20 Mart 2020 08:49

Diyarbakır’da hamallar koronavirüse karşı çaresiz: Bir maske alacak paramız yok

Diyarbakır'da hamallar koronavirüse karşı tedbir alamıyor: "Çalışmaya mecburuz. Maske alacak paramız yok."

Diyarbakır

Fotoğraf: Evrensel

ANASAYFA

GÜNCEL BÖLGE

Paylaş

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Koranavirüs salgınıyla mücadele kapsamında birçok önlem ve tedbir uyarıları yapılırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir ekonomi paketi açıkladı. Ancak pakette daha çok patronlara yönelik destekler yer aldı.

Diyarbakır’da hamallar ise evlerine ekmek götürmek için iş beklemeye devam ediyor. Evrensel’e konuşan hamallar, desteğin zengine olduğunu belirterek, bir maske alacak paralarının olmadığını, çalışmaya mecbur olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 100 milyar liralık “Ekonomik İstikrar Kalkanı” adı verilen bir ekonomi paketi açıkladı. Patronların borçlarının ertelenmesine yönelik maddelerin bulunduğu pakette işten atmalar ve ücretsiz iznin yasaklanması gibi pek çok talep yer almazken Diyarbakır’ın Bağlar Dörtyol bulunan İşçi Durağı denilen kavşakta soluğu alıyorum. Sabahın erken saatlerinde kavşağa gelen işçiler, burada günübirlik (taş kırma, moloz atma, ev taşıma, yük taşıma vb.) işler için birilerinin gelip onları çağırmasını bekliyor ve beklemek günlük rutinleri. Genç ve gücü kuvveti yerinde olanlar şanslı ama o kavşakta iş bekleyen 60-70 yaşlarında insanlar da var. Kimisi haftalardır, aylardır bir gün bile işe gitmemişken kimisi ne en son ne zaman işe gittiğini dahi hatırlamıyor. Yine de bir umut bekliyorlar, bekliyorlar, bekliyorlar… Korona tehlikesi var ama kimin umurunda…

FAKİRE YOKSULA DESTEK YOK

Oturanların yanına yaklaşıyorum aralarından biri beni tanıyor. “Gazeteci bizi yaz, yaz!” diye sesleniyor. İşçilerin oturduğu banklardan birine yaklaşıyorum. “İşler nasıl” diye soruyorum. “İş yok” diye yanıtlıyor 44 yaşındaki Hamit Süren. 5 çocuk babası, çocukların 3’ü okuyor. Yaklaşık 30 yıldır bu işi yapıyor. Eve ekmek götürme telaşında. Koronavirüse karşı dışarı çıkmama konusunda tedbir alıp almadığını soruyorum. Süren, “Mecburuz çalışmaya. Mecbur olmayan çalışmak zorunda değil. 1993’ten beri bu işi yapıyorum. Evde yiyecek bulamayınca mecbur çıkacağız. Çocukları okutamadığım için bir süre okuldan almak zorunda kalacağım” diyor. Açıklanan önlem paketine dair ise “Paket açıklandı bize yok. Zenginlere var. Memurlara var, fakire, yoksula yok. Mecbur geleceğiz buraya” diyor.

Paket muhabbeti sıkıyor canını ve ayrılıyor yanımızdan.

"YOKSULLARI DÜŞÜNSÜNLER ZENGİNLERİ DEĞİL"

Ardından Hasan Çiftçier, kalabalığı görünce yanımıza geliyor “mesele ne” diyor. Gazeteci olduğumu söyleyince “Hep açız, hiç karnımız doymadı. Yaz bunları yaz” diyor ve devam ediyor: “6 çocuğum var, ikisi üniversite okuyor, biri asker, iki çocuğum Çölyak hastası ekmek yiyemiyorlar. 20 yıldır hamallık yapıyorum. Dün pirinç sordum alamadım” diyor. Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı paketten haberinin olup olmadığını sorduğumda ise Çiftçier, “Önce yoksullara çare bulsunlar, Cumhurbaşkanı yoksulları düşünsün, zenginleri değil. Pakette herkes var, fakir yok. Bir maske alacak paramız yok” diyor. Dışarı çıkmamaları konusunda yapılan haberdar olduklarını belirten Çiftçier, “Dışarı çıkmayın diyorlar. Benim karnımı doyurmak için un yok, şeker yok evde nasıl korunayım” diyor ve araya Fırat Kaya giriyor “ Dışarı çıkmayın diyorlar. Ne yiyip ne içeceğiz. Herhalde gidip hırsızlık yaparız. Başka ne yapacağız” diyor.

Başka kimse konuşmak istemeyince veda edip uzaklaşıyorum duraktan…