15 Şubat 2019 13:09

Gençlik AKP’nin eline mi düştü?

AKP  ve kurmaylarının gençliği kültürel yönden kazanmak açısından sarf ettiği çabayı, AKP’nin eğitim poltikası ile eş güdümlü olarak ele alabiliriz.

Paylaş

Metin Berk Süer

İstanbul Teknik Üniversitesi

“TÜGVA’yı sadece öğrencilerin barınma hizmeti sağlamasının yanında onlar için ikinci bir üniversite olacak, onlara her konuda destek verecek, onlara birçok şey öğretecek önemli bir kurum olarak görüyoruz... Biz de TÜGVA’yı her konuda desteklemeye devam edeceğiz”*

Hatırlayanlar olabilir fakat hatırlamayanlar için yukarıdaki sözler 27 Mart 2017 tarihli TÜGVA 4. Gençlik Buluşması’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilmişti. Bu sözler ile dile getirilen ve AKP’nin her fırsatta yineleyerek hanesindeki eksileri silmeye çalıştığı konu ise gençliğin kültürel olarak nasıl kazanılacağı meselesi. Dindar ve kindar neslin yetiştirilme şartları Türkiye’de AKP tarafından tahsis edilmiş olsa da gençlik yığınları hala sınırları çizilmiş bu yaşamın içine girmeye hevesli değil. Aksine yapılan araştırmalar ve entelektüel islam çizgisi içerisinde yaşanan tartışmaların ana konularından biri haline gelen gençlerin inanç çizgilerindeki değişimin dindar neslin tam tersi yönünde olması** da başlatılan kültürel harekatın tam anlamıyla başarılı yönde ilerlemediğinin bir göstergesi haline gelmiş durumda.

HEDEF DEĞİL AMA ARAÇLAR DEĞİŞMEK ZORUNDA...

AKP  ve kurmaylarının gençliği kültürel yönden kazanmak açısından sarf ettiği çabayı, AKP’nin eğitim poltikası ile eş güdümlü olarak ele alabiliriz. Türkiye’de adını çokça duyduğumuz fakat mazisi duyduğumuz zamanlardan çok daha önceye dayanan kurumların yaşadıkları değişim ve eğitim sektöründe bu kurumların artan etkisi gençliğin eğilimlerinin takibi açısından çok önemli bir noktada duruyor. Örneğin yukarıda da alıntıladığımız TÜGVA’ya benzer bir kuruluş olan TÜRGEV’in kuruluşu 1996 yılına, Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı dönemine dayanıyor. Bizler ise TÜRGEV ve faaliyet alanlarına son 5 senedir çok daha aşina hale geldik. Peki TÜRGEV, AKP iktidarında sadece son 5 senede mi faaliyet göstermeye başladı? Hayır ama daha çok kadın öğrencilere hizmet veren TÜRGEV ile 2014 yılında kurulan ve daha çok erkek öğrencilere hizmet veren TÜGVA’nın faaliyetlerinin ekseninin değişimi onları daha medyatik hale getirdi. Buradaki medyatik hale gelişte AKP ve kurumlarının medyanın desteğini almış olmasının etkisi olsa da asıl değişim yapılan etkinliklerin medyada yer almasının ve kültürel imaj değişikliğinin gençliğe verdiği mesajdı. Türkiye’nin dört bir yanında yurt ve vakıf hizmeti veren bu kurumları tarif etmek istesek klasik bir cemaat gibi dini sohbetler, etkinlikler düzenleyen ve çoğu zaman bu sınırların dışına taşmayan bir çizgide yoluna devam eden kurumlar olduğunu söyleyebilirdik. Fakat bu ilerleme AKP’nin 16 yıl ve öncesinde elde ettiği ilermenin yanında gençliği buraya kazanma konusunda çok daha yavaş gelişen bir ilerleme şekliydi. Kaldı ki bu ilerleyiş sadece belirli bir kesimde, dini hassasiyetleri olan, muhafazakar ve belli açılardan yurt ihtiyacını karşılamakta zorlanan gençlerde karşılık bulabiliyordu çoğunlukla. Hedef ise tüm gençlik kesimlerini tek millet, tek din, tek dil, tek vatan arzusu ve sancağı altında toplayacak bir birikim üretmekti. Bunun başarılabilmesi için de gerekli olan şey gelişen internet çağı araçları ve gençlerin isteklerini ön plana alabilen ve onlara yeni imkanlar sunabilen kurumlardı.

