13 Mayıs 2020 13:35

HABAŞ Demir Çelik Fabrikasında işçilere ikramiye ödenmiyor

Ücreti 4500 TL’ye ulaşan işçilerin işten atıldığı, ücretlerin 4 bin lirayı geçmemesi için sözleşme zammının verilmediği Habaş'ta salgın bahanesiyle hak gasbı devam ediyor.

Arşiv | Fotoğraf: Pixabay

Reklam

Turan KARA
İzmir

Covid-19 salgını öncesinde ücreti 4500 TL’ye ulaşan işçilerin işten atılması ve 4 bin lirayı geçmemesi için de sözleşme zammının verilmemesi sorunu ile gündeme gelen Habaş, salgını bahane ederek bu konuda istediklerini elde etti. Türk Metal Sendikası konu ilk gündeme geldiği günden beri bir açıklama yapmadı ve işçilere de “dava açacağız” demekle yetinmişti.

Habaş, salgın boyunca Aliağa Bölgesinde hiç durmayan tek demir çelik fabrikası olurken işçiler yüksek risk altında işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinden mahrum çalıştı. Salgın boyunca fabrika, belli sayıda işçi gerek kronik rahatsızlıktan dolayı bakanlık genelgesi olduğu için gerek de talep düşmesi sebebiyle kısmi çalışma ödeneğinden yararlanarak ücretli izne gönderildi. Ancak işçiler ücretlerinin sadece devletin ödediği kısmını aldılar. “İzne çıkarılmadan önce maaş avansı olarak 500 TL almıştık. Maaş olarak 60 TL yatmış sadece. Epeyi kesinti var, ne kestiklerini de niye kestiklerini de söylemiyorlar. Sendikacılar da bir şey bilmediklerini söylüyor” diyen bir işçi, bu kesintiler ve maaş hesaplamasından dolayı herkesin maaşlarının 4-5 gün geç yatırıldığını anlattı.

ÜCRETLER EKSİK, SİGORTALAR YATIRILMADI

İşçiler, işveren tarafından ödenmesi gereken yüzde 38’lik kısmın kendilerine tam ödenmediğini söylüyor. Bununla da yetinmeyen Habaş patronu, bu işçilere ikramiye ödemesi de yapmıyor. Şimdi işçilerin hem ücretleri eksik yatırıldı, hem sigortaları yatırılmadı hem de işçiler ikramiyelerden oldular. Günlerdir sendikadan açıklama bekleyen işçiler dün temsilcilerin “dava açacağız” sözünü duydular.

Genel merkez ve İzmir Şubeyi arayarak çözüm bekleyen işçiler, karşılarında hiçbir muhatap bulamadıklarını, temsilcilerin bile ortadan kaybolduğunu herkesin patron karşısında tek başına kaldığını, söyleyerek “Sendika falan, Türk Metal’miş, büyükmüş, Pevrul Kavlak’mış büyük başkanmış… Habaş’ta bir gram ağırlığı yok bunların, kapıdan içeri adım atamıyorlar, olmaz olsun. Onların büyüklüğü işçiye. Dün birçok arkadaş aradı söyledi, eyleme çağırıyorsunuz, mücadele diyorsunuz ama biz çağırdığımızda nerdesiniz diye soruyoruz ve cevap vermiyorlar.  Hatta izne çıkarılanları sanki gözden de çıkarmışlar gibi davranıyorlar” diyor.

ŞİRKET İDARESİ VE SENDİKA İŞÇİYİ İŞÇİYE KIRDIRMAYA ÇALIŞIYOR

İşçilerin aktardığına göre fabrika müdürleri işçileri birbirine düşürme gayreti olan bir açıklama yaptı. Müdürün kendilerine “Salgın boyunca çalışan işçiler, formenler şikayete geldi ve onlar çalışmadığı halde çalışanlardan çok ücret alacaklar, adil değil, dediler. Biz de patronla konuştuğumuzda patron bize ‘öyleyse izinde olan işçilerin ikramiyelerini ve ücretlerinin kalan kısmını ödemeyin’ dedi. Biz de çalışan işçilere haksızlık olmasın diye böyle yaptık” dediğini anlatan bir işçi şöyle devam etti: “Aslında olan öyle bir şey değil. Doğru, müdürün yanına gittik ama ona izne giden işçilere ücretleri ve ikramiyeleri ödenmesin demedik. Dediğimiz şey salgın boyunca hayati riskle çalıştık, ailemizi de riske attık. İkramiye, prim hadi hiç olmadı fazla mesai verilsin dedik. Biz böyle deyince çözümü diğerlerinin ücretlerini düşürmekte buldular.” diyerek fabrikada salgın boyunca insani şartlarda çalışma yapılmadığını da ekledi.

