03 Kasım 2019 11:09

“Ne beklentim ne hayalim var”

Suriyeli bir mülteci olan Mustafa’yla hem çalıştığı yer hem de bir mültecinin hayatı hakkında sohbet ettik.

Paylaş

Umut Düzgün BULUT 

Mehmet ŞERİF 

İkitelli/İstanbul 

Binlerce mültecinin yaşadığı İkitelli mahallesinde Suriyeli bir mülteci olan Mustafa’yla hem çalıştığı yer hem de bir mültecinin hayatı hakkında sohbet ettik. Mustafa 22 yaşında ve ülkesinde başlayan savaştan dolayı 7 yıl önce ailesiyle birlikte Halep’ten İstanbul’a gelmişler. Şimdi bir saya işçisi Mustafa. Binlerce sayacının çalıştığı bir sanayii bölgesinde kendisi gibi göçmenlerle beraber çalışıyorlar. 
 
Genç göçmen işçilerin hayatları nasıl? Ekonomik durumları ve sosyal yaşantıları nasıldır? 

Benim çalıştığım iş yeri çok yoğun olmuyor. Yılın 3 ayı işler oluyor geri kalan zamanda neredeyse iş yapmıyoruz. Benim çalıştığım yer gibi yüzlerce küçük atölye var burada. Çalışanların çoğu göçmen ve göçmenlerin çoğu da Suriyelilerden oluşuyor. Diğer atölyelere göre benim çalıştığım yer biraz daha rahat aslında. Bizim atölyede çok fazla çocuk çalışıyor. 8-9 yaşlarındaki çocuklar çalışıyor ve bu çocuklar göçmen çocuklar. Ama ben çok tanımıyorum. Kendi iş yerimin dışındakilerle pek fazla sohbet etmiyorum. Elbette ki o yaştaki çocukların okullarda olması eğitim alması gerekiyor. Ama çalışmak zorunda kalıyorlar. 

“ÇOK YOĞUN BİR SOSYAL HAYATIM YOK” 

Aldığın parayla geçinebiliyor musunuz? 

Her zaman aynı olmuyor elbette. Mesela geçen hafta 400 TL aileme verdim gerisini ben aldım ama her hafta değişiyor. Bazen ihtiyacım olmuyor sadece 150 TL alıyorum kendime. O parayı da sosyal hayatımda kullanıyorum. Arkadaşlarımla kafeye gidiyoruz veya bir çay içiyoruz. Elbise ihtiyacım varsa onu alıyorum o kadar. Çok yoğun bir sosyal hayatım yok benim. Fazla harcamıyorum. Samimi olduğum bir arkadaşım var ve arada sırada onunla takılıyorum o kadar. Aldığım maaş bazen hiç yetmiyor ama bazen ucu ucuna yettirebiliyorum. 

Tatil günlerinde ne yapıyorsun? 

Tatil günlerini genelde mahallede geçiriyoruz çok dışarı çıkmıyoruz. Kendi mahallemizde takılmayı daha çok seviyoruz. Bir de mahallede tanıdıklarımız var, burada yaşıyoruz ama dışarısı çok kalabalık, kimseyi tanımıyorsun. Eğer dışarıdan bir arkadaş gelmişse gezmeye çıkarıyoruz ama onun dışında mahalledeyiz. 
Hafta sonları tatillerinde çoğu zaman futbol oynuyoruz. Futbol oynadığımız bir takımımız var, onlar da Suriyeli. Takım olarak turnuvaya gidiyoruz. Turnuvadaki takımlar genelde Suriyeli. Turnuvaya katılmak için ücret ödüyoruz. Bazen kendi aramızda “biz niye bu turnuvayı düzenlemiyoruz ki?​” diye soruyoruz hem para da cebimizde kalır ama sonra uğraşmıyoruz tabii.  

ÖNCEDEN PLANLANSAYDI KİMSE MAĞDUR OLMAZDI 

Son zamanlarda göçmenler kimliğini kaydettikleri illere geri gönderildiler. Senin çevrende bundan etkilenen oldu mu? Hayatlarında ne gibi değişiklikler oldu?  

Çok etkilendiler tabii. “Beni gelip göndereceklerine ben kendim giderim” deyip giden de oldu, yaka paça yollanan da.  Ama bence bu daha öncesinde yapılmalıydı. Yani adam geliyor Antep’e ama Antep’te iş yok. Mecburen çıkıp İstanbul’a geliyor. İstanbul’a geldi ama kayıtlı değil diye geri Antep’e yolladılar. En başından göçmenler geldiğinde bu uygulama yapılsaydı insanlar bu kadar zorluk çekmezlerdi. Suriye’den geldiğinde “Sen buradan çıkmayacaksın” deselerdi o insanlar da hayatlarını geçindirmek için farklı yöntemler bulurdu. Ama önceden böyle bir şey yoktu, isteyen istediği yere gidiyordu. E öyle olunca en çok iş burada var diye buraya geldi insanlar mecburen. Geri gönderilme işi çıktıktan sonra bazısı işe gitmeyi bıraktı, bazısı işe geç gidiyor, kimileri ise her gün farklı yollardan, ara sokaklardan gidiyor. Çünkü insanlar korkuyor. Burada çalışıyorsun ama ailen Suriye’de. Onlara para yolluyorsun. Seni de geri yollarlarsa orada ailen ne yapacak? O yüzden saklanıyorlar.  

“HİÇBİR BEKLENTİM YOK” 

Uzun zamandır burada yaşıyorsun, çalışıyorsun. Geleceğine dair bir beklentin var mı? 

Hiçbir beklentim yok. Tek temennim çalışıp aileme bakmak. Karnımızı doyurabilmek. Başka ne beklentim var ne de hayalim var. Ben çalışabileyim paramı kazanayım yeter. Biz 4 kız 3 erkek kardeşiz. Anne ve baba var. 3 erkek kardeş çalışıyoruz. Kızlar okuyorlar, onlar eğitim alıyor. 12-13 yaşlarındalar. Babam çalışıyor arada ama biz çalışsın istemiyoruz. Zaten çok yoruluyor ve hasta.  

Peki sen kendini burada gezerken çalışırken rahat hissedebiliyor musun? 

Ben Türkmen olduğumdan Türkçe de biliyorum o yüzden benim Suriyeli olduğumu pek anlamıyorlar aslında. Arap Suriyelilere daha farklı bir ırkçılık var. Onlar daha fazla sorun yaşıyor. Biriyle karşılaşınca mesela ben Türkmenim diyorsun, “Oo kardeşim benim” diyor. Ama Arap olduğunu görürse küfür edip hakaret ediyor. Türkmen Suriyeliler biraz daha rahatlar ama Araplar en çok ırkçılıkla karşılaşanlar. 

 

ÖNCEKİ HABER

Mülteci çocuklar eğitime erişebiliyor mu?

SONRAKİ HABER

Anlatılan senin hikâyen: Saygı Duruşu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...