Bu hafta ne okusak?
Şahsiyetli Bir Köpeğin Hikâyesi, İlahi Kudret: Yunan Mitolojisinde Tanrıçalar,İstanbul'un Mazisinde Kalmış Kitabevlerinin Hikâyeleri, Büyülü Denizin Cadıları...

Kurmaca ve kurmaca dışı eserlerden bilim kitaplarına, tarihten çocuk edebiyatına uzanan dokuz kitaplık bir liste hazırladık.
İşte bu hafta gözümüzden kaçmayanlar…
Şahsiyetli Bir Köpeğin Hikâyesi
Her şey burjuva bir kocanın, eşine son anda bir Noel hediyesi olarak yavru köpek getirmesiyle başlar. Başlangıçta evdeki herkes köpeğin büyüsüne kapılır, ona bir biblo gibi davranırlar, istediklerinde kucaklarına alırlar, canları sıkıldığında da bırakırlar. Hayvan büyüdükçe, özellikle onun safkan bir Puli değil de melez bir köpek olduğunu öğrendikten sonra ev halkının tavrı gitgide değişir. Her türlü disipline kayıtsız, özgürlüğüne düşkün Csutora’ysa evcilleştirilme çabalarına isyan eder, eğilip bükülmeden kendi bildiğini okur. Ancak kulağa ilk başta biraz komik ve eğlenceli gelen bu durum bir felaketle sonuçlanır. Macar edebiyatının usta kalemi Sándor Márai’den dokunaklı olduğu kadar komik, ‘anarşist’ bir köpek romanı.
(Sándor Márai, Çev: Tarık Demirkan, Can Yayınları)
İlahi Kudret: Yunan Mitolojisinde Tanrıçalar
Yazar ve araştırmacı Natalie Haynes, İlahi Kudret’te mitolojinin gölgede bırakılmış tanrıçalarını merkeze alıp, insanlık tarihinde –ve popüler kültürdeki güç, beden, arzu ve adalet anlatılarında– nasıl bir rol oynadıklarını sorgulayarak mitlere yeni bir yön veriyor. Aphrodite’den Hera’ya, Artemis’ten Hestia’ya dek birçok güçlü tanrıçayı yeniden ele alan Haynes, onların öfkesini, iradesini, zaaflarını ve hakikatlerini özgün, akıcı ve kimi zaman da mizahi bir dille gözler önüne seriyor, bildiğimizi sandığımız efsaneleri baştan sona yeniden düşünmeye davet ediyor.
(Natalie Haynes, Çev: Hilal Dikmen, Domingo Yayınevi)
Yeni Dünya İncili
Mucizeler, işaretler, kerametler ve deliller içinde Pascal, kim olduğunu ve dünyadaki yerini keşfetmek için bir yolculuğa çıkması gerektiğini düşünür. Kendisine yüklenen misyonun ağırlığı altında babasını, kendini, Tanrı’yı aradığı, kıtaları aşan bu yolculukta, geçmişin gölgeleri ve insanlığın büyük soruları ona eşlik eder.Maryse Condé, edebiyatın devleri arasındaki yerini perçinleyen ve 2023 Uluslararası Booker Ödülü Kısa Listesine giren bu etkileyici romanında, mit ve gerçeği ustalıkla harmanlayarak okuru inançların, kimliğin, hikâyelerin etkisi üzerine derin bir yolculuğa çıkarıyor.
(Maryse Conde, Çev: Şirin Erkan Leitao, Bilgi Yayınevi)
Mimarlığı Görebilmek
Yirminci yüzyılın önde gelen mimarlık kuramcılarından Bruno Zevi'nin en ünlü çalışması olan Mimarlığı Görebilmek başlıklı kitabı, gözden geçirilmiş yeni basımıyla yayımlandı. Aykut Köksal'ın editoryal çalışmasını gerçekleştirdiği "Mimarlığı Görebilmek", mimari gerçekliği çeşitli faktörler üzerinden tanımlayan ve farklı yaklaşımları irdeleyen Bruno Zevi'nin 1948'de kaleme aldığı ve bugüne dek tüm dillere aktarılmış çalışması. Zevi, bu kitabıyla, modernist mimarlık yazınının en parlak örneklerinden birini veriyor.