“SESİMİZİ ÇIKARMAMAMIZI SÖYLEYEN TEMSİLCİDEN ÇÖZÜM MÜ BEKLEYELİM?”

Bir Çelikhane işçisi de “önce üç ay boyunca herkes sırayla birer ay kısmi çalışma yapacak denilmişti. Sonra hep aynı kişiler 3 ay boyunca kısmi çalışma yapacak denilince de tartışma başladı. Onlar çalışmadığı halde bizden çok ücret alacak diye. Çoğunun ücreti yüksekti ondan dolayı. Ama hiç kimse onlar az ücret alsın demedi, aksine ya herkesin izin hakkı olmasını ya da çalışanlara prim verilmesini istedi herkes. Ama herkese izin hakkı olmayacak, kısmı çalışmadan hep aynı kişiler yararlanacak dediler” diye anlattı.

İşçiler Türk Metal’in işyeri temsilcisinin bölümleri gezerek hep aynı kişilerin izne çıkarılmasını “sesinizi çıkarmayın. İzne çıkarılanlar arasında elenenler olacak, işten çıkarılacaklar” dediğini anlatarak “işten çıkarma olacağını ve sesimizi çıkarmamamızı söyleyen temsilciden çözüm mü bekleyelim? ” diye soruyor.

Bir başka işçi ise “Sendikayı arayan, bu temsilcileri şikayet edenler oldu. Sözlesme dönemi üniteciler dediğimiz ünite temsilcileri belirlenmişti fabrikada. Ama bakıyorsun çelikhanede temsilcinin goygoycuları, haddelerde diğer temsilcinin hemşerileri, afyonlular falan… hepsi de kendilerine benziyor zaten. İşçileri bölen de bunlar oluyor çoğu zaman. Bu olayda böyle işyeri sorunlarında da böyle” diyerek işyerindeki sendika temsilciliği sorunlarını anlatıyor ve uzun zamandır temsilcilik seçimi yapılmadığına değiniyor.

“İKRAMİYELERİMİZİ NEDEN YATIRMIYORLAR?”

Habaş haddehanede çalışan bir işçi ise “Bizleri 12 gün hafta tatili olmadan çalıştırdılar, 23 Nisan resmi tatil günü bile çalıştık. Bize verdikleri ücret 9 günlük yevmiye. Gerisi nerde diyoruz ses yok. Sendikaya soruyoruz, bilmiyoruz diyor. 23 Nisan fazla mesai sayılması lazım, hafta tatili çalışma fazla sayılması lazım ama hesaplamamışlar bile. Kronik hasta olup gelmeyenlere ve kısmi çalışmaya gönderdiklerine 50-60 lira ikramiye yatırmışlar sadece, bir de izne çıkmadan 500 lira avans almışlardı o kadar. Kişi başı en az 1000 TL ve çalışılmayan günlerin de sigorta pirimi kaybımız var. Herkes hesaplama yapıyor benim 700 lira nerde diyor. Sokağa çıkıma kısıtlamasından dolayı kesilmiş! Mayıs ayında neredeyse 15 gün yasak var ne olacak bu işçinin hali? Pevrul Kavlak hiçbir kayıp olmayacak diyordu. İDÇ ikramiyeleri yatırmış. Ege Çelik ve Habaş neden yatırmıyor?” diyor. Haddehane işçisi ikramiyelerin yatırılmayacağını da amirleri olan bir mühendisten duyduklarını söyleyerek o anı şöyle anlatıyor “bizim başımızda neredeyse insanlıktan çıkmış bir adam var. Bu adam zulüm yaparak, bizleri aşağılayarak idarenin gözüne girmeye çalışıyor. Gülerek yanımıza geldi ve dalga geçerek çalışın daha fazla çalışın size ikramiyeler de ödenmeyecek sizin hak ettiğiniz bu dedi. Aşağı yukarı böyleydi söyledikleri. İlk başta inanmadık tabi ama sonra doğru söylediği ortaya çıktı.”

