Adana'da bayram hazırlığı: Kırk yıl hatırı var denirdi, kahve alamıyoruz

Adana'da bayram öncesi konuştuğumuz yurttaşlar, ekonomik gidişattan yakındı. Adanalılar "Çok ucuz gibi görünen şeyleri bile alamıyoruz" diyor.

03 Haziran 2019 00:30
Paylaş

Seren ELATAŞ
Volkan PEKAL

Adana

Adana’da Küçük Saat'in hemen yanında tuhafiyeler, zücaciyeler ve gıda ürünleri satan mağazaların, toptancıların yer aldığı bölge her bayram öncesi bir alışveriş telaşı ile dolup taşar. Melekgirmez diye bilinen bölgede bu yıl da adım atacak yer yok ancak ne esnaf memnun ne alışveriş yapan yurttaş. AVM’lere göre daha ucuz olduğu için tercih edilen bölgede esnaflık yapanlar pahalıya aldıkları ürünleri satamıyor. Zamlar bel bükmüş durumda. Alışveriş yaparken konuştuğumuz Güler Arslanbaş, çok ucuz gibi görünen şeyleri bile alamadıklarını belirterek “Bir kahvenin 40 yıl hatırı var’ denir. O kahveyi bile alıp komşumuza ikram edemez hale geldik” dedi.

"BAYRAMLARDA ÇOCUKLARI MUTLU EDERDİK ŞİMDİ ONU BİLE YAPAMIYORUZ"

Eski Ramazan’larda insanların birbirlerine yardım ettiğini ifade eden Arslanbaş, “Herşey paylaşımla oluyordu. Şimdi kimse kimseyi tanımıyor. ‘Aç mı?’ diye sormuyor. Küçük çocukları bayramda mendilin arasına para koyarak mutlu ederdik. Şimdi bunlar kalmadı” dedi. Komşuluk diye bir şey kalmadığını dile getiren Arslanbaş, “İnsanlar birbirine gidip gelmeye çekiniyor. ‘Bir kahvenin 40 yıl hatırı var’ denir. O kahveyi bile alıp komşumuza ikram edemez hale geldik” dedi. Okulda verilen eğitimin yetersiz olduğunu ifade eden Arslanbaş, çocukların kurslarına verdikleri paralar, servisi, harçlığının kendilerini olumsuz etkilediğini söyledi. Bayram tatilinde tatile gidemeyeceklerini ifade eden Arslanbaş, “Her yıl olduğu gibi evde geçireceğiz” dedi.

"OĞLUM ÇALIŞTI ÜCRETİNİ ZOR ALDI"

Yıllarca çeşitli işlerde çalışmış bir emekçi olan Canan Göçer ise pazardaki kalabalığı göstererek "Kimse 'açım' demesin. Görüyorsunuz, adım atacak yer yok" derken oğlunun işsiz olduğunu belirtirerek şöyle devam ediyor: "Herkes çalışacak diye bir şey yok. Kimi patates satar, kimi masa başında oturur; kimi az çalışır çok kazanır, kimi az çalışır çok kazanır. Bu Allah'ın adaletidir."

Öte yandan oğlunun 50 gün çalıştığı işyerinde ücretini almak için defalarca uğraştığını anlatan Göçer, "Bugün İş Kur'a kayıt yaptırıyorsun. İşe gönderiyor. 3-5 gün çalıştırıyor sigortanı yapmıyor. İşveren devletten parasını alıyor, ücreti vermiyor. Benim oğlum 50 gün çalıştı ücretini 4 kerede zor aldı. Devlet işverene desteği veriyor işveren yanlış yapıyor" dedi. 

"PARAMIZ CEBİMİZDE ERİYOR"

Fatma Şipel isimli vatandaş pazarda her şeyin bol olduğunu, insanların bütçesine göre alışveriş yapabileceğini söylese ama ekliyor: “Hiç alamayanlar da var örneğin evi kirada olanlar, çocuk okutanlar alamayabiliyor. Krizden, dolar artışından çok etkilendik. Paramız cebimizde değer kaybediyor. Dış güçlerin müdahalesi var. Geçen sene 10-15 liraya aldığımız kıyafet şimdi 25 lira. Eskiden yaz tatillerinde mutlaka bayramın ikinci üçüncü günü tatile gidiyorduk. Şimdi gidemiyoruz. Çocuklar büyüyünce masraflar da büyüdü” dedi. 

"KALABALIĞA BAKMAYIN, KASAYA YANSIMIYOR"

Esnaf ise ürününü satmakta güçlük çekiyor. Tekstil ürünleri satan bir mağazada çalışan Evin Çatıkkaş, “Ürün Türkiye’de üretilse de kumaşın boyası yurt dışında geliyor. Önceden 5 liraya aldığımızı bu yıl 10 liraya alıyoruz. Sattığımız ürünü yerine koyamıyoruz. Vatandaşta da para yok. Kalabalığa bakmayın. Kasaya yansımıyor” dedi.

“BU YIL TATİLE GİDEMİYORUZ”

Kendisinin de asgari ücrete çalıştığını söyleyen Çatıkkaş, “Her şeye yüzde yüz zam geldi ancak asgari ücrete yansımadı. Mardinliyim, her arefeden sonra Mardin’e gidiyordum ama bu bayram gidemiyorum” diye konuştu.

Sokakta ayakkabı satan bir dükkanda çalışan Cumali Oğuz da bayram öncesi işler biraz artsa da satışların bekledikleri gibi olmadığını söylüyor. Bunu vatandaşın cebinde para olmamasına bağlayan Oğuz, “40 liralık ürünü 30 liraya veriyorsun vatandaş yine ‘pahalı’ diyor. Vatandaş krizden çıkmaya çalışıyor ama henüz çıkmış değil” dedi.

"ATÖLYE TATİLE GİRİNCE PAZARA GELDİ"

Liseyi bitirdikten sonra istediği üniversiteye yerleşemeyince tekstilde işe başlayan 18 yaşındaki Şeyhmus Tay, atölye tatile girince haftalığını ‘masa örtüsüne’ yatırmış. Sokakta açtığı tezgahta masa örtüsü satıyor. 6 liraya aldığı örtüyü 7 liraya sattığını söyleyen Şeyhmus, 3 günde 300 lira para kazanmayı hedefliyor. Kazandığı paranın bir kısmını annesine vereceğini söyleyen Şeyhmus, bir kısmını da kendisine harçlık olarak ayıracağını söylüyor.

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Kayapınar Belediyesi kayyumun ‘taşınmazlar protokollerini’ iptal etti

SONRAKİ HABER

Mevsimlik sömürü: 50 TL için güneşin altında 12 saat çalışıyorlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...