(Bruno Zevi, Çev: Alp Tümertekin, Arketon Yayınları)
İstanbul'un Mazisinde Kalmış Kitabevlerinin Hikâyeleri
Geniş bir basın taraması ve arşiv belgeleri desteğiyle hazırlanan bu çalışma Babıali’nin ve Beyoğlu’nun eski kitapçılarının faaliyetlerini ve tarihçelerini anlatmakta. Çoğunun adı bile hatırlanmayan bu kitapçıların bir kısmı Türk, bir kısmı yabancı uyruklu (Alman, Fransız, İtalyan) veya Haşet Kitabevi’nde olduğu gibi yabancı sermayeli idi. İstanbul kültür tarihinin bu önemli aktörlerinin hayat hikâyelerini anlatan bu kitap, bu haliyle kitabiyat ve kültür tarihine mütevazı bir katkıda bulunmakta.
(Rıfat N. Bali, Libra Kitap)
Sağın Kasveti -Otoriter Liderler ve Çalınan İsyan-
Modern toplumun tarihin farklı kesitlerinde birbirinden ayırt edilebilir krizler içerisinden geçtiğini biliyoruz ve bugünden geriye doğru bakıldığında bunları çeşitli analitik araçlarla anlamlandırabiliyoruz. Fakat tarih akarken yaşanan krizi tanımlamanın ve anlamlandırmanın bir hayli zor olduğu da aşikâr. Bu nedenle cari krizin ne üzerine temellendiği (iktisat, maneviyat, din, post-materyalizm vb.) ve toplumsal yaşamı nasıl biçimlendirdiği canlı bir tartışma olmaya devam ediyor. Kitap, her şeyden önce krizin tanımlanma biçimlerine esaslı bir itiraz. Muarızını da “bozan”, yani eleştirel düşünceyi de tanımladığı sorunun bir parçası kılan tuhaf krizler zamanının tanımlayıcı özelliklerini sergileyerek perspektif değişiminin zorunluluğunu ortaya koyuyor.
(Zafer Yılmaz, İletişim Yayınları)
Buluştuğumuz Yer Burası
Berger'dan, geçen yüzyıla, göçüp gidenlere, tüm zaaflarıyla sevilenlere, yaşanmışlıklarıyla şehirlere duru, ışıltılı bir ziyaret... Lizbon, Krakow, Madrid, Cenevre, Islington ve Küçük Polonya'da, artık hayatta olmayan yakınlarıyla, annesi, babası, eski sevgilileri, öğretmenleri, ustaları, akademiden arkadaşlarıyla buluşup halleşiyor Berger. Hayata ve edebiyata dair güzel ve değerli olan ne varsa bu metnin içinden akıyor usul usul: tenin mucizesi, doğanın ve tarihin nimetleri, kibirinden feragat etmiş bir sevgi, ahlakçı olmayan bir etik ve hayatın neşesi, burukluğu ve sihriyle beslenen bir siyaset...
*İlk basımı 2006 yılında yapılan kitabın gözden geçirilmiş yeni basımı okurlarıyla buluşuyor.
(John Berger, Çev: Cevat Çapan, Gönül Sipahi Çapan, Müge Gürsoy Sökmen, Metis Yayınları)
Büyülü Denizin Cadıları
Kakalak'ın tatil planlarında ne deniz cadılarına yakalanmak vardı ne de sardalya yarışları. O sadece penguenleri yakından görmek İstiyordu. Güney Afrika sularında başına gelecekleri bilse, bu kadar hevesli olmazdı. Hele pelikanın kehanetlerini duysa, suya serçe parmağını bile değdirmezdi! Büyülü Deniz'i okuyanlar Kakalak'ın hayatını değiştiren deniz cadısını anımsayacaktır. Şimdi o cadılarla yüzleşme zamanı! Onlardan kaçayım derken albatroslara yakalanacak, yunus dostu Kik'le yeni okyanuslarda yüzecek, kayıp adının peşinde koşarken dayanışmanın gücünü keşfedecek.
(İrem Sunar Özat, Resimleyen: Melike Şen İslimye, Nesin Yayınevi)
Küçük Buzulun Öyküsü
Dedem, onun dedesi ve ondan öncekiler bile, vadiye tepeden bakan bu dev buzullardan söz ederdi hep. “Bu buzullar,” derdi bana, “Vadimizin, köyümüzün, ailemizin mirasıdır. Senin çocuklarının çocukları olduğunda bile, onlar hâlâ burada olacaklar.”
Bu kitap, doğa sevgisini ve çevre bilincini çocuklara aşılarken, etkileyici çizimleriyle de dikkat çekiyor. Eşsiz bir doğa masalı olan bu öykü, çocukların çevre konusundaki farkındalığını artıracak.
(Helene Gloria, Çev: Özge Sıvacı, 1001 Çiçek Kitaplar)
(Kültür Servisi)
Evrensel'i Takip Et