05 Şubat 2019 00:34

Malatya'da üretici dertli: Binlerce ton kayısı pazara sürülemedi

2018 hasadını düşük fiyattan satmak zorunda kalan Malatyalı kayısı üreticileri, halen binlerce ton kayısıyı pazara sürebilmiş değil.

Fotoğraf: İnanç Yıldız/Evrensel

Paylaş

Mazlum KÖSE
Orhan CANPOLAT
Malatya

On binlerce ton kayısının üretildiği ve ülke ekonomisine 400 milyon dolar katkının sağlandığı Malatya’da üreticiler zor zamanlar geçiriyor. Üretici 2018 hasadını düşük ücretle satmak zorunda kalırken, halen binlerce ton kayısıyı pazara sürebilmiş değil. Üretim girdilerinin dolar bazında artması, üretici köylünün kooperatiflerinin devlet tarafından kapatılması ve destek verilmemesi üreticinin geleceğini belirsizliğe bıraktı. Tüccarın insafına terk edilen üreticiler ise her yıl binlerce kayısı ağacını keserek üretimden el çekiyor.

Kayısı üreticilerinin sorunlarını kurumlarla konuştuk.

‘ÜRETİCİ TÜCCARIN İNSAFINA TERK EDİLDİ’

Büyük bir emek ve maliyetle üretilen kaysının üreticisinin pazarlama sorunu yaşadığını söyleyen Akçadağ Ziraat Odası Eski Yöneticisi Ali Seydi Köroğlu, “1980-2000 yılları arasında kayısı kooperatifleri ve kayısı birliği vardı ve pek pazar sorunu yaşanmıyordu. Tüccarla anlaşamayan birliğe, birlikle anlaşamayan tüccara ürününü satabiliyordu. Rekabet vardı, fiyatlarda istikrar vardı. Kayısı birliği devlet tarafından kapatıldı ve üretici tüccarın insafına terk edildi. 2018 yılı hasadı ya yok pahasına satıldı ya da halen çiftçinin ambarlarında ne olacağı belli olmadan bekletiliyor” dedi. Şu anda kayısı fiyatlarının ayaklar altında olduğunu aktaran Köroğlu, “Tefeci tüccarlar, maliyetin çok altında fiyat teklif ediyor. Borç batağındaki üreticiler icralarla, faizlerle baş edemediğinden dolayı tüccarların teklif ettiği fiyatlara boyun eğmek zorunda kalıyor. Üretici canından bezmiş durumda. Her yıl binlerce kayısı ağacı kesiliyor. Üzülerek söylemek gerekir ki, kayısı üretimi de bitmekle karşı karşıyadır” dedi.

‘ÜRETİM DOĞANIN KADERİNE HAVALE EDİLDİ’

Kayısının hem il, hem de ülke için kayda değer bir gelir kaynağı olduğunu vurgulayan Ziraat Mühendisi Hasan Avcı, bu gelirin minimum 400 milyon dolar olduğunu söyleyerek, gelen iktidarların bunu geliştirmek için girişimde bulunmadığını belirtti. Ülkenin içinde bulunduğu krizi hatırlatan Avcı, “Ekonomik krize en az maruz kalması gereken sektör tarım sektörü olmalıdır. Çünkü; tarım ürünleri zorunlu ihtiyaçlar sınıfındadır ve talep esnekliği düşük seviyededir. Dolayısıyla dayanıklı tüketim malları kadar olumsuz etkilenmemesi gerekir. Ama ülkemizde bu genel doğru işlememektedir. Mecliste çıkarılan torba yasalar misali tüm sektörler aynı torbaya konulmuş olup yükün büyük bölümü de tarım sektörüne bindirilmiştir” dedi. Kayısının bu krizden iki temel yönde etkilendiğini söyleyen Avcı,  “Biri üreticinin örgütsüz ve dağınık oluşu ve buna bağlı olarak ürünün hiçbir tarım desteği kapsamında olmayışı diğeri de tarım girdilerindeki aşırı fiyat artışı. Bu girdilerden ilaçta yüzde 70-80, gübrede ise yüzde 90-100 gibi bir artış yaşandı” dedi.  Tüm bunların sonucunda üreticinin üretim için gerekli olan görevlerini yapamadığını söyleyen Avcı, “Gelecek yılın kayısı üretimi doğanın kaderine havale edilmiştir” dedi. 

‘ÜRETİM PLANLAMASI YAPILMALI’

Ören Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Arif Kalı, Tarım il müdürlüklerinin, ziraat odalarının, üretici birliklerinin ve kooperatiflerin bir araya gelerek çözümler üretmelerinin önemine dikkat çekerek, “Üretici köylülerin bir çatı altında toplanıp üretim planlaması yapması ve ürün çeşitlemesine gitmesi gerekmektedir. Yoksa piyasaya yabancı tekeller egemen olur ki bu da zaten can çekişen üretici köylülerin sonu anlamına gelir” dedi.

‘ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜ MÜCADELE’

Uzun yılardan beri uygulanan dışa bağlı tarım politikalarının yanlışlıklarına dikkat çeken Tüm Köy Sen Kurucu Üyesi Ali Gürel, “Başta hububat olmak üzere tütün ve şeker pancarı üretimi bitme noktasına geldi. Malatya üreticisinin tek umudu olarak elinde kayısı üretimi kaldı. Kayısı üreticisi, gerek üretim aşamasında, gerek pazarlama aşamasında yeterli devlet desteği almadığı için geleceği açısından ciddi bir belirsizlikle karşı karşıyadır” dedi. Kayısı üreticisinin tarımsal girdilerinin artmasına karşın yıllardır, ürünün aynı fiyata satıldığını söyleyen Gürel, “Tüm üreticiler, kendi sendikaları çatısı altında örgütlenerek girdilerin makul bir seviyeye çekilmesi, ürünlerimizin hak ettiği değerde pazar bulabilmesi, üreticileri zarara sokan yanlış uygulamaların sona ermesi ve çiftçiler lehine yeniden düzenleme yapılması için mücadelemizi yükseltmeliyiz. Başka da çaremiz yoktur” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Küba'yı vuran kasırgada ölü sayısı 6'ya yükseldi

SONRAKİ HABER

Çanakkale’de derede kaybolan 4 gençten 3'ü ölü bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...