07 Mart 2020 00:41

Ekrem Ekşi dosyasında işkenceci polislere yeniden yargılama yolu

İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül darbesi sırasında işkenceyle katledilen Ekrem Ekşi’nin davasında avukatların yaptığı temyiz başvurusunu kabul etti. Şimdi dosya Yargıtay’a gidecek.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Meltem AKYOL
İstanbul

İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül darbesi sırasında işkenceyle katledilen Ekrem Ekşi’nin davasında avukatların yaptığı temyiz başvurusunu kabul etti. Şimdi dosya Yargıtaya gidecek. Dilekçeyi veren Avukat Kamil Tekin Sürek "İşkence suçunun işlendiği çok açık, Yargıtay sanıkların işkenceden yargılanmasına karar vermelidir" dedi. Sürek talebin reddedilmesi durumunda Anayasa Mahkemesine gideceklerini söyledi.

İŞKENCECİ POLİSLER BİR GÜN BİLE HAPİS YATMADI

12 Eylül darbesinin ilk saatlerinde Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği (YDGD) üyesi olmak suçlamasıyla gözaltına alınan Ekrem Ekşi, gördüğü işkenceler sonucu 14 Ekim 1980’de Haydarpaşa Numune Hastanesinde yaşamını yitirdi. Ekşi’yi işkence ile öldüren iki polise yapılan yargılama sonucunda 6’şar yıl 8’er ay hapis cezası verildi, ortaya çıkan yalancı tanıklıklar ve ‘itirafçılar’la cezanın düşürülmek istenmesine Yargıtay izin vermedi ancak bu kez de zaman aşımı devreye girdi. İnsanlığa karşı işlenen suçlar arasında olduğu için zaman aşımı uygulanmaması gereken işkence suçunu işleyen polisler bir gün bile hapis yatmadı. Üstelik yargılama boyunca davanın tarafı olan aileye ve avukatlara hiç tebligat da yapılmadı.

SÜREK: YARGILAMA KATILANLARDAN GİZLENDİ

Sosyal Araştırmalar Vakfı bünyesinde oluşturulan komisyon, uzun uğraşlar sonucu Ekrem Ekşi’nin dosyasının tamamına 14 Şubat 2020’de ulaştı. Komisyonda bulunan Avukat Kamil Tekin Sürek dosyayı inceledikten sonra İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulundu. Sürek, Ekrem Ekşi’nin eşi Sefariye Ekşi’nin katılan olmasına rağmen ne müvekkile ne de diğer üç katılana mahkemelerin kararlarının tebliğ edilmediğini, yargılamanın adeta katılanlardan gizlenerek sonuçlandığını belirtti. Dilekçesinde dava sürecinde yaşananları özetleyen Sürek şunları söyledi: “Yargılama süreçlerinde sanıkları kurtarmak için zaman aşımı süresi geçtikten sonra sahte sanıklar ve tanıklar ortaya çıkmış, suç üstlenilmiş, sanıklar hakkında beraat kararı verilmiş, suçunu itiraf eden sahte sanık zaman aşımı gerekçesi ile cezalandırılmamış ve daha sonra bu yasa dışı girişimlerden geriye dönülmüştür.”

İŞKENCEDE ZAMAN AŞIMI OLMAZ...

İşkence suçunun insanlığa karşı işlenmiş suçlar arasında bulunduğuna dikkat çeken Sürek, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmesi ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine atıf yaptı. Ekrem Ekşi’nin sanık polisler ve aynı süreçte aynı ekipte görev yapan diğer polisler tarafından işkence yapılarak öldürüldüğünün sabit olduğunu belirten Sürek dilekçesinde, “Bu nedenle, adil yargılama ilkesine aykırı olarak kapatılan davada, tarafımıza gerekçeli kararın tebliğ edilmesini, temyiz hakkımızı kullanmamıza olanak sağlanmasını, yeniden yargılama yapılarak sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep ediyoruz” dedi.

DOSYA YARGITAYA GİDECEK          

Sürek tarafından verilen dilekçeyi değerlendiren İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Sefariye Ekşi’ye kararın tebliği edilmemesi nedeniyle temyiz başvurusunu kabul etti. Sürece ilişkin bilgi veren Avukat Sürek 7 gün içerisinde temiz gerekçelerini anlatan detaylı bir dilekçeyi İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesine vereceklerini söyledi. Dilekçede sanıkların işkence ile insan öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğini ifade edeceklerini belirten Sürek, “Sonrasında dosya Yargıtaya gidecek. Yargıtay talebimizi kabul ederse yeniden yargılama olacak, talebimizi reddederse Anayasa Mahkemesine gideceğiz. Dosyadaki şahit ifadeleri, otopsi raporları işkence suçunun işlendiğini çok açık gösteriyor. Zaten mahkeme de polislerin Ekrem Ekşi’yi dövdüğünü, dövme sonucunda ölüm olduğunu kabul etmiş. Bu nedenle Yargıtay işkence suçundan yargılanmalarına karar vermelidir” diye konuştu.

EKREM EKŞİ KİMDİR?

1955 yılında İkizdere’de doğan Ekrem Ekşi, 1974 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesine girdi. Yurtsever Devrimci Gençlik Derneğinde (YDGD) gençlik sekreterliği yapmış, İTÜ ve İstanbul gençlik mücadelesinde önde gelen isimlerindendi. Tam da bu nedenle 12 Eylül darbesinin sabahında ilk gözaltına alınacaklar listesinde (bayrak listesi) adı vardı. 12 Eylül sabahı gözaltına alınan Ekrem Ekşi’ye yoğun işkenceler yapıldı.

Ekşi’nin işkenceden geçirildiğini gören tanıklar da vardı. 24 Haziran seçimlerinde CHP’den Manisa Milletvekili adayı olan Sabri Temel bu isimlerden biriydi. Temel, o dönem Ekrem Ekşi ile aynı hücrede kalmıştı ve Ekrem Ekşi’nin işkenceden geçirilmiş halde hücreye getirildiğini, bütün vücudunun simsiyah olduğunu fenalaşınca da polislerin onu apar topar götürdüğünü anlattı. Aynı dönemde işkence ile öldürülen Ahmet Karlangaç da o sırada hücrede bulunuyor. Ekşi 13 Ekim 1980 günü akşam saatlerinde Haydarpaşa Askeri Hastanesinin acil servisine bırakıldı. 14 Ekim’de nakledildiği Haydarpaşa Numune Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümünde hayatını kaybetti. Otopsi raporunda kaburgalarının kırıldığı, kırılan kaburgaların akciğeri delmesi sonucu iç kanama ve akciğer sönümlenmesi sonucu hayatını kaybettiği yazıyordu.

ÖNCEKİ HABER

Her yüreğe bir ‘Tohum’

SONRAKİ HABER

Kenan Güngördü işini geri istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa