kaçan, “Olayda nişan daveti dağıtan 21 yaşındaki Nurettin Karakoç öldü. Savcılık evrakında, sınırda görevli askerlerin bir kaçakçının talimatı üzerine ateş ettikleri saptanmıştı. Ama maalesef adı geçenler bir ay tutulduktan sonra bırakıldılar. Hem İran hem de Türkiye tarafında sınırda görev yapan kişilerin mal varlığı araştırılmalı. Buralarda yoğun rüşvet ağı var" diye vurguladı.

İNTERNETTE GÖÇMEN TİCARETİ BORSASI

İnsan ticaretinin Instagram hesapları üzerinden yapıldığına da değinen Kaçan, sınır hattında ve Van Gölü çevresindeki köylerin de yozlaştırılarak bu ticaret ağına eklendiğini ifade etti. Kaçan, baro komisyonu olarak, kaçakçıların mülteci kadınlara tecavüz ettiğine dair bilgi aldıklarını da belirtti. Baro Göç ve İltica Komisyonunun acil önerileri ise şu şekilde: “Sığınma prosedürleri şeffaf, ulaşılabilir olmalı. Güvenlikçi yaklaşımlarla sorun hallolmuyor, tersine risk artıyor, yeni ölüm rotaları ortaya çıkıyor. Son dönemde İran’a doğru ‘geri itme’ vakaları görülüyor. Oysa sığınma temel bir hak olmalı ve bu konuda bir dönüşüm yaşanmalı.”

"GAZETECİLER ENGELLENİRSE NASIL AYDINLANACAK?"

Van’da serbest gazeteci olarak çalışan Ruşen Takva, batan tekneyi sosyal medyada duyuran ilk isimlerden. Olayın üzerine gitmek isteyen gazetecilerin bölgeye alınmamasını eleştiren Takva, “Bu kentte mülteci haberlerini daha çok benle Adnan Bilen yapıyoruz. O yüzden köylüler bizi bilir, bize ulaşır. Ama bilgiyi doğrulatmak kolay değil, yaptığımız iş kamu yararına ama onu bile engellediler” dedi.

Van’da kaçakçılığın kendi sektörünü oluşturduğunu belirten Takva, Erciş-Tatvan hattında Van Gölü'nün merkez rota hale geldiğini ifade etti. Batan tekneye benzer birçok tekneye bindiğini söyleyen Takva, “Kaçakçılar mültecileri depoda taşıyorlar, muhtemelen orada kilitli kaldılar” dedi.

Mezopotamya Ajansı Van muhabiri Adnan Bilen de şunları ifade etti: “Cumartesi gününden beri 4 gün geçti. Oysa süreç kapalı devre işlememeli. Köylülerden ikisiyle görüştüm, 100’den fazla kişi binmiş diyorlar. Daha kötüsü sabah 5’e doğru köye giden gazeteciler, kaçan başka göçmen gruplarına tanık olmuşlar. Onlar da bir sonraki tekneyi bekleyenler! Van Gölü'nde daha önce de nice ölümler yaşandı, adaya atılan mülteciler kendini ihbar ederek canını kurtardı.”

ÖNCEKİ HABER

Belediye işçilerinden eylem: Kıdem tazminatımızı gasbettirmeyeceğiz

SONRAKİ HABER

AABK Onursal Başkanı Turgut Öker’e"Cumhurbaşkanına hakaret" gerekçesiyle ceza

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...