29 Kasım 2019 19:27

Öncelik sırasına yerleştirilen ihtiyaçlarımız

“Henüz öğrenciyken ihtiyaçlarımı önem sırasına göre karşılıyorsam, cebimdeki para ile bu ayın sonunu nasıl getireceğimi düşünüyorsam mezun olduğumdaki tabloyu da şimdiden görebiliyorum.”

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Berfin RUTBİL

Kırıkkale Üniversitesi

Kırıkkale Üniversitesi öğrencileri olarak fakülte ve sınıflarda yürüttüğümüz ''Eğitim Hakkımız, Burs İhtiyacımız'' kampanyası aracılığı ile tanıştığımız arkadaşlarımızla okulumuza dair birçok sorunumuzu konuşma imkânı bulduk. Sohbetlerimizde çokça geçen konulardan biri ulaşım meselesiydi. Kampüsteki ringlerin hem ücretli olması hem de ringlerin yetersizliğinden kaynaklı çoğu zaman yurtlardan fakültelere yürümekten başka çaremiz kalmadığından mustariptik. Diğer bir gündemimiz ise yemekhanelerin durumuydu. Yemekhanelerin sayısının öğrenci sayısına oranla yetersizliği, bundan dolayı uzayıp giden yemekhane kuyruklarında uzun zamanlar geçirdiğimizi konuştuk. Beklediğimiz gibi yemekler bulamadığımız için kantine doğru yola çıksak da kantinde de vaziyet farklı değildi. Pahalılık karşımıza çıkan ilk şeydi. Buna karşılık içerisinde bulunduğumuz ekonomik koşullar bizi tekrar yemekhane sıralarına ve kalitesiz yemeklere mecbur bırakıyordu.

PAHALILIKTA UÇUP GİDEN ZAM

Kriz koşullarının giderek ağırlaştığı ve biz öğrenciler her geçen gün daha fazla etkilendiğimiz için bir arkadaşımız gelecekten duyduğu kaygıyı “Henüz öğrenciyken ihtiyaçlarımı önem sırasına göre karşılıyorsam, cebimdeki para ile bu ayın sonunu nasıl getireceğimi düşünüyorsam, ailemden para isterken çekiniyorsam mezun olduğumdaki tabloyu da şimdiden görebiliyorum.” diye anlattı. Arkadaşımızın özetlediği kaygısı hepimizin ortak kaygıları. Konuşmalarımızın devamında burslardan ve kredilerden bahsederken tartışmalarımız hep aynı noktaya varıyor, “Yapılan 50 TL'lik zam neye göre yapıldı?​” Bizim yaşam giderlerimize göre yapılmadığını açık bir şekilde görebiliyoruz. Çünkü hepimiz biliyoruz ki 50 TL’lik zam biz öğrencilerin hayatlarında hiçbir şey değiştirmeyecek. Yapılan bu sözde zamla beraber sosyal aktivitelerimizi bir kenara bırakıp “Acaba bu 50 TL'yi bizden geri nasıl alacaklar?​” onu düşünüyoruz. Maliye bölümünden bir arkadaşımız ''Bu zamla birlikte sosyal hayatın içine dâhil olamayacağımızı bir kere daha görmüş olduk. İleride öğrencilik yıllarımıza dair okul ve yurt arasında yürüdüğümü, yolları anlatırız.'' sözleri ile bu yetersiz miktarın hayatımıza nasıl dokunduğunu da özetlemiş oldu.

ÖNCEKİ HABER

KESK adil bütçe için bölge mitingleri düzenleyecek

SONRAKİ HABER

"Yerel örgütlerin gücünün hissedilmesi sendika genel merkezlerini de zorluyor"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa