30 Ocak 2019 14:02

“Sırça Köşk”lerde yaşayanları rahatsız eden yazar: Sabahattin Ali

Toplumcu sanatçıları incelediğimiz portre sayfamızda bu sayıda Sabahattin Ali'ye yakından bakıyoruz.

Görsel: Kor Kitap

Paylaş

Yazdığı eserler, toplumsal sorunlar karşısındaki politik tutumu, diğer yazarlarla ve siyasi şahsiyetlerle olan polemikleri ile günümüzde hâlâ tartışmalara konu olan bir yazar, şair ve gazeteci olan Sabahattin Ali, hayatını “1907’de doğdum. Garbi Anadoluluyum, nüfus kaydım Ayvalıkta’dır. İlk tahsilimi Çanakkale, İstanbul ve Edremit’te, orta tahsilimi Balıkesir ve İstanbul muallim mekteplerinde yaptım. 1927’de Yozgat’ta bir sene muallimlikten sonra, 1928’de Maarif Vekaleti hesabına Almanya’ya gittim. 1930’da döndüm ve evvela Aydın’da, sonra Konya’da ve Ankara’da Almanca muallimliği yaptım. Şimdi Maarif Vekaletinde Neşriyat müdürlüğü kalembaşısıyım ve Ankara Tiyatro mektebinde öğretmenim.”* diyerek özetler. Kendi söylediklerine ek olarak “Memleketten Haber” adlı şiirinde cumhurbaşkanına hakaretten bir yıl hapis cezasına çarptırıldığını, Rıfat Ilgaz ve Aziz Nesin ile birlikte politik bir mizah dergisi olan Markopaşa’yı çıkardığını ekleyebiliriz.

Polis tarafından sürekli izlendiği için Bulgaristan’a kaçmaya karar verir. 2 Nisan 1948’de Bulgaristan sınırında ölü bulunur. Devlet, dosyayı olayın tek zanlısı “milli hislere kapılarak” yaptığını itiraf eden Ertekin’le kapattıysa da, bağlantıları çözülemediği için cinayet “faili meçhul” olarak kalır.**


MARKOPAŞA, MALUMPAŞA, MERHUMPAŞA

Markopaşa dergisinin 50. yılı için Evrensel Kültür dergisinde Rıfat Ilgaz’ın oğlu Aydın Ilgaz ile yapılan röportajda Ilgaz, derginin çıkış sürecine tanık olan biri olarak şöyle anlatır: “Rıfat Ilgaz, “Sınıf” adlı kitabının kapağı kırmızı, içinde de sınıf sözü geçtiği için öğretmenlikten atıldı, babamla Sabahattin Âli’nin dostluğu işte bu sıralarda başlamıştı. Ama benim size asıl diyeceğim, Markopaşa süreciyle birlikte bizim evlerimizin de hapislik ve hastalık süreci başlamıştı. Benim çocukluğumda, Sultanahmet cezaevi bizim için tatil programının ilk sırasında yer alıyordu. Babam kâh burada, kâh Paşakapısı hapishanesinde, kâh verem olduğu için hastanelerde oluyordu. Ama yine de Markopaşa çıkıyordu. Zira savaş sonrası, tek parti döneminin her türlü gizli siyasi ilişkisini Markopaşa açığa çıkarıyordu, bir de bunu mizahla yapıyordu. Bütün karaborsacılar, iktidarın bütün adamları dergiyi bir numaralı düşmanı görüyordu.”*** Markopaşa dergisi bir süre sonra kapatılır ama Malûmpaşa, Merhumpaşa, Ali Baba gibi adlarla çıkarmaya devam ederler. Sabahattin Ali de çıkardığı dergilerde kimi yazarlara “neşren hakaret” suçundan yargılanıp hüküm giyer.


