24 Eylül 2019 09:26

Prof. Şükrü Ersoy: Afetlere karşı hazırlıklı olmak önemli

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan Prof. Şükrü Ersoy, İstanbul'da meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi.

Harita: Kandilli Rasathanesi

Paylaş

İstanbul'da bugün meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki depremin Marmara Denizi’nin içinden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın üzerinde olması, “İstanbul için beklenen büyük depremin öncüsü mü?” sorusunu akıllara getiriyor. Konu hakkında sorularımızı yanıtlayan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan Prof. Şükrü Ersoy, “Bu durum vatandaşlar kadar biz bilim insanlarını da kaygılandırıyor ama bu kaygılara rağmen 4,6 büyüklüğündeki depremin öncü bir deprem olduğunu ya da olmadığını söylememiz teknik olarak mümkün değil. Olabilir de olmayabilir de, izlemek gerekiyor” dedi.

"OLUR VEYA OLMAZ DEMEK TEKNİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİL"

4,6 büyüklüğündeki depremin hissedilmesinde en önemli faktörün sığ bir denizde meydana gelmesine ve binaların güvenliğine bağlayan Ersoy, “Dolayısıyla bundan sonraki depremler mutlaka 4,6’dan küçük olabilir ve giderek sönümlenebilir. Ardından büyük bir deprem gelir demek spekülatif ama gelmez rahat olun demek de teknik olarak mümkün değil” dedi.

Eninde sonunda Marmara Denizi’nde 7’den büyük bir depremin meydana gelme olasılığının büyük olduğunu vurgulayan Ersoy, “Çünkü geçmişte Marmara Denizi’nde büyük depremler olmuş, bu anlamda Marmara Denizi çok sağlıklı bir yer. Gelecekte de burada deprem olacaktır. Ve bunlar mutlaka 7’nin üzerinde olacak” dedi.

Türkiye’nin 3’te birinin Marmara Bölgesinde yaşadığını, sanayinin burada olduğunu ve büyük bir depremin milli güvenlik soru yaratacağını vurgulayan Ersoy, “Marmara Bölgesinde 6 milyona yakın konut var. 26 milyon da nüfus. Deprem sonrası yönetilmesi zor bir durumdur. Ne kadar hazırlıklı olursanız olun mutlaka bir miktar zarar görmeniz mümkün. Ama devlet mutlaka pek çok şeyi yapmalıdır. Vatandaş da üzerine düşeni yapmalıdır. Depremi güvenli binalarda geçirmek adına binalarını güçlendirmekte çürükse yıkıp yeniden yapmakta fayda var. Bu konuda kentsel dönüşüm projesi içinde teşvikleri varsa bunlardan istifa etmeliler. Çünkü normal şarlar altında binalar sağlamsa depremde en güvenli yerlerdir. Bunu sağlamamız gerekiyor. Bu önemli bir şey” dedi.

AFETLERE HAZIRLIK ÖNEMLİ

Türkiye halkında dayanışma kültürünün olduğu kadar afet kültürünün olmadığını söyleyen Ersoy, “Afet kültürü de birden bire olacak bir şey değil. AFAD bu yılı afetlere hazırlık yılı olarak ilan etti. Bu önemli bir şey. Devlet de vatandaş da iş birliği halinde çalışması için projeler geliştiriyor. Vatandaşın içinde olmadığı hiçbir proje çalışmaz. Dolayısıyla bu iş birliğini önemseyip çözüme katkı koymak gerekiyor” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)