29 Ağustos 2019 20:57

Sudan’da geçiş dönemi: Başarı şansı ve belirsizlikler

Sudan'da devrimci hareketi yönlendiren ÖDBG ve Geçici Askeri Konseyi arasında imzalan anayasal belgede neler yer alıyor? Geçiş aşamasındaki zorluklar neler?

Fotoğraf: AA

Paylaş

Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir’in 11 Nisan 2019’da çöküşünden ve 3 Haziran 2019’da oturma eylemine yapılan saldırı sonucu yaşanan katliama rağmen, zorlu müzakerelerden dört ay sonra devrimci hareketi yönlendiren Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG), Geçici Askeri Konseyi ile geçiş döneminde uygulanacak olan anayasal belge üzerinde bir anlaşmaya vardı.*

Afrikalı liderler ile Arap ve yabancı hükümetlerin temsilcilerinin katıldığı törende imzalanan anlaşma ile bazıları Sudan’da demokratik geçişin başarılabileceğine ilişkin umutlanırken, bazıları ise anlaşma şartlarındaki belirsizlikler, taraflar arasındaki mevcut güvensizlik, büyük muhalefet güçlerinin taslağın hazırlık çalışmalarına katılmamış olması ve yoldaki birçok mayın nedeni ile şüpheci davranmaya devam ediyor.

ANAYASA BELGESİ MADDELERİ

  • Anayasa belgesi, her iki taraftan beşer üye ve iki tarafın üzerinde anlaştığı bir başkandan oluşan “Egemen Meclis” ile sivillerin ve ordunun ülkeyi ortaklaşa yöneteceği otuz dokuz ay sürecek olan uzun geçiş dönemi için yapılan düzenlemeleri kapsıyor. 
  • Yine, askeri bir şahsın 21 aylık ilk dönem için Konseye başkanlık etmesine ve geri kalan 18 ayın sivil bir başkan tarafından yönetilmesine karar verildi. Egemen Konsey’in yetkileri, siyasi ve güvenlik konuları ile bağlantılı diğer yetkilerin yanı sıra yasama görevini yapmak ve Sudan’ın çeşitli bölgelerinde merkezi hükümet ile savaşan silahlı hareketlerle barış dosyalarını ele almak olarak tanımlanıyor. *Anayasa belgesi ayrıca, başkanını ÖDBG’nin önereceği Bakanlar Kurulunun oluşturulmasını da karara bağlıyor. Başbakan yirmiden fazla bakan olmamak kaydıyla hükümeti teşkil edecek ve Egemen Konseyinin onayına sunacak. ÖDBG Başbakan görevi için tanınmış bir ekonomist olan Abdullah Hamduk’u önerdi (Hamduk başbakan olarak yemin etti). Bakanlar Kurulunun görevleri, yasama yetkisi de dahil olmak üzere, Egemen Konsey ile ortak yetkileri olan tüm yürütme yetkilerini içeriyor.
  • Belge ayrıca, Egemenlik Konseyinin kuruluş tarihinden itibaren doksan günden geç olmamak kaydıyla üyelerinin yüzde 67’si ÖDBG üyelerinden, geri kalan oranda diğer güçlerin üyelerinden oluşan bir yasama meclisinin oluşturulmasını öngörüyor. Belgede ayrıca, 3 Haziran 2019 tarihli katliam ve diğer olaylara soruşturma komisyonunun kurulması da yer alıyor. 
  • Egemen Konsey, geçiş dönemi görevleri arasında “özellikle Darfur, Mavi Nil ve Güney Kordofan’da bütün silahlı hareketlerle istişare içinde kapsamlı bir barış sağlanmasına yönelik politika ve etkin yaklaşımın belirlenmesi ve Sudan sorununun kökenine inerek savaşı nihai olarak durduracak adil ve kapsamlı bir barış sağlanması” için çaba sarf edilmesi de var. 
  • Belgede, uluslararası topluma, Anlaşma’nın uygulanmasında geçici yönetime yardımcı olmak üzere ekonomik, mali ve insani destek sağlanması, Sudan’ın terör destekçileri devletler listesinden çıkarılması ve Sudan’a uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılması çağrısında bulunuldu.

