22 Nisan 2019 01:00

Cam işçileri: Tabandan baskı olmazsa bu böyle sürer gider

Şişecam işçileri, Kristal-İş'in onaylarını almadan 3 yıllık sözleşmeye imza atmasına tepkili.

Fotoğraf: Cam işçileri

Paylaş

Fırat TURGUT
Lüleburgaz

Türk-İş’e bağlı Kristal-İş’in örgütlü olduğu Şişecam’da grup sözleşmesi yerel seçimler öncesi imzalandı. 3 yıllık sözleşmenin ilk yılı için Kristal-İş ücretlerde yüzde 28, sosyal haklarda yüzde 30 zamma, ikinci ve üçüncü yıllar ise ücretler enflasyon artı 2 ve 3 puan, sosyal haklar ise enflasyon oranında artışa imza attı. Taslak toplantılarında saat ücretlerine 8 lira zam talep ettiklerini ancak taslağın patrona iletilene kadar sendikacıların ısrarıyla 6 liraya düştüğünü ve 4-4,50 liraya imza atıldığını belirten cam işçileri, Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş’ın ‘10 da yazsak 4 buçuk alacağı’ sözlerini hatırlatıyor. İşçiler sendikanın kendilerine sormadan bu rakamlara ve 3 yıllık sözleşmeye imza atmasına tepkili. İlk yılı kötünün iyisi olarak değerlendiren cam işçileri ikinci ve üçüncü yıllara ise kayıp olarak bakıyor.

Daha önceki sözleşmelere nazaran bu sözleşme döneminde taslak toplantılarına işçilerin daha hazırlıklı geldiğini belirten bir cam işçisi, “İşçiler ne istediklerini bilerek katılmışlardı. Zaten olması gereken de taslak toplantılarıyla üyelerinin taleplerini alıp bir taslak oluşturmak ve işverenin karşısına o taslakla çıkmaktır. Üyelerinin taleplerinden geri adım atmayarak o sözleşmeyi sonuçlandırmaktır” dedi.

"İSTEDİĞİMİZ GAYET MAKUL BİR ORANDI"

Son birkaç sözleşmeyle ciddi kayıplar yaşadıklarını ifade eden cam işçisi şunları anlattı: “Taslak toplantılarında biz daha fazla kayıp itemiyoruz, taleplerimiz bunlar geri adım atmayın diyorduk. Bunlar da makul taleplerdi aslında. Enflasyon oranlarının görünürde yüzde 30’lara vardığı, yoksulluk sınırının 6 bin lirayı aştığı bir dönemde bu talepler yüksek değildi. Ve şunu biliyoruz, Şişecam artık yurt dışına da önemli düzeyde ihracatlar yapan ve döviz üzerinden çalışan bir şirket haline de geldi. Şişecam’ın işçi maliyetlerinin yüzde 5’in altına düştüğü bir dönemde istediğimiz, olmayacak rakamlar değildi. Yapılan toplantılarda 6 lira ila 8 lira arasında rakamlar çıktı. En son Lüleburgaz’da genel merkezin yaptığı toplantıda üstüne basa basa söyledik almamız gereken rakamın 8 lira olduğunu. Temel tüketim maddelerine gelen zamları çıkarıp onun üzerinden istediğimiz bir rakamdı 8 lira. Bu da anca kayıplarımızı karşılayacak ve kısa bir süre nefes almamızı sağlayacak bir rakamdı.”

"3 YILLIK SÖZLEŞME İSTEMEDİK"

Kristal-İş’in bir önceki dönem 3 yıllık sözleşmeye imza atması işçilerin tepkisini çekmişti. Bir cam işçisi bu dönem 3 yıllık sözleşme istemediklerini, hatta önerilerine 3. yılı dahil etmediklerini anlatıyor: “Hatta 6’şar aya bölünsün istedik. Çünkü seçimlerden sonra ülkedeki halin ne olacağı belli değil, alacağımız 8 lira da eriyebilir. Biz bunları söyledik. Sendika yönetimi de Şişecam yönetiminin sözleşmeyi erken bitirmekten yana olduğunu söyledi. Biz de istenen rakamdan aşağı düşülmesin hemen bugün bitsin, biz de uzamasını istemiyoruz dedik. 3 yıllık olmasın ve imzalanmadan gelinip işçilerden onay alınsın dedik.”

