29 Ağustos 2019 06:49

SGK: Yılın ilk beş ayında 518 bin 554 kişi sosyal güvenceden yoksun hale düştü

Sosyal Güvenlik Kurumu aylar sonra rapor açıkladı. Sosyal Güvenlik Kurumunun 2018’de toplam 15,7 milyar lira olan açığı bu yılın ilk beş ayında 20,2 milyar lira oldu.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Sosyal Güvenlik Kurumunun gelir giderleri arasındaki fark 2018 yılında 15,7 milyar lira iken 2019’un ilk beş ayında 20 milyar lirayı aştı. Sosyal güvenceden yoksun kalanlara 396 bin kişi daha eklendi.

Sosyal Güvenlik Kurumunun gecikmeli olarak açıkladığı sonuçlara göre,

2017’de 1,95 olan aktif/pasif oranı 2019 yılı ilk 5 ayında 1,84’e düştü.
Hiçbir sosyal güvencesi olmayan, çalışmayan, SGK’den gelir veya aylık almayan, 18 yaşını doldurmuş öğrenci olmayan ve GSS kapsamında tescil edilen kişilerin sayısı 2017 yılında 9,8 milyon iken bu sayı 2019 yılı Mayısında 11,1 milyona yükseldi.
Mutlak yoksul sayısı 396 bin kişi arttı.
Yılın ilk beş ayında 518 bin 554 kişi sosyal güvenceden yoksun hale düştü, işini kaybetti.

Ekonomist Doç. Dr. Aziz Çelik’e göre SGK’nin verileri açıklamasını bu kadar geciktirmesinin nedeni teknik değil siyasi. Bir kamu kurumu olan SGK’nin verileri geciktirmesi aynı zamanda kamuoyunun bilgi edinme hakkını ortadan kaldıran bir durum.

SGK verilerini yorumlayan Çelik, “Bu veriler, TÜİK’in verilerini yani işsizlikteki artışı destekleyici nitelikte” dedi.

TÜİK’in anketle saptadığı işsizliğin SGK’de kayıtlar üzerinden izlenebildiğini söyleyen Çelik, “SGK’nin kayıtlarına baktığımız zaman örneğin 2018 Mayıs ayından 2019 Mayıs ayına kadar sigortalı işçi sayısında yaklaşık 465 bin kişilik azalma var. 250 binlerden 460 binlere çıkıyor. Yıl başından itibaren yaklaşık 350 binle 450 bin arasında 2018 yılına göre sigortalı sayısında düşüş var. Bir yıl önceye göre yaklaşık 500 bin sigortalı işçi işini kaybetmiş durumda” değerlendirmesinde bulundu.

"KRİZİN ETKİSİ ÖZELLİKLE SİGORTALI İŞÇİ İSTİHDAMINDA GÖRÜLDÜ"

Aziz Çelik, SGK’nin verileri kayıt altındakileri kapsadığı için gerçek rakamların daha yüksek olduğunu söyledi. Bu tablo karşısında SGK’nin uzun süre verileri saklayarak, gerçekleri gizlemek istediğini vurgulayan Çelik, “Ancak mızrak çuvala sığmadı ve krizin etkisini özellikle sigortalı işçi istihdamında görmüş olduk” dedi.

“SGK’nin açığı” ifadesinin de doğru olmadığını savunan Çelik, “Açık yerine, SGK’nin gelir giderleri arasındaki fark diyebiliriz” görüşünde.

SGK’nin gelirleriyle giderleri arasındaki uyumsuzluğun nedenini sigortalı işçi sayısının bir önceki yıla göre azalmış olmasına bağlayan Çelik, “SGK’nin gelirlerini azaltıcı bir rol oynar. SGK’nin prim ödeyen sayısı azalırsa ve hizmet alan sayısı aynı kalırsa gelir gider arasında bir dengesizlik oluşur. Tahsil edilemeyen primlerden kaynaklanır, yeni sigortalı sayısının nüfus artışına paralel olarak artması gerekirken bu artmayıp bir de üstüne 465 bin kişilik azalma olursa bu SGK’nin gelir gider dengesini bozar. Çözüm olarak daha çok sigortalı işçi olması ve primlerin düzenli tahsis edilmesi gerekir” dedi.

"SİGORTALI İSTİHDAM KAYBINDA DARALMA VAR VE BU EĞİLİM DEVAM EDECEK"

Sendika Uzmanı Deniz Beyazbulut’a göre de SGK’nin yayınladığı veriler TÜİK ve İŞKUR haricinde işsizliği teyit eden veriler. Ve SGK bu verileri gizlemeyi amaçlayan bir tutum sergiledi.

2018 yılına göre sigortalı istihdamda düşüş olduğunu hatırlatan Beyazbulut, “SGK’nin aylık istatistik bülteni kayıtlı verileri kapsadığı için bunun daha yüksek olduğunu tahmin edebiliyoruz” dedi.

SGK verilerinin sigortalı istihdamda bir aşınma olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Beyazbulut, “2018’den itibaren sigortalı istihdam kaybında bir daralma var ve bu eğilim devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.

Beyazbulut, “Sanayi üretiminde yaşanan daralma, talebin azalması, konut satışlarında yaşanan düşüşle birlikte bir istihdam daralması yaşandı. Tüm üretim alanlarında bir gerileme yaşandı. 2018’in Ağustos ayından itibaren makro ekonomik göstergeler bunun maliyetinin işsizlik olacağının işaretini vermişti” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)