GEÇİŞ ANLAŞMASININ ÖNÜNDEKİ ZORLUKLAR

1-ANLAŞMAYI KABUL ETMEYEN GÜÇLER

Bir grup büyük siyasi güç, çıkarları ya da pozisyonları dikkate alınmadığı gerekçesi ile anlaşmayı reddetti. Bütün silahlı hareketler imza törenini boykot etti. Sudan’da, üçü Batı Darfur bölgesinde savaşan beş büyük silahlı hareket var: Abdelvahit Muhammed Nur fraksiyonu Sudan Kurtuluş Hareketi, Mini Arko Minnawi’nin fraksiyonu Sudan Kurtuluş Hareketi ve Jibril İbrahim önderliğindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi. Yine iki hareket Halk Hareketi-Kuzey ismiyle bilinen tek çatı altında birleşti. Örgüt, Güney Kordofan ve Mavi Nil’de savaşıyor. Bu yapı, biri Abdul Aziz el-Helu’nun öncülüğünde, diğeri ise Akar’a bağlı olmak üzere iki gruba bölündü. Sırası ile art arda Addis Ababa ve Kahire’de düzenlenen iki müzakere turunda Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleriyle bir uzlaşma sağlanmaması üzerine Anayasa Belgesi Anlaşması’nı reddeden Devrimci Cephe İttifakını oluşturdular. Devrimci Cephe, sözleşmeye eklenmesini istediği bir ek hazırlamıştı. Farklılıklar, geçiş hükümeti ve parlamentodaki pozisyonların elde edilmesine odaklanmış görünüyor, çünkü taraflar geçişi, her taraf için gelecekteki siyasi durumun temelini oluşturacak bir platform olarak görüyor.

Sudan Komünist Partisi de 17 Temmuz 2019’da kabul edilmesinden bu yana anlaşmaya karşı durdu. Komünist Parti, ÖDBG’ye Askeri Konsey ile yapılan tüm görüşme tutanaklarını yayımlamaları çağrısında bulundu. Halk Kongre Partisine bağlı olan İslamcılara gelince, müzakerelerden tamamen dışlanmaları nedeni ile geçiş dönemi için yapılan düzenlemelere ve egemenlik, bakanlar ve yasama meclislerinin aldığı kararlara da karşı olduklarını açıkladılar. Yine, devrimci güçlerin gençleri arasında farklı sesler de yükseldi. Bu gençler, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçlerini, özellikle de Sudan Meslekler Birliği yöneticilerini şeffaf olmamakla nitelendirdiler ve geçiş müzakerelerinde kota yaklaşımını eleştirdiler.

Çeşitli siyasi güçlerin pozisyonlarına bakarak, bu aşamada, Beşir rejiminin devrilmesine katkıda bulunan güçler arasında geçiş döneminde uyum ve birliğin yokluğundan bahsedilebilir. Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri, iktidarın sivillere aktarılması sloganını, süresi kesin olarak belirlenmiş demokratik bir geçiş süreci olarak yorumlamak yerine, iktidarın kendilerine aktarımı olarak yorumladı. Beşir rejiminin yıkılmasından sonra, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri arasındaki uyumsuzluk, Geçici Askeri Konseyinin müzakere sürecinde kazanımlarını pekiştirmesine ve geçiş sürecindeki karar alma mekanizmalarını kontrol etmesine izin verecek şekilde ortaya çıktı.

2-GÜVEN EKSİKLİĞİ VE ÇAKIŞAN OTORİTELER

Anlaşma, Egemen Konseye Bakanlar Kurulu, Yasama Konseyi ve yargıda çeşitli pozisyonlarda aday olan kişileri onaylama veya reddetme hakkı verdi. Askeri Konsey, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçlerinin Yargı Başkanı olarak önerdiği adayı reddetti. Görevden alınan yargı başkanının, ayrılmadan önce, bazı hakimlerin terfii etmesi de dahil olmak üzere hükümetin yargı sistemi reformu için temel değişiklikler yapmasını zorlaştırabilecek çeşitli tedbirler aldığı belirtiliyor. Yine önümüzdeki dönemde, bağımsız bir soruşturma komisyonu oluşturmak üzere bir anlaşmaya varıldıktan sonra, oturma eylemi katliamı ve protestolar sırasında yaşanan diğer olaylara ilişkin sorumluluk konusu da gündeme gelecektir. Fail veya en azından oturma katliamından sorumlu olanlardan birisi, sözleşmedeki ana ortak olan cuntadır.

Ayrıca, orduyu yeniden yapılandırma, güvenlik hizmetleri ve milislerin sorunları var. Bunlardan en önemlisi Orgeneral Muhammed Hamdan Doklo’nun başkanlık ettiği Hızlı Destek Kuvvetleri Milisleri. Kanuna göre, bu mekanizmaların yapılandırılması süreci, bir ordu komutanının ve Egemen Konseyin gözetimi altında ordunun kendisine bırakıldı. Bu, reform sürecinin orduya dayandırılması durumunda, derin devletin askeri kuruluşa geri dönme olasılığı bakımından korku yaratıyor.

