25 Haziran 2019 07:56
Son Güncellenme Tarihi: 25 Haziran 2019 10:56

Kazım Koyuncu ölümünün 14. yıl dönümünde anılıyor

Kanser nedeniyle 14 yıl önce 33 yaşında aramızdan ayrılan Kazım Koyuncu, ölüm yıl dönümünde unutulmadı.

Fotoğraf: Wikimedia Commons (CC-BY-SA 4.0)

Paylaş

Yakalandığı kanser nedeniyle 33 yaşında hayatını kaybeden Kazım Koyuncu, 14. ölüm yıl dönümünde anılıyor. Kazım Koyuncu; muhalif duruşu, yaşam alanı mücadelesinde ön saflarda yer alışı, türküleri kendine has tarzıyla yorumlaması ve sesiyle Karadeniz müziğinin unutulmaz isimlerinden biri olmayı başarmıştı. Artvin Hopaspor’un taraftar grubu Denizin Asi Çocukları, ölüm yıl dönümünde Koyuncu anısına bugün bir etkinlik düzenleyecek.

2005 yılında, henüz 33 yaşındayken akciğer kanseri nedeniyle aramızdan ayrılan Kazım Koyuncu, Twitter'da #KazımKoyuncu etiketiyle anılıyor.

Kazım Koyuncu'nun kardeşi Müzisyen Niyazi Koyuncu, "Bugün yine yanındayız abi. Her zaman çoğalan hasretimizle, özlemimizle..." derken, Hopa Belediyesi Koyuncu anısına şarkılarını hoparlörlerden çaldı.

İşte Kazım Koyuncu için yapılan paylaşımlar:

ETKİNLİKLE ANILACAK

Ölümünün üzerinden geçen 14 yılın sevenlerinin ona duyduğu özlemi dindiremediği Kazım Koyuncu’nın anısına Artvin Hopaspor’un taraftar grubu olan Denizin Asi Çocukları tarafından iki gün sürecek bir etkinlik düzenleyecek.

Hopa’da bugün başlayıp, yarın devam edecek etkinlikler kapsamında Murat Meriç söyleşisi dinlenebilecek, ayrıca şiir dinletileri ve atölyeler yapılacak. Anma töreni 26 Haziran’da Grup Smokin, Irmak Kaya, Onurcan Çelik-Ufuk Yılmaz, Koray Çelik ve Haluk Levent’in konserleriyle sona erecek.

KAZIM KOYUNCU KİMDİR?

Koyuncu, 7 Kasım 1971'de Artvin'in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy'de doğmuşsa da nüfusa geç kaydedildiğinden dolayı resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972'dir. Müziğe ortaokul birinci sınıfta mandolin çalarak başlayan Koyuncu, çocukluğunda "Kemençeci Yaşar" lakabıyla tanınan Yaşar Turna'nın türkülerini çokça dinledi.

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine 1989'da giren sanatçı, müzik çalışmalarına üniversite yıllarında ağırlık verdi ve 1992'de Ali Enver'le birlikte "Dinmeyen" isimli müzik gurubunu kurarak ilk profesyonel çalışmalarını yaptı.

KARADENİZ MÜZİĞİNİ ROCK MÜZİKLE HARMANLADI

Tiyatro oyunlarına da müzik yapan sanatçı 1993'te okulu bıraktı ve daha sonra okulu bırakma kararına ilişkin sorulan bir soruya şu cevabı vermişti: "Zor dönemler, o okulu bitirip kaymakam falan olacaksın ya da kendi istediğin işi yapacaksın ama hep soru işaretleri olacak, sonu nereye varacak? Bu tercihlerden soru işaretli olanını tercih ettim."

Sanatçı, okulu bırakmasının ardından sadece müzik yapmaya karar vererek, Karadeniz müziğini rock müzikle birleştirip kendi tarzını oluşturdu.

Aynı yıl arkadaşlarıyla birlikte "Zuğaşi Berepe" adında bir grup kuran Koyuncu, hem yeni grubuyla hem "Dinmeyen" grubuyla çalıştı.

Yeni grubuyla ilk albümü "Va Mişkunan"ı (Bilmiyoruz) 1995'te yayınlayan sanatçı, bu yeni tarzıyla müzikseverler tarafından olumlu tepkiler aldı. Bu arada "Dinmeyen" grubu 1996'da "Sisler Duvarı" albümünü çıkarmasının hemen ardından dağılırken, "Zuğaşi Berepe" grubu ise ikinci albümleri "İgzas"tan sonra 1999'da dağıldı.

Kazım Koyuncu, tek başına müziğe devam etmiş ve Salkım Söğüt adlı projelerin ikincisinde 3 şarkıyla yer almıştı. 2001'de Viya! adlı ilk solo albümünü çıkardıktan sonra Kanal D televizyonunda yayınlanan popüler TV dizisi Gülbeyaz’ın müziklerini yapınca yurt çapında tanınan Kazım Koyuncu, haha sonra Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyon dizisinin müziklerini hazırladı.

"ŞAİR CEKETLİ ÇOCUK"

Koyuncu, esas tanınırlığını 2002'de yayınlanan "Gülbeyaz" isimli televizyonda dizisinin müziklerini yapmasıyla elde ederken, dizinin ardından konser programları artmaya başladı ve 2004'te ikinci solo albümü "Hayde"yi çıkardı.

Kendisine 2004'ün aralık ayında kanser teşhisi konulmasının ardından doktorlar fazla yorulmaması gerektiğini söylese de sanatçı, konserler vermeye devam etti. Son konserini 4 Şubat 2005'te Taksim'deki Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde veren Koyuncu'nun o gün söylediği "Ha kanser ha konser" sözleri sevenleri tarafından unutulmadı.

Bir röportajında "Çocukken şiirle güzel oynuyordum. Şairlerle çok uğraşıyordum. Bir ceket yaptırmak istedim o zamanlar İstanbul'a gelirken, şair ceketi..." sözlerini sarfeden Kazım Koyuncu, tedavi gördüğü hastanede 25 Haziran 2005'te, 33 yaşındayken yaşamını yitirdi.

Kazım Koyuncu, Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören Hey Gidi Karadeniz konserler dizisinin de öncülüğünü yaptı, Nisan 2004’te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde ile popülaritesini arttırdı.

2004’ün sonlarında Kazım Koyuncu’ya akciğer kanseri teşhisi konuldu ve kanser tedavisi görmeye başladı. 25 Haziran 2005’de, 33 yaşındayken Kazım Koyuncu tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

"BEN BİR DEVRİMCİYİM"

Koyuncu, ölümünden iki gün sonra, doğduğu köy olan Yeşilköy'de fındık ağaçlarının çevrelediği köy mezarlığında defnedildi.

Sevenleri genç yaşta kansere yenik düşen sanatçıyı şu sözleriyle hatırlıyor:

"Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi en azından çok zorlanırsam ortaya koymaktan çekinmem. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya."

Koyuncu'nun ölümünün ardından Paluri Arzu Kal Demirçi, sanatçıyla ilk karşılaşmasından son ana kadar süren dostluğunu anlattığı "Şair ceketli çocuk: Kazım" kitabını kaleme aldı. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan'dan 23 Haziran sonrası ilk değerlendirme: Muhasebesini yapacağız

SONRAKİ HABER

ABD İstanbul Konsolosluğu çalışanı Nazmi Mete Cantürk serbest bırakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...