İngiltere'den bir otobüs şoförü: Direksiyon başında tam gaz ölüme yolculuk
"İşyerinin şoförleri, makinenin bir parçası olarak görülüyor. İnsani duygularından uzak tavırlarıyla, sözde şoförlerin çıkarlarını savunan Unite Sendikası da olanlara kör ve sağır tavrını sürdürüyor."

Fotoğraf: Pixabay
İLGİLİ HABERLER

Koronavirüs nedeniyle 1006 can kaybının yaşandığı Türkiye'den gelişmeler (10 Nisan)

Birleşik Krallık’ta son 24 saatte 1325 kişi Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti
Savaş YADIRGI
Otobüs Şoförü/Londra
Bizler, İngilizlerin “front line” (ön cephe) diye nitelendirdiği sağlık çalışanlarıyla aynı risk grubunda olan, İngiltere’yi sırtında taşıyan otobüs şoförleriyiz. Çalıştığımız işyerleri, biz otobüs şoförlerine herhangi bir koruma (maske, eldiven, dezenfektan) vermeden bizden işimizi yapmamızı bekliyorlar.
İngiltere Başbakanı zenginlere, sermayeye 350 milyar bütçe ayırdı, sıradan vatandaşı da ölüme terk edip adeta “Ölüyorsanız evde ölün” dedi. (Kendisi de can çekişiyor) Savaşa milyarlarca para ayıranlar için maske, eldiven, solunum cihazı üretmek çok da zor olmamalı. Başbakan gibi işyeri de bize kısaca “Ölün” diyor.
Şimdiye kadar dokuz şoför arkadaşımızı virüsten yitirdik. İşyerinde kaç arkadaşımızın hasta olduğunu bilmek için test kiti istedik. Bizimle dalga geçtiler. Doktorların dahi test kiti bulamadığını söylediler. Bize giderek çoğalan arkadaşlarımızın hasta haberleri geliyor. Kaç kişi hasta bilmiyoruz. Çoğu şoför arkadaşımız bunu bilmeden çalışıyor. Ve tam ücretini alamama korkusundan, birkaç ağrı kesici alıp işine devam ediyor. Bu da virüsün diğerlerine bulaşmasına neden oluyor. Hasta olduğu için izinli olan arkadaşları da sıkıştırıp ne zaman işe dönüleceği sorulmakta.
İşyerinin şoförleri, makinenin bir parçası olarak görülüyor. İnsani duygularından uzak tavırlarıyla, sözde şoförlerin çıkarlarını savunan Unite Sendikası da olanlara kör ve sağır tavrını sürdürüyor. Çalışanlar bunun farkında ve şimdiden sendika üyeliklerini iptal etmeye başladılar bile.
İşyerinde ilaçlanma, maske, eldiven diye bir şey yok. Sadece şoförler kendi korumalarını kendileri sağlıyorlar.
Böyle gidersek virüs eninde sonunda bize de bulaşacak. Evimizde bizi bekleyen yaşlılarımız var, çocuklarımız var. Ölümcül bir hastalığı çocuklarına kim bulaştırmak ister? Bir daha söylüyorum ki; “Biz risk grubunda olanlar ölüme mahkum değiliz.”
Patronlar, bizi robot yerine koyup bir eşya gibi davranmalarından vazgeçmeliler. Otobüslerin bizsiz işe yaramaz birer demir yığını olduğunu, yeterli önlemler alınıp (maske, eldiven, otobüs ilaçlanması, dezenfektan) şoför kabinleri tam koruma sağlanmalıdır.
Bir daha söylüyorum ki; “Biz risk grubunda olanlar ölüme mahkum değiliz.” Alınacak önlemlerle ölümler durduralabilir. Çok geç olmadan harekete geçilmeli. Onca itirazımıza rağmen, ne işveren, ne hükümet ne de sendikamız önlem alma noktasında bir adım atıyor. Biz şoförler, resmen tam gaz ölüme gönderiliyoruz.

Evrensel'i Takip Et