28 Ekim 2019 13:55

Okulu kazandık bir tane, okula başladık bin tane

"Bizler için yapılması gereken şey şimdi ve sürekli olarak; birlik olmak, birlikte düşünmek ve birlikte talep etmektir."

Paylaş

Buse AVCI

Ankara Atatürk Lisesi

9 Eylül sabahı ile birlikte bizler yeni eğitim ve öğretim dönemine başladık. Aslında bu sene karşılaşacağımız sorunları da görmüş olduk.  O günden bugüne geçen bu birkaç haftanın ışığında bizler aslında sorunlarımızın hafifletilmediğini hatta aksine maruz kaldığımız zorlu koşulların ağırlaştırıldığını gördük. Daha ulaşım ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarımızın altından nasıl kalkabileceğimizi hesaplarken planlarımızın üstüne bir de kitap, kırtasiye alışverişleri binmiş oldu. 

“Ücretsiz eğitim” adı altında gittiğimiz okullarda MEB’in çıkardığı yetersiz ve karışık kitapların borcu bu sene de bizlere ödetildi. Bazı derslerde istenen ek kaynaklar “en az bir tane” olarak sınırlandırılmakla birlikte bazı derslerde de bize performans notlarımızın bu ek kaynaklardan verilecek ödevlere bağlı olduğu söylendi. Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğine göre performans çalışması; eleştirel düşünme, problem çözme, okuduğunu anlama, yaratıcılığını kullanma ve araştırma sonucu elde edilen kazanımların yazılı, sözlü ve/veya uygulamalı olarak paylaşılmasına yönelik ders öğretmeninin gözetiminde yapılan bireysel veya grup çalışması olarak ifade ediliyor. Bizler bizden istenen bu ek kaynaklara tabi tutuluyoruz. Kısacası bu kaynaklar destek amaçlı isteğe bağlı olmak yerine öğrencilere zorunlu kılınmış oluyor.

İstenilen kitapların fiyatları yaklaşık üç yüz lirayı bulurken, parası bizim cebimizden çıkmış olan bu kitaplara karşın bize verilen eğitim çoğu zaman yeterli gelmiyor. Bu yüzden etüt merkezlerine, dershanelere ya da kurslara başvuruyoruz. Yine dershanelerimizde dershane öğretmenlerimizin, okulumuzda da okul öğretmenlerimizin derlediği kitaplar öneriliyor. Bu koşullar göz önüne alındığında bizlerin kitap fonu talep etmek için bir araya gelmesi ve bunun bize sağlanması gerekli ve önemli bir hale geliyor.

YEMEK, FOTOKOPİ, EK KAYNAK…

Ankara Atatürk Lisesi’nin bir tane yemekhanesi ve üç tane de kantini bulunuyor. Yemekhanemizin de kantinlerimizin de bize kolaylık sağlaması gerekirken zaten pahalı olan fiyatı bu sene daha da arttı ve okula ilk girdiğimizde doyabileceğimiz yemeğin tutarı şimdi iki katına çıkmış durumda. Sonuç olarak öğrenci beş okul gününün tamamında doyamamaya başladı. Ankara Atatürk Lisesi öğrencileri için başka okullarda da olduğu gibi ulaşım, beslenme ve giyinme gibi lisenin her imkanından aynı anda faydalanmak zorlayıcı bir şey. Öğrencinin harçlığını fotokopi paralarına, yiyeceğine ve zaten öğrenciye sağlanması gerekmesine rağmen sağlanmayan benzeri yerlere katması öğrencinin kendine ayıracağı pek bir şeyin kalmamasına sebep oluyor.

Bizlere çıkartılan bu zorluklar, okulların parasız ve bilimsel eğitimin hakkını vermemeleri, ihtiyacımız olanı alamamamız ve alanımızın git gide işgal edilmesi bizlere bir araya gelmekten başka yol tanımıyor. Bizler için yapılması gereken şey şimdi ve sürekli olarak; birlik olmak, birlikte düşünmek ve birlikte talep etmektir.

 

ÖNCEKİ HABER

Bağımsızlık talep eden Katalanların eylemi 15. gününde sürüyor

SONRAKİ HABER

“Levha isimlerini öğrenmek iş güvenliğimizi sağlamıyor”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...