Ekonominik problemler
Kredi borçlarını ödeyemediği için icralık mezun öğrenci sayısı Yalova’nın nüfusundan fazla ...
Murat DOĞU
İstanbul Teknik Üniversitesi
İnsanların düşüncelerini şekillendirenin karşılaştığımız sorunlar ve bu sorunların çözümüne dair kurduğumuz çıkış yolları belirlemektedir diye düşünüyorum. Biz öğrenciler de günlük yaşamımızda birçok sorunla karşılaşıyoruz; bunları Genç Hayat’ın sayfalarında liseli, işçi ve üniversiteli gençlerin mektuplarından görüyoruz. Ben de İTÜ Mimarlık Fakültesi özelindeki birkaç sorundan ve sonrasında bunların yine fakültemiz içerisindeki çözüm tartışmalarından bahsetmek istiyorum.
Türk lirasının son dönemde değer kaybetmesi ve tüketim kalemlerinin dışa bağımlılığından kaynaklanan bir kriz süreci içerisindeyiz. Bu durum günlük yaşamsal faaliyetlerimizin maliyetine yansımasının ötesinde okul araç gereçlerimize de haliyle yansıdı. Çıktı ücretlerinin, elektronik araç gereçlerinin, kalem ve kâğıt gibi vazgeçilmez ürünlerin fiyatlarının artması bizim fakültemizde okuyan öğrenciler üzerinde ciddi bir yük oluşturdu. Bir de ödev teslimleri için pahalı çıktılar alma zorunluluğu...
Okul kulüplerin bütçelerinin kesilmesi, koskoca kampüse duyurulacak etkinlikler için bir elin parmakları kadar afiş hakkına sahip olunması ve çoğu kulübün etkinliklerinin afişlerini basamaz hale gelmesi de yoğun ders yükü arasında ilgi alanına dair kulüplerde çalışmalar yapan öğrencileri daha da zora sokmakta.
EĞİTİM ÜCRETİSİZ OLABİLİR Mİ?
Ekonomik olarak üzerimize binen bu yükün KYK’den alabileceğimiz bursla ya da krediyle bir nebze hafifleyebileceği hayalleri burs yerine öğrenim kredisi alma hakkı tanındığımızı öğrendiğimizde yerini yine bir endişeye ve geleceğe dönük sorulara bırakıyor. Her 5 gençten 1’inin işsiz olduğu ve kredi borçlarını ödeyemediği için icralık mezun öğrenci sayısı Yalova’nın nüfusundan fazla olduğu bir tabloda bu borçların nasıl ödeneceği büyük bir belirsizlik.
Aslında üniversitede okuyan çoğu arkadaşımızı ilgilendiren bu borç meselelerini konuşmaya başladığımızda, arkadaşlarımızla endişelerimizin ortak olduğu konusunda hemfikir oldum diyebilirim. Başkan Erdoğan ücretsiz eğitim talebini bedavacılık olarak dillendirse bile üzerimize yük üstüne yük bindiren bu durumda biz öğrenciler eğitimin ücretsiz olmasının bizim için bir zorunluluk olduğunu tartıştık.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE KAZANIMLARIMIZ
KYK kredilerinin silinmesi, kredilerin bursa dönüştürülmesi talebi üzerine konuşmaya başlayınca aslında tartıştığımızda hepimizin bu talepte hemfikir olduğunu fark ettik. Tartışmaya başlayınca konu konuyu açtı… Bu ortamda da ortaklaştığımız konular haricinde arkadaşlarımızın kafasında olan bazı soru işaretleri oluşmuştu. “Evet doğrular bunlar, borçlarımızın silinmesi gerek” dedikten sonra “ama ne yapılabilir ki?” sorusu ve çözümü bulma konusunda kafalardaki soru işareti bu konu üzerine tartıştığımız her arkadaşta vardı.
Arkadaşlarımızın belki de kendi içlerinde cevap bulamadığı bu sorunun cevabı geçmişte yatmakta aslında. Üniversitede etrafımıza baktığımızda bundan önce sahip olmadığımız ama şu anda yaşantımızı kolaylaştıran birçok temel hakkın mücadele ile kazanılmış, belki de yine çözümün olmadığı düşünüldüğü zamanlarda, haklı talepleriyle bir araya gelen insanların önünde kimsenin duramayacağını tarih bize sayısız örnekle göstermiştir. Benim de inancım biz gençliğin bize dayatılan bireyselci hırs dayatmalarınından sıyrılarak bir araya gelerek haklarımızı geri alacağımızdır.
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
