Öcalan: Devlet çözüm için adım atmalı
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarının 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana müvekkilleri ile görüşmek için yaptığı başvurular, "Gemi bozuk", "Hava muhalefeti", "Gemi onarımda" ve "Gemi onarımdan döndü, ancak geminin liman başkanlığından alınması gereken evrakları eksik olduğu için faaliyet yapamıyor", "Resmi tatil nedeniyle personel faaliyeti yok" gibi iddialarla engellenirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümet Sözcüsü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Öcalan'ın ailesinin üzerinde herhangi bir tecrit olmadığını ve istedikleri an gidip ziyaret edebileceklerini iddia etti.
Erdoğan ve Arınç'ın iddilarına karşı DİHA'ya açıklamalarda bulunan Öcalan'ın kardeşleri Mehmet ve Fatma Öcalan, kardeşleri üzerinde yürütülen ağır bir tecrit olduğunu ve ailenin de avukatlar gibi aynı gerekçeler ile engellendiğini ifade etti. Mehmet Öcalan, 15 ayı aşkın süre içinde ağabeyi ile 2 kez görüşebildiğini belirtirken, Fatma Öcalan ise hiç görüşemediğini kaydetti.
'15, 20 GENÇ ÖLÜRKEN GÖRÜŞE ÇIKMAK İNSANİ DEĞİL'
Önemli bir süreçten geçildiğini belirten Mehmet Öcalan, 2011'in Ekim ayında 1 defa ve 21 Eylül 2012 tarihinde de 1 defa ağabeyi ile görüştüğünü ifade etti. Görüşün her hafta hakları olduğunu, avukatların ailenin adına her hafta görüş için başvurduğunu söyleyen Öcalan, 15 ayda 2 defa görüşe izin verildiğini belirtti. Öcalan, son görüşmesi hakkında da şu bilgileri verdi: "Selahattin Demirtaş ve Adalet Bakanı'nın istemiyle adaya götürüldüm. Orada bana ağabeyimin görüşmek istemediğini söylediler. Ben de mutlak görmek istediğimi belirttim. Bunun üzerine cezaevi müdürü 'Sen uzaktan izle ben ağabeyinle gezeyim, durumunu gör' dedi. Ben de tamam dedim. Müdür ile ağabeyim koridorda gezerken, ağabeyim beni gördü. Sonra görüşmemize izin verdiler. Ağabeyim 'Dışarda hergün 15, 20 genç ölürken bizim görüşe çıkmamız insani değil, ancak gelmişsin görüşelim. Devlet eğer çözüm istiyorsa oyalama yerine çözüme dönük adımlar atmalıdır. Bizim çözüm projelerimiz önlerindedir. Ancak oyalama taktiğini kullanıyorlar. Her gün gençler ölüyor. Sokaktan geçen insanlarımız cezaevine atılıyor. 10 bin insan boş yere cezaevine atıldı. Bizden katkı istiyorlarsa adım atsınlar, sonuna kadar katkı sunalım. Ancak amaçları oyalamak ise yapabileceğim bir şey yok. Herkes işini doğru dürüst yapmalıdır' dedi. Sağlık durumu iyiydi. Ancak ilk kez sakallı gördüm. Kendisi de orada direniyordu" diye konuştu.
'HERKES İŞİNİ TAM YAPSIN'
Öcalan, ağabeyinin ağzından şu cümleleri aktardı: "Herkes işini tam yapsın. PKK bir şey yapmak istiyorsa tam yapsın. BDP bir miting düzenlemek istiyorsa en kalabalık mitingi yapsın. Küçük gösterilerle çözüm bulamaz. Devlet, hükümet de çözüm istiyorsa gerçekçi yaklaşsın. Masalarında çözüm önerilerimiz var, adım atsınlar. Orta yolu buluruz. Yoksa oyalamaktan vazgeçsinler. Çözümü onlar tıkadı. Sonra da Silvan saldırısını bahane ettiler. Oysaki saldırıdan önce çözümü hükümet tıkamıştı. Yol haritamız, Oslo protokolleri önlerindedir. Yeterki adım atsınlar. Çözüm çok kısa sürede gerçekleşir."
