26 Eylül 2019 10:10
Son Güncellenme Tarihi: 26 Eylül 2019 15:43

Uzmanlar İstanbul depremi ile ilgili ne dedi?

İstanbul'da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından uzmanlar yıllardır kırılması beklenen Kuzey Anadolu Fayı'nın bir parçasının kırıldığını belirterek uyardı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

İstanbul Silivri açıklarında 5.8 büyüklüğünde yaşanan depremin ardından uzmanlar İstanbul'da yıllardır kırılması beklenen Kuzey Anadolu Fayı'nın bir parçasının kırıldığını belirterek uyarılarda bulundu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü bölgede son 20 yılda buna benzer bir hareketlilik yaşanmadığı belirtti.

Evrensel’e konuşan Yüksek Mimar Mücella Yapıcı ise "Deprem toplanma alanı" denilen alan, sahra çadırları kurulabilecek kadar büyük olmalı. Hastanelerin bahçeleri büyük olmalı. Etrafı binalarla çevrili küçük parklar toplanma alanı değildir. Bir toplanma alanında öncelikle halkın gerçekten ihtiyaçlarını giderecek kadar ekipman getirmelisiniz" dedi.

Yapıcı, yapılması gereken şeyi ise şöyle açıkladı: "Panik yaratmadan, çok akıllı bir şekilde insanlara dolgulardan uzak durmalarını, evlerinde almaları gereken tedbirleri, tahliyeleri nasıl yapacaklarını açıklamak. Birbirini yok saymayı bırakıp tüm kamu kurumlarının meslek odalarıyla acil bir plan yapmaları lazım. Burada işini yapan meslek insanlarını mahkemelerde süründüreceklerine lütfen artık onların ne dediklerine kulak versinler."

HASAN SÖZBİLİR: KIRILAN FAY 6.9 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREME NEDEN OLABİLİR

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin Kuzey Anadolu Fayı'nda meydana geldiğini kaydederek Marmara Denizi'nde kırılmakta olan fayın toplam uzunluğunun 50 kilometre olduğunu, bu fay parçasının en fazla 6.9 büyüklüğünde bir deprem üretebildiğini ancak fayın İstanbul'un güneyinde devam eden parçasının 70 kilometre uzunluğunda olduğunu, bu parçanın tek başına kırılması halinde ise 7.1 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini anlattı.

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, şöyle konuştu: "İki fay parçasının toplam uzunluğu 120 kilometre. Bunlar tek parça kırılması halinde 7.4 büyüklüğünde bir depreme neden olabilir. Bu nedenle özellikle Avcılar gibi çürük zemin üzerinde yer alan binalarda hasar oluştu. Artçı şoklar devam edecektir. O nedenle depremde binaları hasar görenler, AFAD yetkililerine haber vermeli."

ASLI DOĞRU: HERKES TEYAKKUZDA OLSUN, VATANDAŞLARIMIZ TEDBİRLİ OLSUN

Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Aslı Doğru: Bugün Türkiye saati ile saat 13.59’da Silivri’nin yaklaşık 20 - 25 kilometre güneyinde, Marmara Denizi içinde, İstanbul’a 75 kilometre mesafede 5.7 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Deprem 13 kilometre derinlikte oluşmuştur. İstanbul ve Tekirdağ’da hissedilmiştir. 24 Eylül 2019’da meydana gelen depremin ardından büyüklüğü 1.5 ile 3.7 arasında değişen yaklaşık 60 adet artçı deprem kaydedilmiştir. Bugün olan depremin ardındansa şu ana kadar yaklaşık 15 tane artçı deprem olmuştur ki bunların en büyüğü 4.4 büyüklüğündedir. Büyüklüğü 4.7 ve 5.7 arasındaki artçılar klasik ana şok - artçı ilişkisinde değildirler. Bundan sonraki süreçte artçıların devam etmesini bekliyoruz. Vatandaşlarımızın, valilik ve AFAD’ın talimatlarını takip etmelerini tavsiye ediyoruz. 1999 yılından beri bütün bilim insanlarının ortak bir görüşü var, Marmara Denizi’nde Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın enerji biriktirdiği yönünde. Dolayısıyla zaten bir Marmara Denizi’nde büyük bir deprem bekliyoruz. Ancak şu an itibarı ile bu depremin, onun öncüsü olduğunu söyleyebilmemiz mümkün değil. Tabi ki herkes teyakkuzda olsun, vatandaşlarımız tedbirli olsun.

FATİH DOĞRU: TEMKİNLİ OLMAMIZ GEREKİYOR

Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Fatih Doğru: 4.7’lik depremden beri alışılagelmiş ana şok - artçı şok ilişkisine bağlı bir düşüş yaşanmadı. Orta düzeyde devam eden depremler sonrasında böyle bir şey yaşadık. İkinci nokta, son 20 yıldır bölgede buna benzer bir deprem aktivitesi yaşanmamıştı. Bu açıdan temkinli olmamız gerekiyor.

