07 Ağustos 2019 11:17

RTÜK’ün internet düzenlemesindeki belirsizlikler endişelendiriyor

RTÜK’e internet yayınlarını denetleme yetkisi veren yönetmelik RTÜK üyelerini de böldü. CHP’li üye İlhan Taşcı yönetmeliği muğlak bulurken AKP'li üye Nurullah Öztürk, sansür olmadığı kanısında.

Arka plan fotoğrafı: Pixabay

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

İnternet üzerinden yayın yapan bazı mecraları RTÜK denetimine bağlayan düzenlemedeki belirsizlikler sürüyor. İlk açıklandığı andan itibaren hangi tür yayınları kapsayacağı tartışma konusu olan düzenleme hakkında RTÜK üyeleri dahi farklı görüşte. Düzenlemeye ilişkin en önemli kaygı ise basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması. RTÜK’ün muhalif televizyon kanallarına verdiği cezalar ve mahkemelerin haber sitelerine sürekli erişim engeli kararı vermesi bu endişeleri artırıyor. RTÜK’ün hangi internet yayınlarını denetleyeceği ve nasıl müdahale edeceği konusunda merak edilen soruları RTÜK üyelerine sorduk.

TAŞCI: MUĞLAK ALANLAR VAR

RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşcı mevzuatta muğlak ve farklı yorumlara yol açacak alanlar olduğunu söyledi. Düzenlemedeki temel sorunun bu olduğunu belirten Taşcı, “Mevzuattaki bu boşluklar özgürlükler lehine kullanılsa tamam ama biz RTÜK’ün pratiğini biliyoruz. Televizyonlarda olduğu gibi internetin üstüne gitmesi izleyici açısından keyif kaçırıcı bir sonuç oluşturacaktır. İnsanlar geleneksel yayıncılıktan sıkıldıkları için alternatif yayınlara yöneldiler. İnternet dünyasının televizyona dönüştürülmesiyle birileri açısından maksat hasıl olur ama yetişkin insanların ne izleyeceklerini, nasıl izleyeceklerini kendilerinden başka bir otoritenin belirlemesi kabul edilemez. Bütün film veya dizilerden sigara, alkol veya siyasi eleştiri çıkarılırsa Türkiye daha demokratik, sağlıklı, insanların refah düzeyi yüksek bir ülke mi olacak? Bir filmde öpüşmeyi sansürlediğinizde insanlar sevgilerini ifade etmekten geri mi duracaklar? O zaman buradaki ana hedef şudur. Siyasi iktidara uygun bir yayın formatı” dedi.

‘GAZETELERİN HABER GÖRÜNTÜLERİNİ KAPSAMIYOR’

RTÜK’ün AKP kontenjanından seçilen üyesi Nurullah Öztürk ise düzenlemenin sansür anlamına gelmediğini iddia etti. Sansürün bir içeriğin yayımlanmadan önce kontrol edilmesi anlamına geldiğini belirten Öztürk, ABD ve Fransa gibi birçok ülkede benzer düzenlemelerin olduğunu ifade etti.

Söz konusu düzenlemede belirsiz noktaların olmadığını düşünen Öztürk, “Yönetmelikte istisnalar ve neyin kapsandığı belirtilmiştir. Yanlış algılar oluyor. Youtube’u kapsar dediğimde de kapsamaz dediğimde de yanlış söylemiş olurum. Youtube kişisel olarak kullanılıyor ama televizyon yayıncılığı da yapılıyor” dedi.

Örneğin; gazetelerin belirli bir katalog yayını kapsamında olmadan internet sitelerinde yayımladığı görüntülü haberlerin bu kapsama girmediğini söyleyen Öztürk, ayrıca yayın kuruluşlarını kendilerinden başka denetleyen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı (BTK), Basın Suçları Soruşturma Bürosu gibi kurumların olduğunu dile getirdi.

‘SETA’NIN HEDEF GÖSTERDİĞİ YAYINLAR HEDEFTE’

Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, RTÜK’ün bu düzenlemeyle lisanslama rejimi altında yeni bir kontrol mekanizması oluşturduğunu söyledi:
“Bence ilk hedefte de SETA raporundaki yabancı basın yayın organları olacak. Türkiye’ye yönelik ve Türkçe yayın yapan sitelerin yanı sıra merkezi Türkiye dışında olanları da söyleyebiliriz. Yayın akışı çerçevesinde yayın yapan haber servisleri yeni RTÜK yönetmeliğinin ilk hedefi olacak. İkinci hedef olarak isteğe bağlı içerik üreten Netflix, BluTv, Puhu Tv gibi servislerle de RTÜK’ün uğraşacağını düşünüyorum. Üçüncü ve benim açımdan net olmayan hedef, kişisel iletişimi kapsamıyor denilse de bazı Youtuberlar ve Periscope kullanılacaları olacaktır. Ticari amaçla da yayın yapan çok sayıda kullanıcı, bir yayın akışı çerçevesinde yayın yapıyor. RTÜK kimleri hedef alacak bir ay sonra göreceğiz.”

‘MEMLEKETİN BAŞINA SIFIR KOYABİLİYOR MUYUZ?​’

RTÜK’ün internet üzerindeki denetimi konusunda, internetin yapısı gereği bu engellerin işlemeyeceği de tartışılıyor. Akdeniz bu konunun yalnızca teknik bir sorun olarak ele alınmaması gerektiğini düşünüyor:
“Teknoloji her zaman karışık bir konu. Bu tip engellemeleri aşmak mümkün. Ben ne zaman Wikipedia’yı gündeme getirsem ‘Başına sıfır yazarak girebiliyoruz’ diyorlar. Peki, memleketin başına sıfır koyabiliyor muyuz? Türkiye’nin çok ciddi bir demokratikleşme sorunu var. Bu, teknik olarak engeller aşılabilir mi sorunu değil, Türkiye’nin ifade ve basın ve ifade özgürlüğü sorunudur.”

ÖNCEKİ HABER

Kayyumun borçlarını ödeyemeyen Dersim Belediyesinden bağış çağrısı

SONRAKİ HABER

Kürt partilerden sınır dışı operasyonlara tepki ve diyalog çağrısı 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...