30 Mart 2020 06:38

Tahir Elçi cinayeti: İddianame kamu ajanlarını aklayacak belge niteliğinde

Diyarbakır Barosu Tahir Elçi cinayeti davası avukatları daha önce tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulan 3 polisin dosyaya "şüpheli" olarak dahil edilmesini ve iddianameyi değerlendirdi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde öldürülen Diyarbakır Barosu Tahir Elçi cinayeti 5'inci yılına girerken yürütülen soruşturma tamamlanarak dava aşamasına geçildi. Soruşturma dosyasında aradan geçen 3 yıla aşkın bir süre dosyada tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulan 3 polis, ancak Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü Forensic Architecture'un hazırladığı raporda muhtemel fail olarak işaret edilmesi ardından "şüpheli" sıfatıyla ifadelerine başvuruldu. Diyarbakır Barosu avukatları ve davanın avukatları kararı MA'ya değerlendirdi.

Diyarbakır Barosunun Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü Forensic Architecture'e hazırlattığı raporu Ocak 2019'da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunmasının ardından aradan bir yıl geçtikten sonra 9-10 Ocak 2020'de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı polisler S. T., F. T. ve M. S.'nin "şüpheli" sıfatıyla ifadelerine başvurdu. 4 buçuk yıl boyunca soruşturma aşamasında kalan dosyada, polisler aleyhine tek delil olarak sadece Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü Forensic Architecture'un hazırladığı rapor yer aldı.

Diyarbakır Barosu avukatlarından Mahsuni Karaman, Elçi cinayeti iddianamesini "Maddi gerçeği araştıracak bir muhakeme faaliyetini başlatmaktan ziyade, kamu ajanlarını aklayacak bir belge niteliğinde" olarak değerlendirdi.

"KAMU AJANLARINI AKLAYACAK BELGE NİTELİĞİNDE"

Diyarbakır Barosu avukatlarından Mahsuni Karaman, "Elçi cinayeti ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, maddi gerçek üzerine oluşturulmuş bir iddianame değildir. Olayın oluş şekli, oluş şekline ilişkin dosya içinde yer alan deliller ve özellikle uzmanlık raporu, Tahir Elçi'nin 3 polis memurlarının açtığı ateş sonucu öldürüldüğünü ortaya koymaktadır. Yine öldürme eyleminin, doğrudan kastla veya olası kastla işlendiğini gösteren delillere rağmen, davanın taksirle öldürme olarak açılması ne vakaya uygun, ne de beklentilerimizi karşılamaktadır. Elçi cinayet soruşturmasının bugüne kadar ki yürütülme şeklindeki isteksizlik ve etkisizliğin, son olarak bu iddianameyle adeta zirve yaptığını söylemek mümkün. Bu iddianame, maddi gerçeği araştıracak bir muhakeme faaliyetini başlatmaktan ziyade, kamu ajanlarını aklayacak bir belge niteliğindedir. Bu doğrultuda yapılacak yargılamanın da etkili bir yargılama olmayacağı kaygımızı pekiştirmektedir. Maalesef, soruşturmanın başından beri işaret ettiğimiz 'cezasızlık' anlayışının, istikrarlı bir şekilde sürdürüldüğünü bu iddianameyle bir kez daha anlamış bulunmaktayız" dedi.

"CİNAYETİ AYDINLATACAK BİR İDDİANAME DEĞİL"

Daha önce söz konusu polislerin "tanık" sıfatıyla yer aldığına işaret eden davanın avukatlarından Neşet Girasun da 5-6 ay önce söz konusu polislerin "şüpheli" sıfatıyla dosyaya girdiğini kaydetti. İddianameyi yeterli bulmayan Girasun, "Bu iddianame Tahir Elçi cinayetini aydınlatmaya yönelik bir iddianame değildir. Bir göz boyamaya yönelik bir adımdır. 'Biz failleri bulduk' yönünde algı oluşturmaya yönelik bir adımdır. Amiyane tabirle biz bunu yutmayacağız. Bu öyle kapanacak bir mesele değildir. Siyasi meselelerde tetikçi ve arkasındakileri ortaya çıkarmak zor bir süreçtir. Ama bunu ortaya çıkaracağız" diye konuştu.

"FAİLİN BULUNMASI HEDEFİNDE DEĞİL"

Diyarbakır Barosu eski Başkanı ve dosyanın avukatı Ahmet Özmen de "İddianame akla mantığa aykırıdır, failin bulunması hedefinde değildir. Dosyaya ilişkin etkili bir soruşturma yürütülmedi. Soruşturma etkin bir şekilde yürütülmedi. Bu cinayetin aydınlatılması için etkin, derinlemesine bir soruşturma yürütülmesi lazım. Bu cinayet eninde sonunda aydınlatılacaktır. Buna inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Tahir Elçi'nin, 2015 yılında tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptığı sırada öldürülmesiyle ilgili tamamlanan iddianamede, sanık 3 polisin 6 yıla kadar, polisle çatışan bir kişinin de 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 45 yıl hapsi istendi. 

ÖNCEKİ HABER

Koronavirüs salgını | Fransa’da son durum (30 Mart 2020)

SONRAKİ HABER

CHP'li Ayhan Barut: Koronavirüs nedeniyle üreticilerin borçları faizsiz ertelensin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...