“İktidar şiddeti önlemek yerine kadın örgütlerini sindirmeye çalışıyor”

Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
Diyarbakır

OHAL ve kayyum süreçlerinde kadın kurumlarına yönelik saldırıların sürdüğünü söyleyen İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Yüksel Aslan, Rosa Kadın Derneği’nin kadın mücadelesinde önemli bir boşluğu doldurduğunu ve kadın örgütlerinin sindirilmeye çalışmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. HDP Siirt Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ise, kadınların mücadelesinden rahatsız olunduğunu belirterek “Kadınları susturmaya yönelik saldırılarının sonuçsuz kalacağını ifade etmek istiyoruz” dedi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan, aralarında Barış Annesi Havva Kıran, Rosa Kadın Derneği yöneticileri, TJA üyelerin, kadın hakları aktivistlerinin ve siyasetçilerin de olduğu 18 kişinin Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri tamamladı. Diyarbakır Adliyesi'ne sevk edilen 18 kişinin savcılığa ifade vermesi bekleniyor.  Kadın kurumlarına yönelik gözaltıları HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ve İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Yüksel Aslan ile konuştuk.

“OHAL DÖNEMİNDE DE KADIN KURUMLARI KAPATILMIŞTI”

Uzun bir süredir kadın çalışmalarına yönelik bir saldırının söz konusu olduğunu belirten Aslan, şunları söyledi: “Kayyum ile beraber hızlı bir şekilde başlayan ve son dönemlerde devam eden, kadın çalışmalarını olabildiğince sindirme, çalıştırmama, eylem ve etkinliklerine müdahale edip soruşturma açmak gibi eğilimler ve yönelimler söz konusu. OHAL döneminde bütün kadın kurumları hukuk dışı bir şekilde kapatılmıştı. Bu dönemde kadına yönelik şiddette büyük bir artış oldu ve şiddete uğrayan kadınlar başvuracakları bir kadın kurumu bulamadılar, yalnızlaştılar. OHAL’den sonra kadınlar yeni bir dernek kurma çabasına girdiler. Rosa Kadın Derneği bu dönemde kuruldu. Gerçekten de kadına yönelik şiddet konusundaki boşluğu önemli bir oranda doldurdu. Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele Ağı oluşturuldu Diyarbakır’da. Bu ağ sayesinde her kurum kendi alanıyla ilgili yapabileceği konularda rol oynamaya başladı. Kayyumlar ile oluşan boşluğu önemli oranda doldurdular.”

“KADIN ÖRGÜTLERİNİN SİNDİRİLMEYE ÇALIŞILMASI KABUL EDİLEMEZ”

Özellikle Kovid-19 salgını sürecinde, kadınlar ile erkeklerin evde zaman geçirdiği dönemde kadına yönelik şiddet konusunda çok büyük bir artış gözlemlediklerini dile getiren Aslan şu ifadeleri kullandı: “Kadınlar evde yalnızlaştırıldılar. Bu süreçte şiddetle mücadele konusunda tek mücadele etmek zorunda kaldılar. Son çıkarılan aftan sonra cezaevinden çıkan erkekler kadına yönelik şiddette ve kadın cinayetlerinde rol oynadılar. Daha da önemlisi bayramdan sonra çocuk yaşta evliliğin önünü açan yasa gelecek. Uzunca bir süredir gündemde ve kadın kurumları bu yasayla çok büyük bir mücadele yürütüyorlar. Ancak mevcut iktidar yeniden gündeme getirerek uygulamak için çaba harcıyor. Kadın kurumları bu konu ile ilgili çok ciddi hazırlık yapıyorlar. Şiddetin arttığı, çocuk yaşta evliliğin önünü açan bir yasanın tartışıldığı bir dönemde kadın örgütlerinin sindirilmeye çalışılması kabul edilemez. İktidar şiddeti önlemek yerine kadın örgütleri sindirmeye, baskı kurmaya çaba harcıyor. Biz gözaltındaki arkadaşlarımızın yürüttükleri çalışmaları çok önemsiyoruz. Bu çabalarından dolayı gözaltına alınmaları ve soruşturma açılmaları asla kabul edilemez. Kadın arkadaşlarımız acilen serbest bırakılmalıdır.”

“KADINLARIN MÜCADELESİNDEN VE BİRLİKTELİĞİNDEN RAHATSIZLAR”

Özellikle pandemi sürecinde kadına yönelik şiddetin çok fazla arttığı, cinayetlerin devam ettiği ve iktidarın kadınların korunması konusunda isteksiz ve yetersiz olduğunun ortada olduğunu vurgulayan Meral Danış Beştaş ise, “Kadına bakış açıları, kadın ve erkekleri eşit görmemeleri, kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasal pozisyonlarına ilişkin bir sürü açıklamaları var. Diyarbakır’da da kadınların başvurularını alan, hak ihlallerini izleyen kadınları gözaltına aldılar. MYK üyemiz Özlem Gündüz de gözaltına alınanlar arasında. Bu kabul edilemez. İktidar kadına yönelik şiddeti uygulayanlara yönelik yapması gerekeni kadın hakları aktivistlerine yapıyor. Bu mücadeleden rahatsızlar. Kadınların mücadelesi, birlikteliğinden ve her zaman itirazlarını haykırmasından rahatsızlar. Ama kadın mücadelesi yargılanamayacağı gibi, kadınlar dünyanın her yerinde aynı sorunları yaşıyor ve bu yüzden de evrenseldir. Bu sorun sınırları aşan bir mesele. İktidarın kadın mücadelesinden ellerini çekmelerini, operasyon adı altında kadınları susturmaya yönelik saldırılarının sonuçsuz kalacağını ifade etmek istiyoruz” diye konuştu.

Diyarbakır'da gözaltına alınan kadınlara "8 Mart'a neden katıldın?" sorusu soruldu

Gülensu'da kadınlar ulaşım hakkı için kolları sıvadı: ‘Ulaşım bizim için zulüm’

8 Mart etkinliğinde bir araya gelen kadınlar: Yarınların umudu için daha çok dayanışma!

Özgürlük mü, örgütlülük mü?

Ankara üniversitelerinden ortak 8 Mart sempozyumu