"10 DA YAZSAK ALACAĞIMIZ 4,5!"

Başka bir cam işçisi de rakamların belirlenmesiyle son olarak Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş’ın katıldığı bir toplantı yapıldığını ifade etti. Çetintaş’ın ‘10 lira da yazsak, 8 lira da yazsak, 6 lira da yazsak alacağımız 4 buçuk lira’ dediğini aktaran işçi şunları söyledi: “Sanki öncesinden işverenle görüşme yapılmış anlaşma sağlanmış gelip tabanı ikna etmeye yönelik toplantılar yapılıyor izlenimi bıraktı bizde. Kavga gürültü taslağa 6 buçuk lira yazılacağı kararı çıktı. Yaptıkları başkanlar kurulu toplantısında da 6 buçuk yazılacağı söylendi. Ancak sonradan işverenle ilk görüşmede taslağa 6 lira yazdıklarını öğrendik. Yani tabanı hiç dikkate almamış, üstelik yanıltmaya yönelik bir harekette bulunmuşlar. Ne olursa olsun tabanın taleplerini kendilerine kılavuz olarak belirleyip o doğrultuda hareket etmeleri gerekiyordu. Görüşmelere başlanınca da sözleşme 3 yıllık olmasın talebimizi yineledik. Hatta hak kayıpları yaşamamak için bekleyelim, gerekirse seçim sonrasına kalsın, greve kadar da yolu var, biz her şeyi göze almış durumdayız. Siz de bu bilinçle hareket edin diye sendikacıları defalarca uyardık. Ama bunların hiçbiri dikkate alınmadı.”

"İŞÇİYE RAĞMEN 3 YILLIK İMZALANDI"

İlk sene 8 lirayla masaya oturup 6 lira almanın kendileri açısından kabul edilebilir olduğunu belirten başka bir cam işçisi de şunları söyledi: “İkinci sene için de enflasyon artı miktar olarak artısını söyleyelim dedik. Ama 3. seneyi hiç konuşmadık çünkü böyle bir talebimiz yoktu. Bu 3 yıllık sözleşmeyi de genel başkan dahil sendikacılara sorduk. Genel başkan 3 yıllık sözleşme düşünmüyoruz, işverenin böyle bir talebi var ama konuşmadık. Ama paraya göre neden olmasın dedi.  İlk sene için 4,05’ten başlayıp 4,60’a kadar gidiyor kademelere göre. Kötünün iyisi dedik. Sosyal haklarda yüzde 30 civarında artışlar yapıldı. Bu ilk sene için gideri olan bir orandı ama ikinci sene enflasyon artı yüzde 2 zamma imza atıldı. Sosyal haklara sadece enflasyon. Üçüncü sene de enflasyon artı 3 puan. Enflasyon oranını zaten zam olarak değerlendirmemek lazım. Borçlarımızı kapatamayacağız, sadece yaşamımızı aynı şekilde devam ettireceğiz. Bir de şunu çok iyi biliyoruz. Hükümet enflasyon oranını yüzde 15 ya da 20 açıklarken pazarın enflasyonu daha fazla. Yüzde 30’lara varan kaybımız oluşuyor aslında. Böyle bir ekonomik ortamda 2 yıl uzun bir süre ve bizim için büyük bir kayıptır.”

"BİZLERİN TEPKİSİZLİĞİ BU SONUCU DOĞURDU"

Sözleşmenin işçilerde memnuniyetsizlik yarattığını ifade eden bir işçi de “Şu çok iyi biliniyor, grev ya da fabrika işgali fark etmez, sendikası bir karar aldığı zaman cam işçisi buna uyar. Jandarmayla da karşı karşıya gelir ve her şekilde sendikasının aldığı karara uyar. Gençleşmiş olsa bile mücadeleci gelenek kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Cam işçisinin böyle bir karakteri var ama sendikasına rağmen bir çıkış yapacak durumda değil. Sonuçta şunu da biliyoruz tabandan baskı olmadığı sürece bu böyle devam edecek. Bu sonuç da onu gösterdi. Ne ektiysek onu biçtik. İlk yıl ağzımıza bal çaldılar, ikinci ve üçüncü yıl bir şey yok. Bizlerin tepkisizliği bu sonucu doğurdu” dedi.