Bazı eleştirmenler, demokratik geçişin başarısının dayanacağı veya ordunun iktidar üzerindeki kontrolünü genişletecek en önemli kararların alınacağı ve yasaların yapılacağı geçiş döneminde, egemen konseyin ilk ve en uzun aşamasında ordunun başkanlığını kabul ederek Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçlerinin hata yaptığı görüşünde. Beş asker ile beş sivilin oylarının eşit olduğu tartışmalı durumlarda, 11. üyenin oyu önemli bir rol oynar. Bu nedenle, bu üyenin dikkatli seçimi her iki taraf için de önemli olacaktır.

3-EKONOMİK ZORLUKLAR

Hükümet, başkanlığını sivillere devrederek ve vatandaşların günlük hayatlarını yönetmekten uzaklaşarak cunta; eğitim, sağlık, hizmetler, altyapı ve diğer alanlarda kamuoyu için en acil meselelerle uğraşma yükünden kurtuldu. Bunlar, halkın, hükümetin başarısını veya başarısızlığını yargılayacağı konular. Hamduk ve bakanlarının kötüleşen ekonomik durumun düzeltilmesi konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya geleceği kesin. Ekonomik durumda kısa sürede önemli bir iyileşme yaşanması mümkün olmayacak, Sudan’ın dış borcu 60 milyar doları aştı. Sudan ayrıca yakıt, ekmek unu, yüksek yaşam maliyeti ve enflasyonda süregelen krizler yaşıyor. Bu nedenle, yapısal ekonomik reformlar, gerekli idari reformları gerçekleştirme konusunda başarı ve yolsuzlukla mücadele, geçiş döneminde Sudan’ın önündeki en büyük zorluklar. Bu konuda başarı eksikliği hükümetin ve sivil güçlerin politik olarak yıpranmasına yol açabilir. Bu durum, devleti ve toplumu yönetme konusundaki başarısızlığının kanıtı olarak kullanılacaktır. Yine borçların hafifletilmesi, bölgesel ve uluslararası finansal yardımın çekilmesi ve yabancı yatırımların özendirilmesi için rasyonel bir dış politika uygulanması da önemli bir zorluktur.

4-DIŞ POZİSYONLAR

Anlaşma Mısır, Etiyopya, Türkiye, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği Örgütü ve Arap Devletleri Birliği tarafından memnuniyetle karşılandı. ABD Dışişleri Bakanlığı da “İleriye doğru önemli bir adım” olarak nitelendirdi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, halen çözülmesi gereken önemli meseleler olduğunu vurgulayarak anlaşmayı memnuniyetle karşıladı.

Ancak bu pozisyonlar, politik ve medyatik ve Sudan’daki geçişin başarısını sağlamak için yeterli değil. Anayasa belgesinde kararlaştırıldığı gibi ekonomik, finansal ve insani destek sağlanması, Sudan’a getirilen ekonomik yaptırımların kaldırılması, adının terör destekçileri listesinden çıkarılması ve dış borçtan muaf tutulması gerekiyor. Yine, bazı askeri liderleri etkilediği anlaşılan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın girişimleri de Sudan’ın bölgesel eksenlere sürüklenmesi riskini taşıyor.

Karşılaştıkları şiddete rağmen, dokuz aylık bir süre boyunca başkentte ve diğer illerdeki günlük mücadele ve tamamen barışçıl bir tutuma olan bağlılığı ile halkın güçlü devrimci iradesi ve azmi kazandı. Devrim, uluslararası ve bölgesel olarak büyük bir sempati kazandı. Geçiş döneminde anayasa belgesinin uygulanmasına engel teşkil edecek olan risklerle birlikte, Sudan şiddet ve kaos yerine askeri darbeler döneminden kurtulmak, demokrasi yönünde ilerlemek ve iki taraflı istikrar ve kalkınmaya odaklanmak için önemli bir fırsat yakaladı.

* Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi tarafından hazırlanan ve Al Arabi Al Cedid gazetesinde yayımlanan analiz. (Çeviren: Yusuf Ertaş)

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır'da 1 Eylül çağrısı: Artık ölümler olmasın!

SONRAKİ HABER

İmamoğlu ve Mızraklı cumartesi günü bir araya gelecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...