Sökülmesi gereken rüzgar santrali için yeni imar planları yayınlandı

Metehan UD
İzmir

Çeşme'de imar planları iptal edilen SİT alanı üzerindeki ABK Şirketi'ne ait rüzgar santralinin kurtarmak için yeni koruma amaçlı imar planları askıya çıkarıldı, bölge halkı yeni planlara da itiraz edecek. Planları iptal edildiği halde ruhsat sonlandırılmayan ve söküm işleri yapılmayan santralden devlet elektrik almaya devam ediyor.

Rüzgar enerji santralllerinin (RES) kuşatması altında bulunan Çeşme'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yurttaşların kazandığı yargı kararları uygulanmak yerine yeniden işlem başlatıyor. Son olarak Danıştay 6. İdare Daire tarafından imar planları iptal edilen Çeşme'nin Ovacık İnönü ve Musalla mahallelerinin sınırları içerisinde kalan ABK Çeşme RES Elektrik Üretim A.Ş.'ye ait Çeşme Rüzgar Elektrik Santrali için 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı yeniden yayınlandı.

Santralin bulunduğu alan daha önceden 1. dereceden SİT alanı iken bakanlık tarafından bir çok alanla birlikte derecesi düşürüldü. Alan, yapılaşmaya da yol açan 3. dereceden SİT alanına denk düşen yeni adıyla Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı olarak belirlendi. 2010 yılında Enerji Piyasa Düzenleme Kurulu'ndan 49 yıllığına aldığı üretim lisansı ile faaliyete geçen Çeşme ABK Res projesi 6 adet türbin, şalt merkezi ve bağlantı yollarından oluşuyor.

YERLEŞİM ALANINA 30 METRE UZAKLIKTA

İmar planlarına Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu tarafından hazırlanan dilekçelerle itiraz edilecek. İtiraz dilekçelerinde, yayınlanan imar planlarının aksine santralin kentsel yerleşik alana 500 metre değil 30 metre uzaklıkta olduğu bilgisi veriliyor ve üst ölçekli imar planlarına aykırı olduğu vurgulanıyor. İzmir Batı Bölgesi 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı Plan Hükümlerine göre RES'lerin en yakın yerleşim alanına 250 metre uzaklıkta olmalı.

ZEYTİN VE SAKIZ AĞAÇLARININ SINIRLARI İHLAL EDİLDİ

Askıya çıkan imar planlarının rekreasyon alanında kaldığının ifade edildiği itiraz dilekçesinde ulaşım sistemi ile zeytincilik ve sakız ağacı geliştirme bölgelerinin ihlal ettiği de dile getirildi. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Çeşme Belediyesi'nden görüş alınmadığına itiraz dilekçesinde yer verildi. Yine itiraz dilekçesinde 2 adet türbinin kentsel tarihi sit alanına 100 metre mesafede olduğu Turizm Bakanlığı ya da Koruma Kurullarından alınmış herhangi bir görüş ve izin olmadığı belirtildi. Çeşme'nin silüetini de kötü yönde etkilediği hatırlatıldı. İtirazlar kabul edilmezse yürütmeyi durdurma talepli bir kez daha iptal davası açılacak.

Çeşme’de jeotermale karşı yargıya gidilecek

'KAÇ KERE DAVA AÇACAĞIZ'

Bakanlığın plan ısrarı ile ilgili Evrensel'e açıklamada bulunan Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu üyes Esen Fatma Karadayı, tüm Yarımadanın adeta elektrik enerjisi üretimi sanayi bölgesine çevrildiğini belirterek "Geç gelen adalet sonrası şimdilerde şirket idari binası bile kaçak olan projesinden vaz geçeceğine hala arkadan dolanmaya çalışıyor. İmar planı iptal oldu, şimdi yeni plan önerisi yaptılar. Asıl sorun da burada! Vatandaş kaç kere dava açacak? Kaç dava kazanacak? Kaç kere ÇED, kaç kere imar plan önerisi yapabilir bir şirket? Devletin kurumları nerede? Neticede biz kimsenin bahçesine girmedik, Çeşme ile hiç alakası olmayan insanlar geldi ve Çeşme topraklarına, yüzlerce dönüme sahip olmaya çalışıyorlar" dedi. Karadayoi enerji santralinin şalt merkezinin de kaçak olduğunu ve imar affından faydalandırıldığını dile getirdi.

'ŞİRKET NAFİLE ÇABA İÇERİSİNDE'

Şirketin nafile çabası içinde olduğunu dile getiren Karadayı "Gelinen noktada, yolsuz projeleri yolsuz vadimizde sıkışıp kaldı, şimdi çırpınıp duruyorlar. Başaracakları hiç bir şey kalmadı bu topraklarda, yeterince rezil oldular. Bizlere en ağır iftiralarla zarar vermeye çalıştılar, kişilik haklarımıza büyük saygısızlık yaptılar, yaşam hakkımızı, mal güvenliğimizi, vatandaşlık haklarımızı hiçe saydılar. Zaten yıllardır hakka, halka, hukuka rağmen dönüyor pervaneler! Zararın neresinden dönseler kar! Yeni imar planı falan hayal bile değil bu şartlarda onlar açısından. Bence artık bu türbinleri buradan alıp kaçmanın yollarına baksınlar. Kapasite artışı hayal oldu önce, sonra projeyi satma şansları kalmadı, biraz daha diretirlerse hurdaya verecek türbinleri bile kalmayacak. Çeşme topraklarını unutsunlar ve geldikleri gibi gitsinler! Herkes açısından en sağlıklı çözüm budur"