OKAN TÜYSÜZ: FAY HATTININ ENERJİSİNİN AZALTMAK SÖZ KONUSU DEĞİL

İstanbul Teknik Üniversitesi Prof. Dr. Okan Tüysüz: Marmara 20 yıldır deprem beklentisi olan bir bölge. 4.7’lik bir depremin ardından artçılar sürerken bugünkü deprem meydana geldi. Bunun arkasından da şu ana kadar 4-5 tane artçı meydana geldi. Bunlardan en büyüğü de 4.3 büyüklüğünde. Bunun arkasından 5’e kadar varan artçı depremlerin olması gerekir. Bunlar kısa sürede olabileceği gibi zamana da yayılabilir. Üzerinde deprem beklentisi olan fayın ve çevresindeki fayların meydana getirdiği bir deprem. Bu açıdan da özellikle merak edilen geleceğe yönelik nasıl bir seyir izleyecek sorusunun net bir cevabı yok. O yüzden bu deprem aktivitesini izlememiz gerekiyor. Hangi fay tarafından yaratıldığına dair gözlem evlerinden yayınlanacak bilgileri beklemek lazım. Fay hattının enerjisini azaltmak söz konusu değil çünkü depremler logaritmik olarak değişirler. Yani 4.5’lik bir depremden 31 tane olursa 5,5’luk depremi, bin tane olursa da 6.5’luk bir depremi engeller. Onun enerjisini boşaltır. Dolayısıyla olan bir depremin büyük bir depremi engellemesi ya da onun olmasını engellemesi gibi bir durum söz konusu değil.

DOĞAN PERİNÇEK: DEPREM KOMŞU FAYLARI TETİKLEYEBİLİR, TETİKLERSE 7’DEN BÜYÜK DEPREM BEKLENİYOR

Prof. Dr. Doğan Perinçek: 4.6’lık deprem olduğunda öncü deprem olduğunu söylemiştik ve de dikkatli olunmasını söylemiştik. Bu kadar geç beklemiyorduk bunu. Eğer öncü depremden sonra ana deprem olacaksa 24 saat sonra 40 saat sonra olmaz. 1 saat içinde olur. Bu sürpriz oldu. İlk 4.6’lık deprem, 5.6 km’de oldu. Ondan sonraki artçılar 7 km derinliğe kadar ulaştı. Fay derine doğru kırılmaya devam etti. Bugünkü de 7 km derinlikte. Derine doğru kırılıyor. Ama bu fay km olarak da net bir şey söylemem ama çok uzun bir fay değil. Şuan için daha büyük bir deprem yaratmaz diye düşünmüyorum. Deprem komşu fayları tetikleyebilir. Tetiklerse 7’den büyük deprem bekleniyor. İstanbul halkından çok dikkatli olması gerekiyor.

MİKDAT KADIOĞLU: SEFERBERLİK HALİNDE MARMARAYI AFETE HAZIRLAMAMIZ GEREKİYOR

Profesör Mikdat Kadıoğlu: Yıllardır uyuyan bir fay hattı var. Arada bir kendini hatırlatıyor bize İstanbul’da. Bu deprem büyük İstanbul depreminin habercisi. Ulusal seferberlik halinde Marmara bölgesini afete hazırlamamız gerekiyor. İstanbul’da olan büyük depreme hazırlanmamız lazım.

MÜCELLA YAPICI: ETRAFI BİNALARLA ÇEVRİLİ PARKLAR TOPLANMA ALANI DEĞİLDİR

Evrensel’e konuşan Yüksek Mimar Mücella Yapıcı: Siz depremi sadece kentsel dönüşüm adı altında rant devşirmek için kullanırsanız bugün bu halde oluruz. İstanbul’da en önemli şey şu; gerçekten 1999’dan beri İstanbul’daki risk çok fazla arttı. Cumhurbaşkanımız 10 bin tane toplanma alanımız var demiş. Cumhurbaşkanlığı bir an önce bu 10 bin toplanma alanını ilan etsin bakalım da bilelim. Ben Karaköy-Taksim civarında çalışıyorum. Evlerin arka bahçeleri bile imara açıldı. Karaköy’deki toplanma alanı Galataport inşaatının yanında çökmekte olan bir iskele meydanı, yani her taraf doldu. Eğer rant bölgesindeyse insanların sapasağlam binalarını yıktılar. Zaten depremi bile bile bir sürü yanlış şey yapıldı. "Deprem toplanma alanı" denilen alan, sahra çadırları kurulabilecek kadar büyük olmalı. Hastanelerin bahçeleri büyük olmalı. Etrafı binalarla çevrili küçük parklar toplanma alanı değildir. Acaba kaç tane sahra hastanesi kuracak yer var? Kaç tane hastanemizde bahçe kaldı? Bir toplanma alanında öncelikle halkın gerçekten ihtiyaçlarını giderecek kadar ekipman getirmelisiniz. Hatırlayın ilk deprem zamanlarını; birtakım konteynerler kuruldu, birtakım malzemeler konuldu, sonra bunların hepsi unutuldu. Parkların altı otopark oldu. Böyle bir imar yönetmeliğimiz var bizim. Bu artık politikayı aşmış bir durum. Hepimizin yapması gereken şey şu; panik yaratmadan, çok akıllı bir şekilde insanlara dolgulardan uzak durmalarını, evlerinde almaları gereken tedbirleri, tahliyeleri nasıl yapacaklarını açıklamak. İnsanlar gerçekten panik halde. Birbirini yok saymayı bırakıp tüm kamu kurumlarının meslek odalarıyla acil bir plan yapmaları lazım. Burada işini yapan meslek insanlarını mahkemelerde süründüreceklerine lütfen artık onların ne dediklerine kulak versinler.

