29 Kasım 2018 11:46

Pamuk tarlasında ucuz işçilik

Pamuk tarlalarında çalışanlar kötü çalışma koşulları altında eziliyor. Günde 13 saat sigortasız çalışan işçilerin kazançları 40-45 TL arası oluyor.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Pamuk tarlalarının yolunu gün doğumu ile tutan çocuk, kadın, yaşlı, genç ve mülteciler, ucuz iş gücünün koşulları altında eziliyor. Günde 13 saat sigortasız çalışan işçilerin kazançları ise 40-45 TL arası oluyor.

Urfa’nın merkez Eyyubiye ilçesi Külünçe (Kuloran) Mahallesi’nde gün doğumuyla birlikte pamuk tarlalarının yolunu tutan çocuk, kadın, yaşlı, genç ve mülteci işçiler, uzun çalışma sürelerine rağmen çok düşük ücretler alıyor. Tarlaya at arabaları ile taşınan işçiler, yağmur, çamur demeden günde 12-13 saat mesai yapıyor. Toplayabildikleri pamuğun kilosu ağırlığında ücret alan işçiler, günde en fazla 40- 45 TL arası kazanabiliyorlar.

TEK MENÜ PATLICAN BİBER

Kadınların küçük çocuklarıyla birlikte çalıştığı pamuk tarlasının öğlen yemeği ise hiç değişmiyor. Bir saatlik öğlen molasının menüsü odun kömüründe pişirilmiş patlıcan ve biberden oluşuyor. Biraz daha para kazanabilmek için hızla yemeği bitiren işçilerin, adeta bir yarış halinde çalışması dikkat çekiyor. Yaşları 12 ile 15 arasında değişen çocuk işçilerin çoğu okula gitmezken kimisi de iki üç ay sonra gidebiliyor.

MÜLTECİ ÇOCUKLAR KENT KENT DOLAŞIYOR

6 yıl önce ailesiyle birlikte Urfa’ya sığınan 17 yaşındaki Halepli A. A. da, pamuk tarlasının daimi işçisi. 16 yaşında olan erkek kardeşi ile birlikte çalışan A, sabahtan akşama kadar çalıştıklarını belirterek, bütün hayatının ev ile iş arasında olduğunu söylüyor. Pamuk işi bittikten sonra Akdeniz bölgesinde narenciye toplama işine gideceğini dile getiren A, 6 yıldır tarlada çalıştığını ifade etti.

HASTA AMA ÇALIŞMAK ZORUNDA

Urfa’nın Suruç ilçesinden Külünçe’ye gelen 60 yaşındaki Emine Karataş ise, eşi yaşamını yitirdikten sonra 3 kızı ile birlikte pamuk tarlasında çalışmaya devam ediyor. İlerlemiş yaşının getirdiği hastalıklara rağmen günde 12- 13 saat pamuk topladığını anlatan Karataş, yaz- kış sigortasız çalıştıklarını kaydetti. Ağır işten kaynaklı bel ve boyun fıtığı olduğunu, bacaklarının artık kendisini taşıyamadığını da sözlerine ekleyen Karataş, “Ne yapalım hasta da olsam çalışmak zorundayım” dedi. (Urfa/MA)

 

ÖNCEKİ HABER

‘İş kazası veya viyadük kazası değil düpedüz işçi cinayetidir’

SONRAKİ HABER

İtalya'da göçmen karşıtı yasaya karşı ‘sivil direniş’ çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...