Ağabeyinin her gün yaşanan can kayıplarından çok rahatsız olduğunu ve 10 bini aşkın Kürdün tutuklanmasını kabullenmediğini belirten Öcalan, Erdoğan ve Arınç'ın "Ailenin görüşmesinin önünde engel yok" iddialarına ilişkin de şunları söyledi: "Gerçekçi olsunlar. 15 ayda 2 defa görüşmemize izin verdiler. Şimdi de kimse bize herhangi bir bilgi vermedi. Kimse bizi görüşe çağırmadı. Avukatların adımıza müracaatına da aslı olmayan gerekçeler ile izin verilmiyor. Şimdi ben kalkıp gitsem benimle görüşeceğini sanmıyorum. Çünkü sorunun çözümü konusunda atılan tek adım yok. Önce adım atsınlar sonra gerçekleri konuşsunlar. Avukatlarına, PKK ve BDP'ye tavrından değil, çözüm için adım atılmadığı için görüşmeyi doğru bulmuyor. 'İnsani değil' diyor. Çünkü asker, polis, gerilla her gün 15, 20 gencin ölmesini kabullenemiyor. 10 bini aşkın Kürdün sebepsiz yere cezaevlerine atılmasını kabul etmek istemiyor."
'3-4 METREKARE YERDE ÇÖZÜME KATKI SUNAMAM'
Ana akım medyanın ağabeyinin herşeyi kendisi için istediği yönünde yaptıkları haberlerden rahatsızlığını ifade eden Öcalan, ağabeyinin 21 Eylül görüşmelerindeki söylemlerine ilişkin şunları söyledi: "3-4 metrekarelik yerde çözüme katkı sunamayacağını belirtti. Kendisine yönelik bir talebi olmadığını, ancak çözüme katkı sunabilmesi için koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini kaydetti. Devletin istemesi noktasında çözümün çok kısa sürede gerçekleşeceğini söyledi. Ağabeyim, 'Yok oyalamaya devam ederlerse bugün eğer günde 15, 20 genç ölüyorsa, gelecek yıl korkarım bu sayı yüze çıkacaktır. Ben bunun önünü kesmek istiyorum' dedi. Ölümlerin önünü kesmek istediğini vurguladı. Bir Kürt sorunu olduğunu, bugün çözülmezse yarın başka şekilde yine ortaya çıkacağını kaydetti." Tahmininin ağabeyinin görüşe çıkmayacağı yönünde olduğunu dile getiren Öcalan, adım atılmaması durumunda görüşün de gerçekleşmeyeceğini ifade etti. Cezaevlerinde süren açlık grevlerininin Öcalan ailesinin uykularını kaçırdığını söyleyen Öcalan, "İnsanlarımız 58 gündür aç. Çözüm istiyorlarsa adım atsınlar. Talepler çok doğal insani haklardır. Bunları yerine getirmek sorun olmaz, aksine sorunun çözümünü sağlar. O zaman biz de elimizden geleni yapalım. Yok hiç adım atmazlarsa biz ne yapabiliriz ki?" dedi.
'HÜKÜMET İSTEMİYOR'
2 Nisan 2011 tarihinden beridir kardeşi ile görüşemediğini ifade eden Fatma Öcalan ise, Erdoğan ve Arınç'ın iddilarına ilişkin şöyle konuştu: "Ne avukatları ne bizi götürüyorlar. Biz gitmek istiyoruz. Bizi kimse çağırmadı. Avukatların başvurusuna da olumsuz yanıt veriyorlar. Yazıktır bu insanlarımız 58 gündür aç. Erdoğan çözüm doğrultusunda adım atarsa ne kaybeder. İnsan bir gün oruç tutarken zorlanıyor. Bunlar 58 gündür aç. Hükümet istemiyor bizi görüşe götürmüyorlar." (Urfa/DİHA)
Evrensel'i Takip Et