26 Aralık 2019 15:35

Sabah’ın “İBB’nin CHP’li üyeleri Kanal İstanbul lehine oy vermiş” haberi yalan çıktı

Kanal İstanbul projesinin dönemin CHP’li meclis üyeleri tarafından desteklendiği iddiasını ortaya atan Sabah gazetesini, kendi haberini dayandırdığı meclis tutanakları yalanladı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Meltem AKYOL
Vedat YALVAÇ
İstanbul

Kanal İstanbul projesi için İBB ile bakanlıklar arasında 2018 yılında imzalanan işbirliği protokolünün, dönemin CHP’li meclis üyeleri tarafından desteklenerek “evet” oyu verildiği iddiasını ortaya atan Sabah gazetesini, haberini dayandırdığı meclis tutanakları yalanladı.

Sabah’ın “Her gün ekranlara çıkarak Kanal İstanbul aleyhinde açıklamalarda bulunan CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kendi partisinin meclis üyeleri yalanladı. 12 Eylül 2018 tarihinde toplanan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi ‘Hukuk-Ulaşım ve Trafik-Altyapı-Mesken ve Emlak-İmar ve Bayındırlık Müşterek Komisyonu’nun CHP’li üyelerinin tamamının Kanal İstanbul’a ‘evet’ dediği ortaya çıktı” diyerek yayınladığı haberini meclis tutanakları yalanladı. 

Tutanakta Meclis 2. Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ’ın “123 numaralı raporda İsa Öztürk’ün ‘rapora katılmadıkları şeklindeki’ muhalefet şerhiyle birlikte oylarınıza sunuyorum” ifadeleri yer alırken birçok CHP’li meclis üyesi Kanal İstanbul Projesinin yaratacağı olumsuzluklara ilişkin görüş bildiriyor. 

Oy çokluğu ile onaylanan kararın alındığı 12 Ekim 2018 tarihli İBB Meclis oturumunda protokole ilişkin komisyon raporu 123 numaralı gündem maddesi olarak o gün meclisi yöneten İBB Meclisi 2. Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ tarafından oya sunuldu.

“MUHALEFET ŞERHİMİZ KONULMAMIŞ, DÜZELTİLSİN”

Müzakereye açıldıktan sonra ilk sözü alan dönemin CHP'li Meclis Üyesi İsa Öztürk “Öncelikle Komisyonda biz bu Komisyon raporuna katılmadığımızı söylemiştik, sehven herhalde yazılmamış. Öncelikle onun düzeltilmesini talep ediyoruz. Cumhuriyet Halk Partili Komisyon Üyeleri olarak karara katılmadığımızın rapora işlenmesi gerektiğini belirtiyorum” diyerek şunları söyledi: “Şimdi diğer konulardan birisi Protokolün, madde 9’da bu Protokolün 01.08.2018 tarihinde düzenlendiği ve bu tarihten itibaren yürürlüğe girdiği belirtilmiş ve altta da Belediye Başkanımız ve Bakanlarımız, ilgili Bakanlarımız tarafından imzalanmış. Yani bu Protokolün yürürlüğe girmesi için öncelikle Meclisimizden kabul edilmesi ve şekli anlamda kesinleşmesi gerekiyor. Bizce burada da bir maddi hata var ya da böyle bir şeyin hukuken mümkün değil, onun düzeltilmesi gerekiyor. Bu protokol, Belediye Meclisimiz tarafından onaylandıktan ve şekli olarak kesinleştikten sonra yürürlüğe girer diye düzeltilmesi gerekiyor. Şimdi protokolle de ilgili, dediğim gibi bu Kanal İstanbul’u, İstanbul’un geleceğini ilgilendiren çok önemli bir protokol. Protokole baktığımızda çeşitli Bakanlıkların bu protokolle ilgili Genel Müdürlüklerin yapacakları üstlenilmiş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı esas olarak planların yapılmasıyla ilgili görevleri üstlenmiş. Ulaştırma Bakanlığı da buraya gidecek metro hatları ve diğer ulaşım hatlarıyla ilgili üstlenmiş. Belediyenin bu protokoldeki yükümlülüklerine baktığımız zamansa, Belediye bu proje kapsamında kalan kendisine ait ve İSKİ’ye ait olan taşınmazları TOKİ’ye tahsis edecek. Yine Belediye Sazlıdere Barajı proje alanında kalıyor ve ortadan kalkıyor. Artık baraj olma vasfını kaybediyor. Belediyenin de bunu içme suyu rezervinden çıkarması gerekiyor. Yine Belediyenin görevleri temel olarak bunlar.”

"KANAL PROJESİ OLMAKTAN ÇOK BİR İNŞAAT PROJESİ"

“Bize göre bu Kanal İstanbul Projesi, bu protokole baktığımız zaman da bir Kanal Projesi olmaktan çok bir inşaat projesi” diyen Öztürk şöyle devam etti: “Kanal İstanbul Projesine başlanırken ‘Boğaz’ların yetersiz olduğu, Boğaz’lardaki gemi trafiğinin İstanbul için tehlike arz ettiği belirtilerek yeni bir Kanala ihtiyaç duyulduğu’ belirtilmişti. Ama Protokoldeki en önemli görev TOKİ’nin. Yani buradaki üretilen arsalar TOKİ’ye devredilecek ve TOKİ buraya yapacağı inşaatlarla Kanalın finansmanını sağlayacak. Şimdi bir de biliyoruz biraz önce Arkadaşlarımız da bahsetti. Türkiye ciddi bir ekonomik kriz içinde. Cumhurbaşkanımız da ‘başlanmayan projelere başlanmayacağını’ belirtmişti. Öncelikle tabi bu Proje, Kanal İstanbul Projesine başlanacak mı? Başlanmayacak mı? Başlanmayacaksa böyle bir şey neden getirildi? Ve projeyi incelediğimizde, bu Protokolü incelediğimizde içinde kendi zorlukları da belirtilmiş. Örneğin birçok şeyi TOKİ’nin kaynaklarından finanse edilecek ve burada mesela TOKİ’ye düşen görevler arasında kamulaştırmalar finansal kaynak sağlanması halinde yürütülecek. Şimdi bu kadar büyük bir projeye başlarken, bir defa Kamulaştırılma bedellerinin mutlaka elinizde olması gerekiyor. Kamulaştırmaları bitirip ondan sonra başlamanız gerekiyor. Ama burada bu kaynaklar sağlanmadan böyle bir projeye başlandığı anlaşılıyor. Yine yani dediğim gibi, bu Proje bir Kanal Projesi olmaktan çok inşaat projesi olmuş. Yani bu Kanalın yaratacağı rant nedeniyle bu Kanal çevresinde çok ciddi bir inşaat yapılacak ve buraya, İstanbul’a yeni bir nüfus yükü gelecek ve İstanbul’da mutlaka korunması gereken boş alanlar, kuzey bölgesi yine imara açılmış olacak. Yani dediğim gibi, biz Kanalın esasıyla ilgili değil ama bu proje bir Kanal yapımından çok bu Protokol bir inşaat projesi ve onu düzenleyen bir şey. Biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bu nedenlerle buna ‘olumsuz oy’ kullanacağız, dedi.”

CHP'li İBB Meclis Üyeleri Esin Hacıalioğlu, Ercan Erdem, Erhan Aslaner, Yunus Can da tek tek söz alarak kanal projesinin yaratacağı olumsuzluklara ilişkin eleştiriler görüşler bildirdi.

ÖNCEKİ HABER

Dünyanın eylemi

SONRAKİ HABER

‘Gitmekte ve gelmekte olanın’ 2019 bilançosu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...