29 Mayıs 2020 06:15

Soylu hedef gösterdi, Rosa Kadın Derneği takibe alındı

Rosa Kadın Derneği'nden Ruken Ergüneş, üyelerine dönük soruşturmada yer alan teknik takibin, İçişleri Bakanı Soylu'nun kadınları hedef gösterdiği döneme denk geldiğine işaret etti.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Arjin Dilek ÖNCEL

Rosa Kadın Derneği'nden Ruken Ergüneş, üyelerine dönük soruşturmada yer alan teknik takibin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kadınları hedef gösterdiği döneme denk geldiğine işaret ederek, operasyonla tüm kadınlara mesaj verilmek istendiğini belirtti. 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Rosa Kadın Derneği’ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında aralarında çok sayıda dernek yöneticisinin de bulunduğu 9’ü kadın 12 kişi geçtiğimiz günlerde “terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ruken Ergüneş, gözaltı ve tutuklamaları değerlendirerek, derneklerinin neden hedef alındığına ilişkin konuştu. 

"ÇALIŞMALARIMIZLA SUÇLANIYORUZ"

Ergüneş, gözaltı ve tutuklamalarla şiddeti önlemek isteyen kadınların hedef alındığını belirtti. Kadın kurumlarının kapatıldığı bir süreçte kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla kurulduklarını anımsatan Ergüneş, kadına yönelik şiddete ve çocuk istismarlarına karşı farkındalık çalışmaları yaptıklarını ve bu çalışmaları basın yolu ile kamuoyu ile paylaştıklarına değindi. Ergüneş, “Bütün kenti ilgilendiren çalışmalar yaptık. Tüm çalışmalarımız emniyetin bilgisi dahilinde idi. Fakat geldiğimiz noktada çalışmalarımız ile suçlanıyoruz. Suçumuz çok fazla kadına ulaşmış olmamız, bu onlar için sıkıntı oluşturdu sanırım” diye konuştu. 

TEKNİK TAKİPLERİN TARİHİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 2018 yılında Ankara'da katıldığı “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Programı”nda kadınları suçlayan, hedef gösteren ifadeler kurduğuna dikkat çeken Ergüneş, “İçişleri Bakanı, kadın örgütlerine yönelik, çalışmalarını kriminalize etmeye yönelik bir açıklaması olmuştu. Son operasyonda tutuklanan arkadaşlarımız hakkında açılan soruşturma dosyasına baktığımız zaman, yakın bir tarihe denk geliyor. O tarihten itibaren teknik takipler yapılmaya başlanmış. Teknik takiplerin yapıldığı tarih tesadüf değil. O tarihten itibaren yapılan bütün çalışmalarımız kriminalize edilmeye çalışılmış” dedi. 

KADINLARA TAHAMMÜLSÜZLÜK

Toplumun her alanına hükmetmeye çalışan, kendisine biat etmeyen tüm kesimleri "terörize" eden ve cezalandıran bir yönetim ile karşı karşıya olduklarını belirten Ergüneş, “Yapmadığımız bir yığın iş var hala. Ancak yaptığımız işler çok dikkat çekmiş olmalı ki, hedef alındık. Biz bunu bütün kadın çalışmalarına, Türkiye’de aktif çalışan bütün kadın kurumlarının çalışmalarına tahammülsüzlük olarak görüyoruz. Rosa üzerinden tüm kadınlara mesaj veriliyor. Kadına tahammülsüz olan, kadın düşmanı bu yaklaşımlar, kadınların örgütlü sesini susturmaya çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu. 

GİDECEKLERİ BİR ALAN KALMADI!

Sivil toplum örgütlerinin görevlerinden birinin, eksik veya hantal kaldığı yönlerde devleti zorlamak olduğunu kaydeden Ergüneş, “Bizde STÖ olarak yapmamız gereken şeyi yaptık. Çokta iyi yaptığımıza inanıyoruz. Şiddetin bu kadar tırmandırıldığı bir ortamda, gece gündüz çalışmamız gerekti. Gece gündüz çalıştık. Böylesi bir süreçte korkuyu bertaraf etmek, kadınlarla ortaklaşmak, iktidarı tehdit ediyormuş” diye konuştu. “Kadın mücadelesini biz vermeyelim de kim versin” diye soran Ergüneş, “Travma yaşayıp evlerimize mi kapanalım? Kadınları yalnız mı bırakalım? Sığınma evlerinin, şimdi zaten yerel yönetimlere kayyum atamaları yapıldı ve bu anlamda çalışma yürüten sığınaklar bir şekilde devlete bağlı kurumlara bağlandı. Kadınların gideceği alan kalmadı. Biz kadınların güvenle geleceği bir alandık. Amaç bu alanı yok etmektir” dedi. 

İKTİDARIN AÇIKLAMALARI

Çocuk yaşta evliliklerin önünü açan yasaların tartışıldığı günlerde en çok kadınların itiraz ettiğini söyleyen Ergüneş, böylesi bir süreçte derneklerinin hedef alındığını ifade etti. Ergüneş, “İktidarın kadın düşmanı açıklamalarından sonra biz böylesi bir şeyin olacağını öngördük" diyerek, derneklerine dönük operasyonla kadınlara mesaj verilmek istendiğine işaret etti. 

Derneklerinin 24 saat boyunca polis tarafından izlendiğini belirten Ergüneş, “Çalışmalarımız kriminalize edilmeye çalışıldı. Aramızdan birkaç arkadaşımızı seçerek onları kriminalize etme çalışıyorlar. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Bütün bunlar olup biterken kadınlar katlediliyor. Kadına yönelik şiddet uygulayan, tecavüz edenlerin serbest bırakıldığı ortamda, buna itiraz edenler, buna yönelik bu insanların tutuklanması için ceza almasına yönelik çalışmalar yürüten kadınlar, bugün onların boşaltıldığı yere cezaevine sokuluyorlar. Bu pandemi sürecinde her bir arkadaşımızın canı, sağlığı gerçekten tehlikede. Arkadaşlarımızın her birinin sağlık durumundan sorumludurlar" diye konuştu.

ŞİDDETE KARŞI MÜCADELEYE DEVAM

Çalışmalarının kesintisiz devam edeceğinin mesajını veren Ergüneş, şöyle devam etti: “Bulunduğumuz her yerde kadına yönelik şiddete karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Şu anda hali hazırda devam eden bir anket çalışmamız var. Evlerde kadınların emek sömürüsüne ilişkin, şiddete ilişkin Diyarbakır genelinde yaptığımız çalışmanın sonuna geldik. Bu ve bunun gibi çalışmalarımız, eylemlerimiz devam edecek." (MA) 

ÖNCEKİ HABER

Alaplı Ziraat Odası Başkanı: Fındık rekoltesi düşük olacak, fiyata yansıyacak

SONRAKİ HABER

Fransız otomotiv devi Renault, 15 bin kişiyi işten çıkartacağını duyurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa