"FETÖ" soruşturması kapsamında hakkında soruşturma yürütülen eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'e sulh ceza hakimliğince getirilen "konutunu terk etmeme" şartı kaldırıldı. 

AA'nın haberine göre Ali Demir'in avukatları, "elektronik kelepçe takmak suretiyle konutu terk etmeme" adli kontrol şartına, bir üst sulh ceza hakimliğine itirazda bulundu. Hakimlik, itirazı kabul ederek Demir'in konutunu terk etmemesi şeklindeki adli kontrol şartını kaldırdı. Demir'in yurt dışına çıkış yasağı bulunduğu öğrenildi.

"FETÖ" soruşturması kapsamında 8 Nisan'da gözaltına alınan eski ÖSYM Başkanı Ali Demir, "silahlı terör örgütüne" üyelik suçundan tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkemece 17 Nisan'da adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Demir'e "elektronik kelepçe takmak suretiyle konutu terk etmeme" adli kontrol şartı getirilmişti.

Aynı soruşturma kapsamında Demir ile birlikte gözaltına alınıp sabah saatlerinde adliyeye getirilen 7 şüphelinden 4'ü tutuklanırken, 3'ü adli kontrol şartıyla salıverilmişti.

34 KİŞİ HAKKINDA GÖZALTI KARARI VERİLMİŞTİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün ÖSYM Başkanlığındaki yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 34 kişi hakkında gözaltı kararı vermiş, bunun üzerine 8 Nisan'da Ankara merkezli İstanbul, Adana, Eskişehir, İzmir, Nevşehir ve Trabzon'da eş zamanlı operasyon gerçekleştirilmişti. Eski ÖSYM Başkanı Demir, Bursa Kestel'de Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir tekstil firmasında, diğer şüpheliler ise farklı adreslerde gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınanlar arasında ÖSYM'de bilişim personeli, uzman ve tekniker olarak görev yapan 6 kişinin de yer aldığı belirtilmişti.

Gözaltı kararı verilen şüphelilerden 9'unun örgütün haberleşme programı ByLock'u kullandıkları, bir kısmının ankesörlü telefonlardan ardışık ve periyodik olarak değişik tarihlerde örgüt yöneticileri tarafından arandıkları tespit edilmişti.

2010 KPSS VE 2011 YGS SKANDALLARI

Ali Demir'in adı daha önce 2010 KPSS'deki usulsüzl<ük iddiaları ve 2011 YGS soru kitapçığında şifre olduğu iddialarıyla gündeme gelmişti.

2010 KPSS soru kitapçıkları dahil, diğer sınavlarla ilgili evrakları imha etmekle suçlanan ve gözaltına alınan Demir, ifadesinde "Bu soruları sınavdan önce çalıp haksız menfaat elde eden, örgütüyle paylaşan kim ise onlardan ben de şikâyetçiyim" demişti.

ERDOĞAN, ALİ DEMİR'İ NASIL SAVUNMUŞTU?

2011'de YGS'de şifreli kopya skandalı sonrası Türkiye genelinde on binlerce öğrenci sokaklara dökülerek Ali Demir'i protesto etmiş ve Demir'in Gülen Cemaati'yle bağlantısına dikkat çekmişti.

Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın bu tepkilere verdiği farklı zamanlardaki yanıtlar şöyle olmuştu: 

"ÖSYM Başkanı'nın yapmış olduğu açıklamalardan ben tatmin oldum. Şu anda da zaten Danıştay'ın verdiği karar da ortada. Bu arada bir şey çok açık, net belli herhalde birilerinin tezgahı bozuluyor ki bu işten çok rahatsızlar..."

"Gençlerimiz, kendilerini istismar edenleri, iddiaları fırsatçılığa çevirenleri de lütfen çok iyi görsünler, tanısınlar. Taksim'de bin kişiyi, iki bin kişiyi yürütmek, iki bin genci yürütmek problem değil. Onlar YGS sınavının karşısında tavır ortaya koyduklarını açıklarken, biz de kalkarız onların karşısına 5 bin, 10 bin tane genci koyarız. Ama biz bu ülkede gerilimden yana değiliz. Bırakın kurumlar işini yapsın. Bırakın kurumlar görevini yapsın. Hiç kimsenin asla ve asla hakkı yenemez. Buna müsaade etmeyiz." (HABER MERKEZİ)