SAVAŞ KARABULUT: BİZ DAHA BÜYÜK BİR DEPREM DE BEKLİYORUZ

Evrensel'e konuşan Deprem Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Karabulut: Marmara çukurluğunun aslında hemen doğusunda, Kumburgaz baseni dediğimiz alandaki fayın kuzeyindeki alanda deprem meydana geldi. Ortalama derinlik 10 km civarındaydı. Bu deprem gaz göçüyle olmadı ve bu depremin öncü deprem olduğuna dair kimse bilimsel veri ile bir şey söyleyemez. Fakat ben de dahil olmak üzere bir çok kişi şunu söyledik; bu depremin mevcut mekanizması sağ yönlü doğru atımlı bir faylanma, küçük bir ters atım bileşeni. Ve normalde rake açısına göre kırılan fayın atımına doğrultusu kuzey batı-güney doğuya doğruydu. Yani güneye doğru özellikle kırılmasını beklediğimiz, Kumburgaz basenine yeni bir yük bindirmeye başladı. Kumburgaz baseni üstüne yük binmeye devam ediyor, Kumburgaz baseni üstünde 7 büyüklüğüne kadar deprem olabilir. Bu olan 5.8'lik deprem bizim beklediğimiz deprem değil. Bu Kumburgaz baseninin kuzey doğusunda olan Orta Marmara çukurunun doğusunda olan bir deprem. Biz daha büyük bir deprem de bekliyoruz. Fakat zamanı konusunda bir şey söyleyemiyoruz.

İTÜ'LÜ 4 UZMANDAN ORTAK AÇIKLAMA: GEREKLİ TEDBİRLERİN ALINMASI YÖNÜNDE HAREKET EDİLMELİDİR

İstanbul Teknik Üniversitesi, Marmara fayı üzerinde çalışma yapan Prof. Dr. Celal Şengör, İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Prof. Dr. Sinan Özeren ve Dr. Öğr. Üyesi Gülsen Uçarkuş’un değerlendirmelerini paylaştı.

İTÜ'nün açıklaması şöyle: “İstanbul’da 26 Eylül 2019’da yerel saat ile 14:00 civarında meydana gelen 5.7 büyüklüğündeki depremin ardından, Marmara Fayı üzerine Üniversitemizde uzun yıllardır uluslararası araştırmalar yürüten Prof. Dr. A.M. Celal Şengör, İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Prof. Dr. M. Sinan Özeren ve Dr. Öğr. Üyesi Gülsen Uçarkuş’un değerlendirmelerini kamuoyunu aydınlatmak amacıyla paylaşılması gereği duyulmuştur.

Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi’nin içine giren kısmı (ve buna bağlı ikincil faylara) yer bilimcilerce genel olarak 'Marmara Fayı' diye adlandırılmaktadır. Bu fay, davranışı her yerinde aynı olan bir fay değildir. Bazı yerlerinde fay üzerinde İngilizcede 'creep' denen kaymaya benzer bir hareket ve bununla ilişkili küçük depremler olur. Bazı yerlerinde ise deprem neredeyse hiç olmaz. Marmara Fayı’nda gerçekleşen son büyük deprem 7.4 büyüklüğündeki 1999 İzmit depremidir ve bu depreme neden olan kırık İzmit Körfezi’nin içine doğru ilerlemiştir. Marmara Fayı üzerinde depremsellik yönünden suskun olan (dolayısıyla kırılması beklenen ve ekteki Marmara denizi fay haritasında sismik boşluk olarak adlandırılan) bir ucu Silivri açıklarında ve diğer ucu da Avcılar’ın güneyi olan Kumburgaz fay segmentidir. Deniz tabanında yapılan jeoloji, jeodezi ve sismoloji çalışmaları Kumburgaz fayının çok uzun bir süredir kırılmadığı, kilitli olduğu ve Marmara Denizi’nde olması beklenen depremin üzerinde olacağı düşünülen fay segmentidir.

Son iki günde meydana gelen 4.6 ve 5.7 büyüklüğündeki iki depremin tam kilitli Kumburgaz fay segmentinin uç noktasında olması durumun kritikliğine işaret etmektedir. Sismoloji verilerine dayanarak, söz konusu iki deprem ve bunların arasında gerçekleşen artçıların tamamının, aynı mekanik kırılma süreci kapsamında gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Bilimsel göstergelere dayanarak, mevcut sismik aktivitenin dikkatle takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması yönünde hareket edilmelidir." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Sivas Katliamı davası 26 Aralık'a ertelendi

SONRAKİ HABER

Bangladeş’te H&M için üretim fabrikada örgütlenen sendikacıya saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa