08 Nisan 2020 14:09

Batı’daki bizler için karantina hayat kurtarıyor, Gazze'de birçok kişiyi öldürecek

İsrail hükümeti günde birkaç kez elleri yıkamanın önemini vurgularken, Gazze sakinleri içme suyunun bile eksikliğini çekiyor. Gazze’de, çok az test kiti var ve sadece 144 kişiye test uygulandı.

Gazze Şeridi'nde koronavirüse karşı yapılan dezenfekte çalışması | Fotoğraf: Abed Rahim Khatib/AA

Paylaş

Prof. Neve GORDON
Haaretz

İnsanlar Facebook’ta “Sevgili dünya: Karantina ne durumda?​” -Gazze” gönderisini paylaşmaya başladıklarında bir rahatsızlık hissettim. Gönderiler, Gazze Şeridi’nde sıkışmış 2 milyon Filistinli ile empati yaratmaya çalışsa da, Batı’nın özgür insanlarıyla Gazze’deki 13 yıllık kuşatmayı karşılaştırmak en hafifiyle tatsız bir durum oluşturuyor. Virüsün askeri kontrol noktalarını aşıp da 13 Filistinliye bulaştığı tespit edilmişken bu karşılaştırmanın çarpıklığı trajik bir biçimde daha da belirgin bir hal aldı.

Gazze sakinleri yalnızca virüsün neden olduğu doğal komplikasyonlardan değil, ayrıca koronavirüs salgınıyla mücadele etmek için hayati görülen üç kategoride de kuşatmanın oldukça dezavantajlı bir durum yaratmasından muzdarip olacaklar: Sağlık hizmetlerinden, sağlık düzeyini belirleyen sosyal koşullardan ve bir kişiyi diğerinden uzak tutmayı sağlayan sosyal mesafenin korunması kabiliyetinden.

SAĞLIK HİZMETLERİ

Son birkaç hafta içinde, dünyadaki sağlık sistemlerinin mevcut halleriyle ve bunların koronavirüsün ölüm oranına etkileriyle ilgili olarak kapsamlı bilgiler yayımlandı. İtalya ve İspanya’dan farklı olarak virüs yayılımı üzerinde ciddi bir kontrol sağlamayı başaran Güney Kore’yi baz alan uzmanlar, testlerin hayat kurtarmada çok önemli olduğunu ifade ediyorlar. Ancak, bugün Gazze’de, çok az (yaklaşık 200) test kiti var ve 24 Mart’tan itibaren sadece 144 kişiye test uygulandı.

Ayrıca bazı ülkelerde hastaneler ventilatöre ihtiyaç duyan çok sayıda hastaya yetmediği için insanların öldüğünü biliyoruz. ABD ve İsrail’de doktorlar, mevcut ventilatörlerin sayısının -her 100 bin kişiye sırasıyla 52 ve 40- yeterli olmadığı konusunda uyarıda bulunuyorlar. Gazze’de ise her 100 bin kişi için üç ventilatör var, bu birçok insanın ölebileceğini gösteren bir oran.

Gazze, her 1000 kişiye 1,3 yatak sağlayan 30 civarında hastane ve büyük kliniğe sahip. İsrail’de bu sayı iki katından fazla -her 1000 kişi için 3,3 yatak- iken, AB ortalaması ise 5,4.

Gazze ve bu yerleşim bölgesini 40 yıldır işgal ederek sınırlarını kontrol etmeyi sürdüren İsrail ile arasındaki fark yalnızca vahim bir durum olmakla kalmıyor, ayrıca Harvard Üniversitesinden Prof. Sara Roy’un “kalkındırılmama” dediği şeyin de bir ifadesini oluşturuyor: Gazze nüfusunun ekonomik ve sosyal becerilerinin kasıtlı olarak zayıflatılması.

SAĞLIK DÜZEYİNİ BELİRLEYEN SOSYAL KOŞULLAR

Belirli bir bölgede virüsle savaşmak için tıbbi kapasitelerin kısıtlı analizinden elde edilen perspektifin bir miktar sınırlı olması muhtemeldir. Queen Mary Londra Üniversitesi’ndeki küresel halk sağlığı programının bir parçası olarak verdiğim İnsan Hakları ve Kamu Sağlığı dersinde, üzerinde durduğum konulardan biri şu; bir kişinin doğduğu, içinde büyüdüğü, içinde yaşadığı ve çalıştığı koşullar, erişim sahibi olduğu sağlık sisteminin kalitesinden daha az önemli değildir.