GENÇLİK BÖYLE BİR KÜLTÜR MÜ İSTİYOR?

Eskiden her birimize gelmesi için davetler yapılan cemaatvari kurumlardan, günümüz ihtiyaçlarına ve alternatif bir kültür üretim mekanına geçiş de yukarıda değindiğimiz eğitim politikalarının değişimi ile birlikte oldu tabii. Bir yandan eğitimde tek tipleşme ve dini içerik alabildiğine artırılırken, kurumlar bu özelliklerinin yanında dini hassasiyetlerini sadece görünürde arka plana atan bir platform gibi gözükmek için tüm kurumsal kimliklerini değiştirdiler. Bu değişim için gerekli olan gençliği çağırabilecek bir politikaya doğru evrilen bu kurumlar, Türkiye gençliğinin içerisinde bulunduğu duruma ve sıkışmışlığa alternatif olabilecek birçok proje ile bir anda gençliğin karşısına çıkarılmış oldu böylelikle. Adını daha önce kimsenin duymadığı yeni kariyer zirveleri, gençlik zirveleri, yaz ve kış tatilleri, dil kursları, tasarım atölyeleri, oyunculuk atölyelerinin gençliğe aç bir şekilde ortaya çıkışı ve maddi açıdan gençliğe cazip gelişi üzerine metrolarda ve billboardlarda sadece bunları görür hale geldik. Muhafazar kültürün inşa süreci, islam entelektüelliği ile birlikte özünü terketmeden modern dünyaya adapte olmuş ve eski,köhnemiş özelliklerini terk etmiş yeni imajıyla gençliğin karşısında görücüye çıktı ve biz artık değiştik imzalı yeni dönem kültür üretim alanları gençliğe sunuldu. Medyada yer alan haberler ve deneyimler ile birlikte aslında bu etkinliklerin düzenleyicilerinin yine gençleri zorla dini etkinliklere götürdüğü, yine belediyelerden “cüzi” miktarlar karşılığında binalar kiraladığı, yine kadın ve erkek öğrenciler arasında ayrıma gittiği ve reklamlarında dahi sübliminal mesajlar *** ile değişmediğini kanıtladığı ortaya çıkmış oldu. Fakat bu kadar harcama ile bizzat Recep Tayyip Erdoğan’ın da gösterdiği yolda kültür alternatifi yaratmak ve gençliği kazanmak iddiası ile yola çıkmış bu kurumlar ne oldu da gençliği bir türlü tam anlamıyla kültürel olarak doyuramadı. Bu sorunun cevabı ise gençliğin istekleri ile ideolojilerin gençliğe vaat ettikleri arasındaki zıt durumda yatıyor. Gençliğin sorunları ve Türkiye’de içine bulunmak istediği kültürel ortam gençlere çağın gereklerini yerine sermaye bağları güçlü, muhafazakar ve eski tip bir hayat önizlemesi sunan alternatifler yerine gençliğe bambaşka bir dünyanın mümkün olduğunu ve bu bambaşka dünyanın gençliğin içine terk edilmeye çalışıldığı karanlıktan çıkmanın yegane yolu olduğunu gösterecek bir yoldur.

*http://tugva.org/tugva-4-genclik-bulusmasi-buyuk-bir-coskuyla-gerceklesti/

**İmam Hatipli gençler Deizme kayıyor araştırması. https://tr.euronews.com/2019/01/03/konda-nin-toplumsal-degisim-raporuna-gore-turkiye-de-inancsizlik-yukseliste

***TÜGVA’nın 2018 yılında düzenlemiş olduğu Doğa Kampı’nın afişinde yer alan çadırın içerisinde tüm kamp malzemelerinin yanında bir adet Kur’an-ı Kerim rahlesi bulunması. Kampın afişinde yazmamasına rağmen kampın içeriğine atıf yapabilecek bir mesaj.

ÖNCEKİ HABER

TGC: Nuh Köklü’yü sevgi ve saygıyla anıyoruz

SONRAKİ HABER

Türkiye’de kriz ve tekeller

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...