27 Ekim 2019 23:00

Cumhurbaşkanlığından "Gazetecilik için basın kartı zorunluluğu yok" savunması

ÇGD'nin basın kartları yönetmeliği ile kart almanın zorlaştırılmasına dair açtığı davada Cumhurbaşkanlığı, "gazetecilik yapmak için basın kartı zorunlu değil" diyerek kendisini savundu.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından basın kartları yönetmeliği hakkında Danıştay'a açılan davada, Cumhurbaşkanlığı savunma verdi. Yönetmeliğin basın kartı verilmesini zorlaştırdığı itirazına karşı Cumhurbaşkanlığı, gazetecilik yapmak için basın kartının zorunlu olmadığı ifadeleriyle kendisini savundu. 

Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin ResmiGazete’de 14 Aralık 2018 tarihinde yayımlanan Basın Kartı Yönetmeliği’nin bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle Danıştay’a açtığı davada, Cumhurbaşkanlığı savunma verdi. Cumhurbaşkanlığı, son yönetmelik değişikliğiyle birlikte gazetecilerin basın kartı almasını zorlaştıran, iptali konusunda ise muğlak gerekçelere yer verilen yönetmeliğe yönelik eleştirilerin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu iddia etti.

Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü tarafından Danıştay 10. Daire Başkanlığı'na gönderilen savunmada, basın kartının tanımına ilişkin ifadeler ise pes dedirtti. Cumhurbaşkanı hapishanedeki gazetecileri basın kartı olmadığı için gazeteci saymazken, sadece resmi kurumlarda değil sokakta bile basın kartı sorulurken ve binlerce basın kartı iptal edilirken Cumhurbaşkanlığı davaya verdiği savunmada, “...gazetecilik faaliyetinde bulunmak için basın kartı sahibi olma zorunluluğu yoktur. Kişiler basın kartı sahibi olmaksızın da gazetecilik yapabilir, fikirlerini ifade edebilirler. Nitekim basın kartı sahibi olmayan pek çok basın mensubu bulunmaktadır” denildi.

"KOLAYLAŞTIRICI İMKANLAR SAĞLIYOR"

Zorunluluk olmamasına rağmen basın kartının gazetecilik faaliyetini kolaylaştırıcı birtakım imkanlar sağladığı kaydedilen açıklamada, “Daha açık bir ifadeyle basın kartı, basın mensuplarının mesleki faaliyetini yürütürken daha etkin çalışmalarını iş ve sosyal güvenlik hukukundan doğan bir takım ayrıcalıkları elde etmelerini sağlayan, hizmet damgalı pasaport uygulaması sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan hadiseleri yakından takip etmelerini kolaylaştıran, silah ruhsatı kullanılabilen, devletin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşenler de dahil olmak üzere her türlü kamusal faaliyete katılma noktasında akreditasyon vazifesi gören basın mensubunu tanıtıcı mahiyette remi bir kimlik belgesidir” denildi.

"KART VERİLMESİNİ ZORLAŞTIRAN HÜKÜMLERLE DOLU"

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü, Cumhurbaşkanlığı savunmasının yönetmeliği hazırlayanın da savunmayı yapanın da tartışmasız bir şekilde basın özgürlüğüne karşı olduğunu gösterdiğini ifade etti. Davada “basın özgürlüğünü sınırlayacak” şeklindeki Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarından örneklere karşı Cumhurbaşkanlığı savunmasında, “ama yürürlükten kaldırılan yönetmelikte de vardı” gibi cümleler dışında bir şey söylenmediğine dikkat çekenGüleryüzlü, yeni yönetmeliğin basın kartı verilmesini zorlaştıran hükümlerle dolu olduğunu söyledi.

KART İPTALİNDE MUĞLAK GEREKÇELER

Gazetecinin "Milli güvenlik ya da kamu düzenine aykırı davranışlarda bulunması veya bu tür davranışları alışkanlık edinmesi" ile "Basın meslek onurunu zedeleyecek işler yapması" durumunda basın kartının iptali ve bir daha asla basın kartı verilmemesinin öngörüldüğünü belirten Güleryüzlü, bu hükümlerin hukuki belirlilik ve öngörülebilirlikle bağdaşmadığını söyledi. Ayrıca mahkeme kararı olmaksızın idareye bu yönde bir yetki verilmesinin masumiyet karinesine de aykırı olduğunu dile getiren Güleryüzlü, savunmada cumhurbaşkanının kendisi ile çelişkiye düşüldüğünü dile getirdi. Güleryüzlü, “Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan, tutuklu gazetecilere yönelik sorulara sık sık 'Yalnızca ikisinin basın kartı var' diyerek 100'ü aşkın tutuklu gazeteciyi, gazeteci olarak görmediğini ifade etmektedir. Erdoğan’ın dışında danışmanları ve bazı bakanlar da pek çok kez bu görüşü dile getirmişlerdir. Oysa bu savunmada, '…gazetecilik faaliyetinde bulunmak için basın kartı sahibi olma zorunluluğu bulunmamakta…' denilmektedir. Davanın görüldüğü Danıştay 10. Daire Başkanlığı’nın bu çelişkili durumları tespit edip, halkın haber alma hakkı ve basın özgürlüğü yönünde karar alarak yönetmeliğin ilgili maddelerini iptal edeceğinden eminiz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Lübnan: Bu düzen değişene kadar!

SONRAKİ HABER

Pendik Özel Türev Gülnazlı Engelli Bakımevinde şiddet ve kötü muamele iddiaları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa