Boris Johnson istedi, Kraliçe onayladı: İngitere'de Parlamento askıya alınacak

İngiltere Kraliçesi'nin danışma kurulundan yapılan açıklamada, monark 2. Elizabeth'in, Başbakan Boris Johnson'ın 9 Eylül - 14 Ekim tarihlerinde parlamentoyu askıya alma talebini kabul ettiği bildirildi. Muhalefet, Johnson'ın talebini "parlamentoya darbe" olarak nitelendirdi.

Talebin onaylanmasıyla Johnson'un, parlamentonun anlaşmasız Brexit'i önleyecek bir yasa çıkarmasını engellemesi mümkün hale geldi. Bugün alınan karara göre İngiliz parlamentosu 9 Eylül'de 5 haftalığına tatil edilecek. Bazı milletvekilleri, Johnson'ın talebini "parlamentoya darbe" diye nitelendirirken, bazıları da genel kurul salonundan polis zoruyla çıkarılana kadar ayrılmayacaklarını açıkladı.

BBC Türkçe'nin aktardığına göre İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn bu gelişmenin üzerine Kraliçe Elizabeth'ten görüşme talep etti.

İşçi Partisi milletvekili Clive Lewis, Twitter paylaşımında "Boris AB'den anlaşmasız bir şekilde ayrılmak için Parlamento'yu kapatırsa vekiller olarak demokrasiyi savunacağız. Bizi Parlamento'dan çıkarmaları için polis çağırmaları gerekir. Halkı sokağa çağıracağız. Parlamento'da olağanüstü oturum talep edeceğiz" dedi.

AVAM KAMARASI BAŞKANI: AMAÇ BREXİT TARTIŞMALARINI ÖNLEMEK

Avam Kamarası Başkanı John Bercow da yayımladığı açıklamada "Nasıl göstermeye çalışırlarsa çalışsınlar Parlamentoyu askıya almanın amacının, Brexit'in Parlamentoda tartışılmasını önlemek ve Parlamentonun ülkenin geleceğine yön verme görevini engellemek olduğu açıktır" dedi.

Parlamentoyu askıya almanın demokrasiye ihanet olacağını söyleyen Bercow, "Ulusumuzun tarihindeki en zor dönemlerden birinde Parlamento'nun sözünü söylemesi hayati öneme sahip" ifadelerini kullandı.

"BRİTANYA USULÜ DARBE!"

Ana muhalefetteki İşçi Partisi vekillerinden John McDonnell "Bu Britanya usulü bir darbe. Brexit konusundaki görüşünüz ne olursa olsun bir başbakanın, demokratik kurumlarımızın tam ve özgür bir şekilde işlemesini engellemesine izin verdiğinizde riskli bir yola girmeye başlarsınız" dedi.

İşçi Partisi milletvekili ve eski bakan Angela Eagle, #DarbeyiDurdurun etiketiyle paylaştığı Twitter mesajında bu hamleye karşı mücadele çağrısında bulundu.

Aynı etiketle paylaşım yapan milletvekili ve Yeşiller'in eski başkanlarından Caroline Lucas ise "Bu, anlaşmasız Brexit için milletvekillerinin desteğini alamayacağını bilen korkak bir başbakanın eylemi" dedi.

İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, bunun demokrasiye yönelik bir tehdit olduğunu söyledi. Corbyn, "Johnson hükümetinin pervasızlığı karşısında dehşete kapıldım. Eğer Johnson planlarına güveniyorsa bunu genel seçim veya referanduma giderek halka sormalı" dedi.

İktidardaki Muhafazakar Parti'de AB'den anlaşma yapmadan ayrılmaya karşı çıkan etkili siyasetçilerden Dominic Grieve "rezalet" dediği bu planın Başbakan Boris Johnson'a karşı bir güven oylaması tetikleyerek hükümeti düşüreceğini söyledi.

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tom Watson, bunun İngiltere demokrasisine skandal bir hakaret olduğunu belirtti.

Gelecek hafta milletvekillerinin bir araya gelerek bu planı durdurmaya çalışması gerektiğini belirten İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon "Aksi takdirde bugün tarihe İngiltere demokrasisi için karanlık bir gün olarak geçecek" dedi.

İskoç Ulusal Partisi Milletvekili Joanna Cherry ise Johnson'ın parlamentoyu askıya alma girişimine karşı İskoç mahkemelerine başvuracaklarını söyledi. Cherry, "Bunun için gerekirse gece yarısı bir yargıcı yatağından kaldırıp mahkemeye getiririz" dedi.

İskoçya'daki İşçi Partisi vekilleri de konuyu mahkemeye taşımayı planlıyor.

ERKEN SEÇİM İHTİMALİ

Öte yandan Financial Times gazetesinin Parlamento muhabiri Sebastian Payne, üst düzey bir yetkilinin, önümüzdeki hafta Parlamento açıldığında vekillerin bir güven oylaması ile hükümeti düşürmesi durumunda Parlamentoyu feshedip 1-5 Kasım tarihleri arasında bir erken seçim düzenleyeceklerini söylediğini aktardı.

