27 Şubat 2020 07:39

Avukat Metin Can ve Doktor Hasan Kaya’nın failleri 27 yıldır bulunamadı

İHD Elazığ Şube Başkanı Avukat Metin Can ve dernek üyesi Doktor Hasan Kaya, 1993’te kaçırılarak katledildi. İnsan hakları savunucularının failleri 27 yıldır bulunamadı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

İnsan Hakları Derneği (İHD) Elazığ Şube Başkanı Avukat Metin Can ve dernek üyesi Doktor Hasan Kaya’nın öldürülmelerinin üzerinden 27 yıl geçti.

1993 yılının 21 Şubat’ında kaybedilen her iki ismin cansız bedenleri, 27 Şubat günü Elazığ-Dersim yolu üzerindeki jandarma karakoluna 2 kilometre uzaklıktaki Dinar Köprüsü’nün altında bulundu.

MA’da yer alan bilgilere göre, 21 Şubat 1993 günü Doktor Hasan Kaya’nın yanına gelen iki kişi, durumu acil bir yaralı için kendisinden yardım istedi. Bunun üzerine yanında Avukat Metin Can ile birlikte yola çıktılar. Ancak gitmelerinin üzerinden saatler geçmesine rağmen geri dönmediler. O görüşmede yanlarında bulunan bir İHD yöneticisinin daha sonra teşhis edeceği o iki kişiden biri JİTEM adına çalışan itirafçı Ayhan Öztürk olacaktı.

AİLESİ ARANIP İŞKENCE SESİ DİNLETİLDİ

Can ve Kaya’nın yola çıktığı otomobil 22 Şubat akşamı polise gelen şüpheli araç ihbarı üzerine Yazıkonak’ta terk edilmiş halde bulundu. Aynı gün Can’ın ailesini telefonla arayan kişiler ise “Başınız sağ olsun” deyip telefonu kapattı. Ertesi gün yeniden aranan aileye bu kez inleme sesleri dinletilip, ayakkabıları bir torbanın içinde evine gönderildi.

Aileleri ve o dönem Akın Birdal’ın başkanlığını yaptığı İHD, Can ve Kaya’nın canlı bulunması için tüm resmi makamlara başvurdu, Ankara’ya giderek görüşmeler gerçekleştirdi. İHD ve TTB başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum ve insan hakları kuruluşu TBMM, Başbakan ve İçişleri Bakanını göreve çağırarak, Can ve Kaya’nın bir an önce evlerine sağ salim dönmesini talep etti.

Ancak işkence görüp, başlarından vurulmuş iki arkadaşın cansız bedenleri, Dinar Köprüsü’nün altında bulundu.

CİNAYETLERİ KİTAPTA YER ALDI  

Metin Can ve Hasan Kaya’nın öldürülmesinden sonra basında, ‘Yeşil’ olarak tanınan JİTEM elemanı Mahmut Yıldırım’ın sorumlu olduğu yazıldı. Bu haberlere göre, Yıldırım işlediği cinayetler konusunda Elazığ Emniyetinden yardım almıştı. Yine Soner Yalçın tarafından kaleme alınan ‘Binbaşı Cem Ersever’in İtirafları’ adlı kitapta işlenen bu cinayetlerin faili olarak Yeşil’in işaret edilmesi üzerine aileler, 21 Şubat 1994 tarihinde Elazığ Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe ile başvurup, basında ve yayınlanan kitapta bu cinayetleri işlediği belirtilen Mahmut Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu.

AİHM, TÜRKİYE’Yİ MAHKUM ETTİ

Açılan soruşturma dosyası, savcıların verdiği ‘görevsizlik’ kararı nedeniyle Elazığ, Tunceli, Kayseri, Erzincan ve Malatya’ya gidip geldi. Ancak hiçbir yerde etkin bir soruşturma yapılmadı ve dava açılmadı. Bunun üzerine Kaya Ailesi, dosyayı AİHM’e taşıdı.

AİHM 28 Mart 2002’de açıkladığı kararında; ‘Hasan Kaya ve Metin Can cinayeti ile ilgili yürütülmüş olan soruşturmanın yeterli veya etkili olduğu konusunda tatmin olmamıştır. Soruşturma olayın önemli unsurlarını belirlemede veya iki adama ne olduğu konusuna açıklık getirmede başarısız olmuştur ve faillerin belirlenebilmesi ve tutuklanabilmesi için gerekli özen ve azim ile yürütülmemiştir’ diyerek, Türkiye’yi mahkum etti.

DAVALAR BİR BİR DÜŞTÜ

90’lı yıllarda işlenen, aralarında Can ve Kaya’nın da olduğu faili meçhul cinayetlerde sorumluluğu olanların yargılandığı JİTEM davalarıysa bir bir beraatla sonuçlandı. Cizre, Kızıltepe, Kulp, Vartinis, Lice JİTEM davalarının ardından en son geçtiğimiz yılın aralık ayında, 1993-96 yılları arasında 19 kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak 2013 yılında başlayan Ankara JİTEM davasındaki tüm sanıklar da beraat etti. Bugün faili meçhul cinayetlere dair süren sadece iki dava kaldı. Bunlar da Dargeçit JİTEM davası ile ana davayla birleştirilen Musa Anter cinayeti davası. 

1990-2011 YILLARI ARASINDA YAŞANAN FAİLİ MEÇHUL CİNAYET SAYISI BİN 901

Türkiye İnsan Hakları Vakfının (TİHV) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na sunduğu rapora göre, 1990-2011 arasındaki faili meçhul cinayet sayısı bin 901 kişiydi. Faili meçhul cinayetlerin en yoğun yaşandığı dönem ise 1992-94 yılları oldu. Bu dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Başbakanı Süleyman Demirel, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş, OHAL Valisi Ünal Erkan, Jandarma Genel Komutanı Aydın İlter ve MİT Müsteşarı da Sönmez Köksal’dı. Yine İHD verilerine göre Süleyman Demirel döneminde 360 kişi, İsmet Sezgin döneminde ise en az 47 kişi gözaltında kaybedildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İzmir’de iş kazası: 1 kişi ağır yaralandı

SONRAKİ HABER

Ekonomist Önder: İktidarın söylemi ve ekonomik gidişat intiharı tetikliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa