13 Ağustos 2019 23:15

Kamu işçisinden Türk-İş'e: Ne oldu da yüzde 8’e imza attınız?

İşçiler, kamu toplusözleşme görüşmesinde ilk 6 ay için yüzde 15 zam talep etmelerine rağmen Türk-İş'in yüzde 8+4 zamma imza atmasına tepkili: 7'yi kabul etmeyen 8'i neden kabul etti?

ARŞİV | Fotoğraf: GMİS Basın Bülteni

Paylaş

Buse VURDU
Ankara

Türk-İş’e bağlı sendikalara üye kamu işçileri, toplusözleşmede ilk 6 ay yüzde 15 talep etmelerine rağmen konfederasyonun yüzde 8+4 oranında zamma imza atmasına tepki gösterdi. Bir maden işçisi, “5’te masadan kalkıyorlardı, 6’ya olmaz, 7’ye kabul etmeyiz... Bir puanla ne oldu? Sihirli sayı 8 miydi?​” diye sordu. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın “İşçiye sormadan bir şey yapmam” dedikten sonra bir şey söylemeden imza atmasına tepki gösteren işçi, “O halde bir dahaki sözleşmede sendika, konfederasyon başkanlarının değil sadece bakanın açıklamalarını takip edelim” dedi.

Ankara’da Türkiye Elektrik İletim AŞ’de (TEİAŞ) çalışan bir işçi, toplusözleşmede imza aşamasına gelen Türk-İş’in kendilerine bir şey sormadığını söyledi. Zaten bayram günü imzaların atıldığını belirten işçi, sendikanın diretecek yeterli gücü olmadığını, özelleştirmelerle kamu işçilerinin tasfiye edildiğini ifade etti. Bu yıl bağıtlanan sözleşmenin öncekinden daha kötü olduğunu anlatan işçi, “Bizim istediğimiz zam yüzde 8 değil, yüzde 15’ti. Yüzde 8+4 zam verdiler ama elektrikten doğal gaza her şeye yüzde 20’den fazla zam geldi” dedi.

"KAYDA DEĞER BİR ZAM DEĞİL"

Zonguldak’ta Türkiye Taş Kömürü Kurumunda (TTK) yer üstü işçisi olarak çalışan Sadullah Çakır, verilen zammın yer üstü işçilerini tatmin etmekten oldukça uzak bir rakam olduğunu ifade etti. Çakır, 150 liralık seyyanen zammın da 2006 yılı öncesi işe alınan işçiler açısından yeterli olamayacağını belirterek, “2006 senesinden itibaren işe alınan ve daimi işçi olmayan düşük ücretli işçiler için bu zam kayda değer bir zam değil. Bu işçiler hâlâ diğer işçilere göre çok düşük ücretler alıyorlar. Aradaki farkı kapatmak için daha fazla ücret artışı sağlanmalı” diye konuştu. Çakır, Genel Maden İşçileri Sendikasının daha çok yer altı madenciliğinde bulunmasından dolayı yer üstü işçilerinin sorunlarının görünmediğine dikkat çekerek yer üstünde çalışan işçilerin toplusözleşme dönemlerini hüsranla kapadığını dile getirdi.

"EN ÖNEMLİ SORUN GELİR VERGİSİ"

İşçiler açısından şu an en önemli sorunun gelir vergisi adaletsizliği olduğunu ifade eden Çakır, “Brüt olarak hesap edildiği zaman 7 bin 800’lere kadar yüzde 15 olan gelir vergisi bir anda yüzde 20’lere çıkıyor. Bugün rakamlar yüzde 25’in üzerinde. Vergi dilimlerinde düzenleme yapılmış olsa yer üstündeki işçi en azından 7-8 ay daha düzgün bir maaş alır. Ama bugünkü durumda bu süre ancak 3-4 ay” diye konuştu.

"SİHİRLİ SAYI 8 MİYDİ?"

Zonguldak’tan başka bir TTK İşçisi Tamer Işık ise zammın yeterli olmadığını söyleyerek Türk-İş’in tavrını eleştirdi. “5’te masadan kalkıyorlardı, 6’ya olmaz, 7’ye kabul etmeyiz... Bir puanla ne oldu yani, sihirli sayı 8 miydi? Hiçbir şekilde anlam veremiyoruz” diyen Işık, işçiye sorulmadan 8+4 zam teklifinin altına imzanın “Tam anlamıyla fiyasko” olduğunu dile getirdi.

Işık, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın sözleşmeye dair bir açıklama yapmamasına da değinerek, “Geçen yıllardaki sözleşmelerden de memnunlardı, bu yıldan da memnun olması normal Türk-İş’in. Başkanın konuşmaması kendine yönelecek tepkiyi azaltmak için. Bu sene de kendini böyle kurtardı. Zaten ne diyecekti ki yani onu imzaladıktan sonra? Önceki tekliflerde atıp tutup yüzde 8’e imza atıyorsa buna kargalar bile güler. İnsanları bu kadar bekletiyorsunuz, grev diyorsunuz, sonra böyle kötü bir sözleşmeye imza atıyorsunuz. O halde bir dahaki sözleşmede sendika, konfederasyon başkanlarının değil sadece bakanın açıklamalarını takip edelim. Diğerlerinin söyledikleri bir kulağımızdan girer diğerinden çıkar” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Türk-İş üyesi işçiler: Başka bayramlara dememek için…

SONRAKİ HABER

Tekstil işçisi: Bayram işçiye değil patrona güzel

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...