Örneğin, Gazze’deki (her 1000 doğumda 19,6) ve İsrail’deki (her 1000 doğumda 2,6) bebek ölüm oranları arasındaki farkı açıklamak veya İsraillilerin neden Gazzelilerden ortalama 10 yıl daha uzun yaşadığını anlamak isteyen yalnızca sağlık hizmetlerinin türünü değil, bununla birlikte nüfusun sağlık düzeyini belirleyen sosyal koşulları da incelemek zorundadır.

Nüfusunun yüzde 53’ünün (yaklaşık 1,01 milyon kişi, bunun 400 binden fazlası çocuk) günde 4,60 dolarlık uluslararası yoksulluk sınırından daha az bir gelirle geçindiği gerçeği, Gazzelilerin ömrünün neden daha kısa olduğunu anlamaya yardımcı olur. Aşırı yoksulluk ve gıda güvenliği eksikliği, nüfusunun çoğunun günlük gereken asgari kaloriyi karşılayamadıkları anlamına gelir. Dahası, Gazze suyunun yüzde 90’ından fazlası içilemiyor.

İsrail hükümeti günde birkaç kez elleri yıkamanın önemini vurgularken, Gazze sakinleri içme suyunun bile eksikliğini çekiyor. Pek çok Filistinlinin kıt kanaat geçindiği gerçeği, koronavirüsün Gazze üzerindeki etkisinin diğer ülkelere göre binlerce kat daha şiddetli olacağını açık bir şekilde gösteriyor.

SOSYAL MESAFEYİ KORUMA KABİLİYETİ

Gazze’de karantina seçeneği yok. Salgınların tarihi karantinanın, virüsün yayılmasını önlemenin en etkili yollarından biri olduğunu gösteriyor. Fakat, 1,39 kilometrekarelik bir arazide bulunan Jabalia (Cibaliye) mülteci kampında yaşayan 113 bin 990 mülteci nasıl olur da birbirlerinden fiziksel olarak uzak kalabilir?

Al-Shati (Eş-Şati) mülteci kampındaki nüfus yoğunluğu daha da fazla: 85 bin 628 mülteci 0,51 kilometrekarede yaşıyor. Kampın tüm nüfusa karşılık yalnızca bir adet kliniği ve bir adet gıda dağıtım merkezi bulunuyor. Başka bir deyişle, Gazze’deki sekiz mülteci kampında, sağlık hizmetleri ve gıda tedariği gibi halihazırdaki hayat kurtarıcı sistemler ölümcül virüs nedeniyle tehlikeli bir çıkmaza girecek.

Hamas hükümeti, yaklaşmakta olan tehlikelerin farkında olmasına rağmen seçenekleri sınırlı. Okullar boşaltıldı ve her birinde sekiz kişiyi bulunduran sınıflarıyla ve yaklaşık 200 erkek ve kadının kullandığı tuvaletleriyle karantina merkezleri olarak hizmet veriyorlar. Bu yöntem, mahkumları bir tecrit hücresine doldurmak ve birbirlerini enfekte etmeyeceklerini ummakla karşılaştırılabilir.

Her uzman hapishanelerin, viral (virüse ait) yaşam alanları olduklarını bilir. Salgın başladığında, İran ivedilikle 70 bin mahkumu serbest bıraktı ve diğer ülkeler de aynı uygulamayı tekrarladı. Halbuki, Gazze’nin kendisi, yıllarca süren ablukanın ardından perişan olan bir hapishane durumunda.

Gazze’deki Filistinliler, halk sağlığı uzmanlarının önerdikleri sosyal mesafeyi uygulamak için yeterli fiziksel alana sahip değil ve on yıllardır sefalet çeken sağlık sistemleri de olacaklarla başa çıkamayacak. Salgın kendi bölgelerinde giderek şiddetlenirken diğer ülkelerin yardım talebinde bulunmasını beklemek mantıklı değil ve tüm bunlar kötüleşen bir küresel ekonomik krizin de tepe noktasını oluşturuyor.

Kaç Filistinli’nin hayatını kaybedeceği belli değil, ancak şurası açık ki bizim yaşadığımız ve yıllardır Gazzeli birinin yaşadığı karantina tamamen farklı şeyler. Bizim için karantina hayat kurtarmak anlamına gelirken, Gazze’de ise öldürecek.

(Çeviren: Mert Demir)

ÖNCEKİ HABER

Kovid-19’a karşı savaştaysak, düşmanın nerede olduğunu bilmeliyiz

SONRAKİ HABER

İşçilere seslenen duvar gazetelerini asan EMEP üyeleri gözaltına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...