2 Ocak 2020 07:33

Erdoğan'dan yine ihanet açıklaması: Dikey mimariyle şehirlerimize ihanet etmiş oluruz

Bakınız dikey mimari ile şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. Yatay mimari ile kendi medeniyetimizi inşa etmiş, geçekten şehirleşmenin ne olduğunu dünyaya gösterme imkanı bulmuş oluruz.

Erdoğan'dan yine ihanet açıklaması: Dikey mimariyle şehirlerimize ihanet etmiş oluruz

Fotoğraf: AA

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen "Şehir ve Güvenlik Sempozyumu"na katılarak konuşma yaptı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Artık şehirlerimizin dış güvenliğini surlar ve hendeklerle koruyamayacağımız, içerideki düzeni de sadece kolluk gücüyle sağlayamayacağımız bir yere gelmiş durumdayız. Yeni fikirler geliştirilmeli.”

"(Belediye başkanlarına seslendi) Benim bir ricam var. Özellikle şehirleşmede inşaatların inşasında ihyasında bütün mesele sizin kaleminizin ucundadır. Bir defa buradan taviz asla verilmemelidir. Eğer küçük hesaplar yaparsak şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. 'Acaba seçimler geliyor durum ne olur, kazanır mıyız kaybeder miyiz durum ne olur?' Bakınız dikey mimari ile şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. Yatay mimari ile kendi medeniyetimizi inşa etmiş, geçekten şehirleşmenin ne olduğunu dünyaya gösterme imkanı bulmuş oluruz. Kibrit kutuları gibi dikilmiş binalarla bir yere varamayız. Bizim geçmişimizden aldığımız ilhamla bu adımları atmamız örnek teşkil edecektir. Biz toprağa daha yakın olmanın gayreti içinde olmamız lazım. Zaten sonunda gideceğimiz yer de orası değil mi?"

"Batı ülkeleri her ne kadar demokrasinin kurallarını koyar gibi hareket etseler de zorda kalınca en büyük savrulmayı kendileri yaşıyor. Paris sokaklarını görüyorsunuz. Londra'yı görüyorsunuz. Almanya'da Berlin'de buraların ne hale geldiğini görüyorsunuz. Açık ve net söylüyorum bunlar daha iyi günleri . Niye güvenlik sorununu tehdit eden ne kadar uyuşturucu olayı varsa bütün bunların baronları bizdeki terör örgütleriyle beraber çalışıyorlar. Başımıza gelen olaylardan sadece biri batı ülkelerinden birince cereyan edince ortaya başka bir manzara çıkıyor. Hemen insan haklarının rafa kaldırıldığı bir düzene geçiliyor. Güya kural, düzen ve özgürlük sembolü sayılan batı şehirleri bir anda açık hava hapishanelerine dönüştürüldü. Bu batı şehirleri bir anda açık hava cezaevine dönüşüyor. 

"Daha kısa zamanda Hollanda’da gördük, Paris’te gördük, polisler kadınları yerlerde nasıl sürüklüyorlar, ellerindeki coplarla bayanları nasıl dövüyorlar. Bütün bunlar oralarda yaşananlar. Ama Türk polisi buna benzer bir şeyi yapmış olsa bunlar dünyayı ayağa kaldırır. Amerika’dan Avrupa’ya kadar tüm batı dünyasında bu çarpık durum tekrar tekrar yaşanmıştır. Amerika’da ellerini otomobile dayattırıyor, silahı arkadan ateşliyor. Bizde böyle bir şeyi polisimiz yapabilir mi? Hayır."

“Aynı ilkesizliği mülteciler konusunda da gösteriyorlar. Türkiye yaklaşık 4 milyon Suriyeli olmak üzere 5 milyonun üzerindeki kişiye kapılarınızı açarken kendi şehirlerinde yabancı istemeyenlerin insani duyarlılıklarının da inandırıcılığı kalmaz.”

“200-250 bin mülteci sınırımıza doğru hareket halinde. Bazı tedbirlerle engellemeye çalışıyoruz ama iş kolay değil zor, karşınızda insan var.” (HABER MERKEZİ)
 

Evrensel'i Takip Et