FABRİKALARDA İZNE ÇIKARILANLARIN İŞE DÖNMEYECEĞİ KONUŞULUYOR

Habaş gibi ikramiyeleri ödemeyen bir başka işletme de Ege Çelik. İDÇ’de ise ikramiyeler ile ücretlerin kesintisiz ve tam yatırıldığını söyleyen işçiler, en büyük sorunlarının daha az kişiyle çalışarak kendilerinden aynı üretimin istenmesi ve üzerlerindeki iş yükü olduğunu söylüyor. Habaş’ta yaşanan tartışma burada da benzer şekilde sürüyor; kronik rahatsızlığından dolayı genelgeyle ücretli izne yollanan işçiler geri dönebilecekler mi? İDÇ işçilerinin büyük bir kısmı, dönemeyeceği kanaatinde. Habaş’ta bizzat temsilcinin ağzından çıkan sözler burada işçiler arasında konuşuluyor: “Temsilcilik dönemeyecekleri yönünde açıklama yapmadı. Sadece benim kanaatim bu yönde. Nerden baksan kendi bölümümden hareket ederek 100 kişi civarında ücretli izinde kişi var diyebilirim. Tahminim tabi bu. Bir kere parasını devletten de alıyor olsalar şirketin zoruna gidiyordur bu durum. İçerde de tartışılıyor aynı şekilde, çalışmadıkları halde bizden iyi para alıyorlar diye. Ben öyle bakmıyorum, yıllarını vermiş insanlar bunlar, rahatsızlıkları var, idare etmesi lazım şirketin. Bize gelince, salgında kendimizi ve ailemizi riske atarak zorunlu şekilde çalışmamızın ve prim veya ikramiye bile almamamızın sorumlusu bu arkadaşlar değiller. Şirketin kendi vicdansızlığı! İşe başladık 2. günü çelikhanede ocak patladı. Bunlar hep risk, dolaylıda olsa korona etkisi diye bakıyorum. Ama işverenin müdürlerin ya da sendikanın umurunda mı dersen hayır tabi ki.”

HABAŞ’TAN AÇIKLAMA

Ulaştığımız Habaş yetkilisi ise iddialara ilişkin şunları söyledi: “Pandemiden dolayı bütün dünyadaki ve ülkedeki sıkıntı malum. Bizim de siparişlerimiz yüzde 60 iptal oldu, şu an yüzde 30 kapasiteyle çalışıyoruz. Belirli bir miktar personeli kısa çalışmadan faydalandırdık ama iddiaların aslı astarı yok. Biz ikramiyeler dahil bütün sosyal haklarını veriyoruz. Herhangi bir ücret kaybımız yaşanmıyor, yaşanıp yaşanmadığının matematiğini işçi yapacak. İşçiler, pandemiden önce mesaili çalıştıklarında aldıkları ücret ile pandemi sonrası mesai yapamadıkları için aldıkları ücrette bir fark olabilir. Şimdi zaten sipariş yok, biz yasalar çerçevesinde kısa çalışma ödeneğinden faydalandırıyoruz. Devlet kendi üzerine düşen sigorta primlerine esas kazancını veriyor biz de buradan işçilerin sosyal haklarını, primlerini, ücretlerini yatırıyoruz. Yasal olarak ücret kaybı yok. İşçi şöyle diyebilir, ‘Pandemi öncesi kasım, aralık, ocak ayında işler iyiydi, ben 50-60 saat mesai yapıyordum, 1000 TL fazla alıyordum, şimdi 1000 TL daha az alıyorum.’ Evet doğru ama çünkü mesai yapmıyor. Hukuka aykırı bir uygulama yok. Sendikanın konuya ilişkin açacağı dava başvurusu hakkında da açıklama yapan yetkili, “Hukuk devletinde yaşıyoruz. Türk Metal herhangi hak kaybı olduğunu düşünüyorsa hukuki süreç başlatabilir” dedi.

İşçilere gerekli bilgilendirmenin yapıp yapılmadığıyla ilgili ise birçok işçinin izinde olduğu bu sebeple kimilerine henüz bilgilendirme yapılmadığını ancak ilerleyen süreçte yapılacağını söyleyen yetkili, kronik rahatsızlığı olup eve gönderilen işçilerin işe dönmemem kaygısına dair ise, “Biz sınırlar açılıp ihracımız yükseldiğinde yeniden arkadaşlarımızla çalışmayı düşünüyoruz. Zaten Cumhurbaşkanı da bu süreçte işten çıkarmaları yasakladı. Habaş gibi köklü bir şirket emektarlarına ilişkin işten çıkarma gibi bir uygulama yapmayacaktır” dedi.

Reklam