28 Aralık 2019 11:18

“İçtiğimiz çayı dert eder olduk”

"Albayrak pembe bir tablo çizmeye çalışıp her geçen ay ekonominin daha iyiye gittiğini söylese de durumun tam tersi olduğunu açıkça görüyor ve yaşıyoruz. "

Paylaş

İrem Hazal KELLECİ

Rüya ARMUTÇUOĞLU

Tunahan ÖZ

ODTÜ

Her geçen gün derinleşen ekonomik krizin yükü öğrencilerin ve emekçilerin üstüne yıkılmaya devam ediyor. Kitap, barınma, ulaşım, yemek masraflarının arasında kültürel, sosyal hiçbir aktiviteye ayıracak paramızın olmadığı, en temel ihtiyaçlarımızdan dahi kısmak zorunda kaldığımız bu günlerde krizin etkisini ODTÜ hazırlık öğrencileriyle birlikte tartıştık.

KRİZİN ETKİLERİ HAYATIN HER ALANINDA

Hazırlık öğrencileri krizin kendilerini sadece ekonomik yönden değil, kültürel, sosyal ve psikolojik yönden de etkilediğini söylüyor. Cebimize giren paranın giderek azaldığını, burslara yapılan zamların yetmediğini ama temel ihtiyaçları karşılamamız için gereken bedelin arttığını ifade eden hazırlık öğrencileri; kitap fiyatlarından kültürel etkinliklere, temel ihtiyaçlardan okul masraflarına kadar her şeyin fiyatının arttığını da ekliyor. Öğrenciler; ay sonunu getirememek, alınan kredi ve bursların yetersiz gelmesi ve aile desteğinin de yeterli olamaması gibi durumların öğrencilerde anksiyete gibi bazı psikolojik sorunlara da yol açtığını belirtiyor. Aileden uzakta olmanın, masraflara yetişememenin ve ülkedeki her geçen gün artan ve bu günlerde zirveye ulaşan genç işsizlik oranının kendilerini endişelendirdiğini söyleyen hazırlık öğrencileri günlerini kurtarabilmek için part-time işlerde çalıştıklarını belirtiyorlar. Yıllardır sporla uğraşan bir hazırlık öğrencisi krizin kendi hayatına etkisini şu şekilde örneklendiriyor: “Lisede 2 haftada 1 düzenlenen şehir dışındaki turnuvalara gitmek için gün sayardım. Şimdi ise başka şehirde üniversite okumanın getirdiği diğer giderlerimden dolayı spor etkinliklerine çekinerek yaklaşıyorum.” Bir diğer hazırlık öğrencisi: “İçtiğim çayın fiyatını dert eder oldum.” diyerek krizin günlük yaşamına etkisini anlatıyor.

 

ÇİZİLEN “PEMBE TABLO” KARŞISINDA YAŞANILAN TAM TERSİ

 Albayrak pembe bir tablo çizmeye çalışıp her geçen ay ekonominin daha iyiye gittiğini söylese de durumun tam tersi olduğunu açıkça görüyor ve yaşıyoruz. Meclisteki hiçbir parti bu durumla ilgili emekçiden, öğrenciden yana bir çözüm yolu sunmazken öğrencilerin de bu duruma tepkileri her geçen gün artıyor. Bu durumu hazırlık öğrencilerine sorduğumuzda Türkiye’nin dışa bağımlı bir ülke olduğunu ve bu bağımlılığı, Erdoğan'ın sürekli vurguladığı fakat söylemlerden öteye geçmeyen yerli ve milli üretime öncelik verilmesi gerektiğini dile getiriyorlar. Hazırlık öğrencileri Türkiye ekonomisinin durumunu ekonomiden sorumlu kadronun yetersiz nitelikte olmasına bağlıyor. Ayrıca kalıcı bir çözümün ancak radikal değişimlerle sağlanabileceğini, kurulan yeni partilerin soruna çözüm üretemediklerini söylüyorlar. Bir hazırlık öğrencisi çözüme yönelik olarak, çözümlerin de sadece kısa vadeli, yüzeysel ve günü kurtarmak için olduğunu ifade ediyor. “Çözümün, bilim ve teknolojinin desteklenmesi olduğunu düşünüyorum.” diye ekliyor.

ÖNCEKİ HABER

Güncel Bir İhtiyaç Olarak ÖTK

SONRAKİ HABER

Adana'da selden zarar gören çiftçiler: Simit sarayını değil bizi kurtarın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...