"SEÇİM SONRASI İŞÇİYİ 4 LİRAYA İKNA EDEMEZLERDİ"

Daha önceki sözleşmelerin haziran temmuz aylarına sarktığı hatırlanırsa bu sözleşme hızlı bir şekilde sonuçlandı. Bir cam işçisi, “Görüşme aralıkları da çok kısaydı, bir de işveren iyi niyetli ve bu sözleşme diğerlerinden daha iyi bitecek profili çizildi. Bunlar işçilerin de sürece müdahalesi açısından olumsuzdu. İşverenin de sendikanın da önceliği seçimlerden önce sözleşmeyi bağlamaktı. Çünkü seçimden önce işçiyi 4 liraya ikna edebilirdi ama seçimden sonra 6 liraya ikna edip edemeyeceğini kestiremiyordu. Seçimden sonra da zaten Hükümet reform paketini açıkladı, bu zaten ciddi bir kayba uğrayacağımız anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

"TUTUMU ELEŞTİREN AMA SENDİKAL ANLAYIŞ HALİNE GELMEYEN BİR BİLİNÇ VAR"

Kristal-İş Genel Merkezinin tutumunu ciddi şekilde eleştiren bir kesimin olduğunu söyleyen bir cam işçisi, “Sendikacıların kendi köylülerini, eş dost akrabalarını fabrikalara doldurmalarına rağmen hâlâ sendika genel merkezine açıktan bir karşı koyuş söz konusu, özellikle Trakya bölgesinde. Ama sendikal bilinç açısından birikime sahip değil. Sendikacıların aldığı tutumu eleştiren ama sendikal açıdan eleştirmeyen bir tutum. Dolayısıyla sendikal bir anlayış olarak kendisini ortaya koyabilmiş değil. Buradan ilerlenebilirse daha sağlıklı bir durum ortaya çıkabilir” diyor.

"OTOCAM PATRONUN VE SENDİKANIN ELİNDE KOZ OLARAK DURUYOR"

Bir önceki sözleşme döneminde işçilerin tüm itirazlarına rağmen grup kapsamında olan otocam gruptan ayrılmıştı. Otocam grup sözleşmesine dahil olmasa da iki dönemdir grup sözleşmesinde yer alan maddeler onlar için de geçerli, gruba dahil olan fabrikalarda çalışan işçilerle aynı hakları alıyorlar. Bir cam işçisi, “Ama bu uzun süre böyle gidecek anlamına gelmez. Bir sonraki sözleşme ‘Otocamın çok bir anlamı kalmamıştır’ diyerek işçilerin birliğini de baltalayacak şekilde davranabilirler. Bu sendikanın da işverenin elinde de bir koz olarak duruyor” dedi.

"YIL SONUNDA ELİMİZE GEÇENİN CİDDİ BİR KISMI VERGİYE GİDİYOR"

Cam işçilerinin bir sorunu da gelir vergisi. İlk ay ücretlerinde yüzde 15 kesinti yapılırken son aylara doğru kesintiler yüzde 27’nin üzerine çıkıyor. Bir cam işçisi, “Son aylarda elimizdekinin ciddi bir bölümüne devlet vergi olarak el koyuyor. Aynı vergi kesintileri patronlardan yapılmıyor. Patronların borçları, faizleri sıfırlanıyor. Tekrar bir şekilde patronlar aktarılıyor” diye tepki gösteriyor.

ÖNCEKİ HABER

Gazi'de 1 Mayıs toplantısı: "1 Mayıs’ı her alana yaymalıyız"

SONRAKİ HABER

Bir seçimi daha atlatmaya çalışırken

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...