STERLİN DEĞER KAYBETTİ

Haberin ardından sterlin, dolar ve avroya karşı yüzde 1'e yakın değer kaybetti.

KARAR PROTESTO EDİLDİ

Parlamentonun askıya alınması kararı, İngiltere'nin çeşitli kentlerinde protesto edildi. Londra'da Başbakanlık Ofisi ve Parlamento önünde bir araya gelindi. Manchester ve özerk İskoçya'nın başkenti Edinburgh'da da protestolar düzenlendi.

Parlamento meydanında ve Başbakanlığın önünde hızla büyüyen protesto gösterisine katılan ve “Darbeyi durdurun” sloganları atan binlerce kişi gece geç saatlere kadar meydanda kaldı.

Öte yandan anket şirketi YouGov'un kararın hemen ardından yaptığı anket çalışmasında katılımcıların yüzde 47'sinin Brexit öncesi Parlamento'nun askıya alınmasının kabul edilemez olduğunu düşündüğü, yüzde 27'sinin de kararı desteklediği görüldü.

1 MİLYONDAN FAZLA İMZA TOPLANDI

İngiliz parlamentosunun dilekçelere ayrılmış internet sitesinde, Johnson'ın parlamentoyu tatil etme kararına karşı imzaya açılan dilekçeye atılan imza sayısı bir günde 1 milyon 300 bine yaklaştı.

Dilekçede "50. madde süresi yeterince uzatılmadıkça ve İngiltere'nin AB'den ayrılma kararı iptal edilmedikçe parlamento tatil edilmemeli veya dağıtılmamalı" talebi yer alıyor.

İngiltere’de 10 bin imzayı bulan dilekçelere hükümetin yanıt vermesi gerekiyor. Parlamentonun 100 binden fazla kişi tarafından imzalanan dilekçeleri gündemine alması gerekiyor.

Ancak parlamentonun tatile girecek olması yüzünden dilekçenin milletvekillerince tartışılması ihtimali zayıf görülüyor.

Öte yandan parlamentonun tatil edilmesi kararına tepki gösteren Muhafazakar Partinin İskoçya kolunun lideri Ruth Davidson’ın bugün istifa etmesi bekleniyor. Johnson’ın anlaşmasız Brexit politikasına muhalefet eden Davidson’ın istifasının, İngiliz Başbakanı İskoçya’da zayıflatacağı belirtiliyor.

MUHALEFET PARTİLERİ ARASINDAKİ MÜZAKARE SÜRECİ

Johnson, 31 Ekim'de anlaşma olsun veya olmasın, İngiltere'yi AB'den ayırmaktaki kararlılığını sık sık yineliyor.

İngiltere muhalefet partileri, Johnson'ın ülkeyi AB'den anlaşmasız ayırmasının önüne geçmek amacıyla parlamentoda yasa çıkarmak için kendi aralarında müzakerelere devam ediyor.

Muhalefet partilerinin, Johnson'ı güven oylamasıyla devirmek ve belirlenecek bir ismin liderliğinde Brexit'i erteleyip, ülkeyi erken seçime götürecek "geçici hükümet kurma" senaryosu da tartışılıyor.

Eski Başbakan Theresa May'in AB ile vardığı Brexit anlaşması, parlamentoda üç kez reddedilmişti.

İngiliz parlamentosu, 29 Mart'ta gerçekleşmesi gereken anlaşmasız Brexit'i yasa çıkartarak engellemiş, hükümet, AB'nin de onayıyla Brexit'i 31 Ekim'e ertelemişti.

İngiltere, 2016'daki referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almıştı. (Londra/AA)

PARLAMENTO'NUN ASKIYA ALINMASI NE ANLAMA GELİYOR?

İngiltere'de yeni yasama dönemi başlamadan önce Parlamento kısa süreliğine askıya alınıyor. Bu, Başbakan'ın tavsiyesiyle Kraliçe tarafından yapılıyor.

Parlamento'daki yasama dönemleri normalde birer yıl sürüyor fakat mevcut yasama yılı Temmuz 2017'deki seçimden bu yana devam ediyor.

Parlamento askıya alındığında hiçbir tartışma ve oylama yapılmıyor ve henüz yasalaşmamış olan kanun tekliflerinin çoğu düşüyor.

Parlamento'nun internet sitesinde yer alan bilgilere göre yasama dönemleri öncesinde Parlamento genellikle bir hafta askıya alınıyor. 1980'den bu yana askıya alma süresinin nadiren iki haftayı aştığı belirtiliyor. 5 haftalık askıya alma durumu bu yüzden parlamentoya darbe" olarak nitelendiriliyor. (DIŞ HABERLER)

Yücel Özdemir

Brexit oylaması: AB’den ayrılmak da zor