26 Aralık 2018 09:47

'Bu zam 1 yıl önce çok şeydi ama şimdi hiçbir şey'

Ankara Sincan’da çalışan Ayşe Öz, 2019’da geçerli olacak asgari ücretin geçtiğimiz yıl yaşanan kayıpları karşılamayacağını yazdı.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Ayşe ÖZ
Ankara

Merhaba,

Asgari ücret, geçim indirimi ile birlikte 2 bin 20 lira olarak açıklandı. Son bir hatta iki aydır nerdeyse her gün, herkes asgari ücretin ne kadar olacağını konuşmuştur herhalde. Biz asgari ücretin üzerinde maaşlar alıyoruz ama biz de nerdeyse her gün bu konuyu konuşmuşuzdur. Son günlerde sıkça her şeye zam geldiğini, enflasyonun bizim hayatımızdaki karşılığının yüzde 20 değil, yüzde 50’lerde olduğunu konuşup, tartışıyoruz.

Yaklaşık son 6 aydır vergi diliminden dolayı maaşlarımızı hiç tam alamadık. Dolar patladı, enflasyon uçtu derken zaten hiç iki yakamız bir araya gelmedi.

Asgari ücret açıklandı, tüm fabrika hepimiz “Asgari geçim indirimine ne kadar zam geldi” diye telefonlara sarıldık. Sonra gördük ki yine işçiye zam ekmek kırıntısı kadar. Bizim fabrikada en az ücret alan 2 bin 500 falan. Her gün geçim derdi, “şuna da zam gelmiş, markete gittim çocuklara muz alamadım, çocuğun servis parasını ödeyemedim, krediyi ödeyemedim, borç aldım, maaşı kredi kartına yatırıp oradan çekip diğer kredi kartına yatırdım” sohbetleri dönüyor. Düşünüyoruz sonra asgari ücretli nasıl yetiştiriyor acaba diye.

‘DOĞALGAZ FATURASI 280 LİRA GELİNCE ZAM DEVEDE KULAK KALIYOR’

2 bin 20 lira deyince böyle dolu dolu gibi geliyor başta ama doğalgaz faturası 280 lira gelince ya da çocukların yattığı oda dışında diğer yerlerin peteklerini kapatarak yaşayınca o dolu dolu gelen para aslında sadece devede kulak kalıyor. Yüzde 26 zam, ama son 6 ayda her şeye gelen zam ne kadar? 2 çocuklu bir ailenin sadece temizlik ve hijyen için kullandığı aylık gider 200 liranın altına düşmüyor. Nasıl yaşıyoruz borçla harçla bazen aklım almıyor. Ama oy birliğiyle karar verilmiş, sanki çok iyi zam yapılmış gibi bir hava var siyasetçilerde ve sendikacılarda.

‘HAYALLER PARİS GERÇEKLER SİNCAN’

Zam açıklandı, hemen “1800 yaparlar bunlar! Ama en az 3000 olması lazım, her şey pahalı” diyen bir akrabamı aradım. “Ne düşünüyorsun” diye sorduğumda “İşte önümüze etsiz kemik attılar. Ama yapacak bir şey yok, bunu yetirmeye çalışacağız” dedi. “Eeee... 3 bin istiyordun, vermediler” deyince, “Hayaller Paris, gerçekler Sincan” dedi.

Bir başka kadın arkadaşla konuştum, fabrikada çok sinirlenmişler, “Yerel seçimden önce daha yüksek verirler” diye düşünenler varmış. “Yani yine bizi mutlu eden bir şey çıkmadı” dedi. Bir başkası “Doğalgaz ve elektrik zamları yılbaşından sonra düşecekmiş. Enflasyon düşerse bu zam işe yarar” derken bir başkası “Bu zam 1 yıl önce çok şeydi ama şimdi hiçbir şey” dedi.

PATRONA OLAN BİR ŞEY YOK CEFASI BİZE

2019’da da işçiye düşen daha çok borç gibi görünüyor. Çünkü kimse enflasyonun ve gelen zamların tekrar geri çekileceğini düşünmüyor. Çünkü bugün herkes gördü ki asıl zam asgari geçim indirimine yapılmış, gerçek asgari ücret 1800’lerde hala. Patrona olan bir şey yok ama her şeyin cefasını biz çekiyoruz. Patron herhalde arabasına 50 liralık benzin parasının hesabını yapmıyordur ama benzin alamadığı için akraba ziyaretleri yapamayan işçiler var, çocuklarını kreşe veremediği için köyden kaynanasını getiren kadınlar var. Tuvalet kağıdı çok pahalandığı için onun yerine peçete kullanan, hafta sonu düğün salonlarında yevmiyesi 75 liraya çalışan işçiler var. İyi bir kahvaltı hazırlayamadığı için arkadaşlarını evine çağıramayan kadınlar var.

YAN YANA GELİRSEK SİNCAN’I PARİS YAPABİLİRİZ

Gördüğümüz şey çok açık. Bu bizim hayatımız ama bunu değiştirmek de bizim artık en önemli görevimiz. Yanımızda birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla birleşmek, 2 kişi olmak, sonra 3, sonra 10 olmak. Hayatımız zor ve her geçen gün zorlaşıyor. Bazen kendimiz için katlanabiliriz ama çocuklarımıza güzel bir gelecek vermek için yan yana olmamız gerekiyor artık. Her şey daha kötüye gidiyor ve buna dur diyecek olan da biziz. Hükümetin ve partilerin patronlarla bu kadar birlikte üstümüze gelmesini değiştirip Sincan’ı Paris yapabiliriz. Sendikalaşalım, komite oluşturalım, adı ne olursa olsun ama fabrikalarda birlikte yan yana olalım yoksa durum vahim kardeşlerim.

ÖNCEKİ HABER

Erkan Aydoğanoğlu: İşçinin bir cebine koyup diğerinden alacaklar

SONRAKİ HABER

Trabzon Maçka'da minibüs dereye devrildi: 15 yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...