30 Ocak 2019 14:48

Yankılanan ses

Sabah sekiz, akşam dokuz veya on.

Paylaş

Arif NUSLU
Adana

"25 yıl önce Mardin'den Adana'ya 'sürgün' edilmişiz. Bir yorgan bir battaniye ile gelmişiz. Evde anlatırlar her şeyi bize, unutmayalım diye. Ben Adana'da doğmuşum. 19 yaşındayım. Dokuz yaşında iş hayatına başladım. Hamallık yaptım, ayakkabı boyacılığı yaptım. Saya işçiliği yaptım." Şehmus'un yaşamının bir kısmı bu. Şu sıralar saya atölyelerinin neredeyse tamamı kapalı olduğu için sayada çalışmıyor.  Çalıştığı zamanları anlatırken "Sabah sekiz akşam dokuz veya on." diyor. Yankılanıyor ses yeniden. "Sabah sekiz akşam dokuz veya on."

Saya atölyesine girdiğimizde aletlerin her biri bir yanda. Bir zamandır dükkana girilmediği belli ediyor kendisini. İşleyen zamanlarındaki izbeliğinden bir şey kaybetmemiş atölye. Saya atölyeleri öyledir; bazen bir korku filmi sahnesini yansıtır bazen de bir işkence odasını. O baş döndüren solüsyon kokusu yerini sigara dumanlarına bırakıyor.

Sabah sekiz, akşam dokuz veya on.

Şehmus iki aydır sayada işlerin durulması nedeniyle halı taşıma, hızarcılık, hamallık ve bahçe işlerine giderek ayakta durmaya çalışmış. O işlerin de pek rast gittiği söylenemez ya neyse. Bütün sayacılar gibi o da "mesleğin değeri kalmadı" diyor. Çalıştığı dönemlerde kazandığı parayı yemeye vakti de yoktu zaten Şehmus'un.  Şimdi vakti çok ama para yok. Sosyal hayattan konu açılınca ellerini açarak keskin bir yanıt veriyor: "Sosyal hayatımız yok!"

Sabah sekiz, akşam dokuz veya on.

Krizden söz açılınca okkalı küfürler savuruyor bu hale getirenlere. Sürekli vurguladığı şey "Baştakilerin değişmesi lazım" oluyor.

Ülkenin ahvalini düşünüyor bir yandan. Bir yandan da "Eğer okusaydım hakim olmak isterdim" diyor. İyi de neden? "Ülkede gerçek hakimler yok, ben olsam hakkına göre yargılardım. Hakimler kendi ağzıyla konuşmuyor ki. Mahkeme salonuna girince ne yazıyor karşıda. Adalet mülkün temelidir. Adalet mülkü olanın adaleti yani. " Adalet demişken sıkı bir Müslüm Gürses sevdalısı olduğunu biliyorum Şehmus'un. Konu ordan açılıyor. "Adam içimizdeki her şeyi anlatıyor. Sanki sadece bizim için söylemiş. Söylediklerinin aynısını biz de yaşamışız."

Sözü açılmışken Müslüm Gürses'ten bir parça açıyor. Müslüm filmini izleyip izlemediğini soruyorum. “Gidip izleyecek param yok, o da Müslüm Baba'ya bizim ayıbımız olsun.”

Sabah sekiz, akşam dokuz veya on.

ÖNCEKİ HABER

Bursa'da ithal edilen küçükbaş hayvanlarda veba tespit edildi

SONRAKİ HABER

Yalova'da iş makinesi işçi servisine çarptı: 2 sürücü ve 4 işçi yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...