18 Ekim 2012 11:59

Burjuva medyaya karşı eleştirel duruş: Çaylak Haber

2010 yılında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencileri tarafından kurulan Çaylak Haber, yaygınlaşan internet ağı ve kullanımı neticesinde yeni medyada amatör ruhu profesyonelliğe dökmek ve tüm yurttaki Gazetecilik bölümü öğrencilerine haberlerini yayımlamları adına fırsat sunmak i&

Paylaş
Ender Gündüz - Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü

Çaylak Haber egemen medyaya nasıl bakıyor?
Evren Kızılağaç:Gazetecilik ilk ortaya çıktığında, yani bir meslek olarak kabul edildiği dönemlerde Avrupa başta olmak üzere dünyada bu işi gazeteciler yapıyordu. Sürekli değişen, gelişen dünyamızda kapitalistleşmeyle ortaya çıkan tekelleşmeyle birlikte, medya artık, belli bir grubun, bir zümrenin egemenliği altına girdi. Büyük şirketler ve holdingler medyaya hakim olmaya başladı. Türkiye'de, özellikle 80 sonrası dönemde, medyada ciddi bir tekelleşme süreci başladı. Medya kuruluşları varlıklarını devam ettirebilmek için egemen iktidarların ve güçlerin propaganda aracı haline geldi. Medya artık halkın sesi olmaktan çıktı. Bu bakımdan biz, Çaylak Haber olarak, egemen medyaya mesafeli davranıyoruz. Özgürlüğün, barışın ve tarafsızlığın olmadığı bir medyada bizlerde yer almayacağız
Burhan Tosun:Üniversitede aldığımız bilginin aslında yanlış uygulandığını, haberlerin manipüle edildiğini görüyoruz. Biz öğrenci topluluğu olarak, hocalarımızın desteği ile iki yıl önce bir araya geldik, hem teoride aldığımız bilgileri pratikte uygulama imkanımız oldu, hem de egemen medyaya karşı alternatif medya oluşturduk.

Çaylak Haber'e neden ihtiyaç vardır, neden doğdu?
Evren Kızılağaç: Bizlere gerek eğitim sürecinde gerekse pratik hayatta dayatılan söylemler ve haber dilinin yanlışlarla dolu olduğunu, habercinin aslında halkın sesi olmaktan çıkıp egemenlerin sözcülüğünü yaptığını biliyoruz. Bazı hocalarımızın ve arkadaşlarımızın bu farkındalığı sayesinde, özellikle ana akım medyaya karşı eleştirel bir duruş sergilemek istedik. Bizlerin ve öğrenci arkadaşlarımızın eğitim süreçleri içerisinde, tarafsız ve özgürce pratik yapabilecekleri bir kanalın olmaması Çaylak Haber'e olan ihtiyacı doğurdu.
Burjuva medyanın Suriye konusunda savaş çığırtkanlığı yapması hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Evren Kızılağaç:Tarihte topluluklar veya devletler kendi varlıklarını korumak ve devamlılıklarını sağlamak için birbirleriyle sürekli bir savaş içerisinde olmuşlardır. Daha önce verimli toprakları ele geçirme ve o topraklarda egemen olma düşüncesi hakimdi ve savaşlar yapılıyordu. Sanayii devrimiyle birlikte ortaya çıkan hammadde ihtiyacı beraberinde 1. ve 2. Dünya Savaşları'nı getirdi. Ortadoğu'da verimli tarım arazilerinin oluşu bol miktarda petrol yataklarının varlığı bu coğrafya da yaşanan savaşların temel nedenini oluşturmaktaydı. Son dönemlerde önemli tarım arazilerinin yok oluşu, petrolün bitme noktasına ulaşması emperyalist güçlerin farklı arayışlar içerisine girmesine neden oldu. Suriye'de ne verimli toprak arazileri ne de ciddi anlamda büyük petrol rezervleri bulunmaktadır. Egemenler artık verimli arazilerin veya büyük petrol yataklarının olduğu yerlerde değil dişlerini geçirebildikleri zayıf olduğunu düşündükleri devletlere savaş açmaktadırlar. Ana akım medya egemen olan emperyalist güçlerin ve iktidarların tekelinde olduğu için bugün Suriye'de savaş çığırtkanlığı yapmaktadır. Tarihte yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olan hiçbir savaşın meşruluğu olamaz. Bunu meşru kılmaya çalışan her türlü kurum, kuruluş, devlet ya da medyanın yanında yer almayacağız.