ALİ’NİN SANAT ANLAYIŞINDA TOPLUMCU GERÇEKÇİLİĞİN YERİ

Sabahattin Ali’nin öykülerini inceleyen birine göre yazar, kentten çok bir köy ve kasaba öykücüsüdür. Ali’nin kendinden önce Anadolu’yu eserlerine konu etmiş çoğu yazardan farkı köye dışardan değil içeriden bakmasıdır. Sabahattin Ali’den önce Anadolu sadece eserlere Batılılaşma temasıyla, ilerici-gerici, aydın-yobaz çatışmasıyla konu olurken Sabahattin Ali, Cumhuriyet yönetiminin getirdiği ekonomik ve toplumsal değişikliklerin bir sonucu olarak Anadolu’nun sorunlarının ağırlık kazandığı eserler kaleme almıştır. Anadolu’ya bürokrat gözüyle değil Anadolulu gözüyle bakılmasının, toplumcu gerçekçiliğin öncüsü olmuştur Sabahattin Ali.  Berna Moran da Ali hakkında yazdığı bir makalede “Bir kere Sabahattin Ali’nin Türkiye sorunsalına bakışı farklıdır. Tanzimat’tan 1950’lere kadarki Türk romanının ana sorunsalını Batılılaşma oluşturuyordu. Yazarlarımız toplumsal yapının kendisine yönelmiyor, mevcut düzeni sorgulamıyorlardı. Toplumsal yapıyı, ezilen halkın durumunu ele alan romanlar gerçi 1950’li yıllardan sonra görülür ama bunların ilk örneği 1937’de yayımlanan ‘Kuyucaklı Yusuf’tur. Ayrıca Anadolu’yu da bu sorunsalla birlikte getirmiş olması ‘Kuyucaklı Yusuf’u başka bir yönden de öncü yapar.”**** diyerek Sabahattin Ali’nin toplumcu gerçekçi edebiyatta öncü rolünü vurgular.

SANATIN MAKSADI: “DAHA İYİYE DAHA DOĞRUYA”

Sabahattin Ali de kendisiyle yapılan bir röportajda sanat ve edebiyat hakkındaki görüşlerini “Edebiyat hatta genel olarak sanat, bence sanatkârın düşündüğü ve duyduğu bir fikrin ve bir hissin ortaya atılması, tamim edilmesi demektir, yani bir nevi propagandadır. Ben hiçbir zaman sanatın maksatsız olduğuna kani olmadım. Sanatın bir tek ve sarih maksadı vardır: İnsanları daha iyiye, daha doğruya, daha güzele yükseltmek, insanlarda bu yükselme arzusunu uyandırmak. Bu takdirde bireycilikten mümkün olduğu kadar hayata, muhite dönmek, muhitten birçok şeyler almak ve muhite birçok şeyler vererek yazmak lazımdır.” diyerek açıklar.


SABAHATTİN ALİ NEDEN TOPLUMCU BİR YAYINEVİNDEN OKUNMALI?

“Sanat bütün teferruatlarıyla hayatı ihtiva etmeli, insanda yaşamak, insan gibi yaşamak, daha iyiye, daha yükseğe, daha temize doğru koşarak yaşamak arzusunu, hatta ihtiyacını uyandırmalıdır. Hülasa sanat gaye değil vasıtadır, gaye hayattır.” diyen Sabahattin Ali gibi toplumu geliştirme ve dönüştürme amacı güden ve bu gayeyle bastıkları kitapları okurlarla buluşturan toplumcu yayınevidir Kor Kitap. Yıllardır tekelinde bulundurdukları Sabahattin Ali’nin toplumcu yanını törpülemeye çalışarak onu bir “aşk” şairi, yazarı olarak pazarlayan bankacı, ticari yayınevine karşı toplumcu yazar, toplumcu yayınevinden okunmalıdır.


Sabahattin Ali’nin bir röportajda okumayı en çok sevdiğini söylediği kitaplar

Klim Samgin’in Yaşamı – Maksim Gorki

Ve Durgun Akardı Don – Şolohov

Taranta-Babu’ya Mektuplar – Nâzım Hikmet

Budala – Dostoyevski

İnsanlığın Hali – Andre Malraux

 

Kaynaklar

*Markopaşa Yazıları ve Ötekiler – YKY

** https://t24.com.tr/haber/sabahattin-ali-cinayeti-ile-ilgili-60-yillik-sir-belge,115756

*** http://yenie.net/markopasa-halk-icin-siyasi-mizah/

****Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 2 / Berna Moran – İletişim Yayınları

Türk Edebiyatında Hikaye ve Roman / Cevdet Kudret – Kapı Yayınları

 

ÖNCEKİ HABER

TMMOB: Doğa olayları, doğal afetlere dönüyor

SONRAKİ HABER

TOKİ işçilerinden teşekkür ziyareti: Dayanışmayla başarıya ulaştık

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...