Çaylak Haber'in hedefi nedir, iddiası nedir?

    Zeynep Aydoğdu:İlk olarak hedefimiz elbette bütün iletişim fakültesi öğrencilerine ulaşmak. Onlara derdimizi meramımızı anlatmak, onları haberdar etmek ve bizimle çalışmalarını sağlamaktır. Günümüzde sosyal medyanın hızla gelişmesi alternatif haber kanallarının artması bizim büyük iddiamızın olamayacağının göstergesidir. Büyük iddialarımız yok ama ümidimiz var. Kısacası bizler; doğru, tarafsız, hak odaklı haber anlayışı, demokrasinin temel ilkeleriyle doğru orantılı olarak her türlü ayrımcılık ve nefret söyleminden uzak, öğrencilerin pratik uygulamalarla kendilerini geliştirme ve iş hayatına atıldıkları zaman bir adım önde olmalarını sağlamaya çalışan bir topluluğuz.

Ülkedeki alternatif medyayı yeterli buluyor musunuz?
    Musa Irşi:İletişim Fakültesi Gazetecilik  Bölümü öğrencileri olarak öncelikle Türkiye'deki basın özgürlüğünden yana ciddi endişeler hissediyoruz. bu çerçevede oluşan ve süren basın yayın hayatında sağlıklı güvenilir bir alternatif alanın mümkün olabileciğine yönelik inancımız giderek azalmakta.Gazetecilerin tutuklanarak susturulması artan sansür manipilasyon politikalarından dolayı oluşan alternetif medyayıda yetersiz bulmaktayız.Alternatif olarak öne çıkan yayınların (özellikle gazetelerin) Türkiye'deki sol örgütlerin gölgesinde kaldığından dolayı endişeliyiz.

Tutuklu gazeteciler hakkında görüşleriniz nelerdir?
    Musa Irşi:Türkiye'deki siyasal ver sosyal hayatta artan baskı politikalarından kuşkusuz gazetecilerde nasibini almaktadır. Demokraitik bir ülkede yaşanmaması gereken uygulama olduğunu düşünmekte ve bundan ciddi bir endişe duymaktayız. Artan baskı ve tutuklamamalara rağmen yinede bunların bizleri korkutmadığını ayrıca ifade etmekteyiz.Demokratik özgür bir ülkenin, dürüst gazetecileri olmak istiyoruz.


İletişim öğrencileri olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
    Cigerhun Kalın:Aslında gazetecilik buz dağının görünmeyen kısmıdır. Okumayı, araştırmayı ve eleştirel bakmayı gerektiren bir meslektir. Bu yüzden bizden sonra gelecek olan gazeteci adaylarının, gördüklerinin arkasına bakmayı, işin iç yüzünü öğrenerek gerekli sorgulamayı yapması gerekmektedir.
    Evren Kızılağaç:Bizler, iletişim öğrencileri olarak sürekli değişim ve gelişimden yanayız. Farklı düşünen, üreten özellikle bütün gazetecilik bölümü öğrencilerinin ve diğer iletişim fakültesi öğrencilerinin yanımızda yer almasını istiyoruz. Bütün öğrenci arkadaşlarımız kendilerini kendi alanlarında var edebilirler yeter ki kendilerine güvensinler. Çekinmeden, korkmadan ve kararlılıkla hareket etsinler. Son olarak bol bol kitap ve gazete okusunlar.

ÖNCEKİ HABER

Savaşın piyonu olmayacağız

SONRAKİ HABER

Evrim mi yaratılışçılık mı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...