28 Eylül 2018 09:49

Sincan F Tipi Cezaevinden tahliye olan mahkum hak ihlallerini anlattı

Cezaevlerinden hak ihlalleri durmak bilmiyor. Tutuklular, birçok haklarının engellendiğini söylerken, hasta tutukluların durumu ise endişe veriyor.

Fotoğraf: Fatih Polat/Evrensel

Paylaş

Cezaevlerinden her gün yeni bir hak ihlali haberleri gelmeye devam ederken, Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye olan bir kişi, gardiyanların yemekleri mazgaldan fırlatarak tutuklulara verdiğini iddia ederek, “Uzun yıllar farklı cezaevlerinde kaldım. Sincan’da yaşananları başka cezaevinde görmedim” dedi. Gardiyanların tutuklulara yönelik keyfi ve kötü muamelelerine dikkat çeken tahliye edilen tutuklu, yazdıkları dilekçe ve mektupların keyfi bir şekilde adreslerine gönderilmediğini belirterek şöyle devam etti: “Cezaevi kantinine ihtiyaçların listesini hazırlıyoruz ancak kantinden listeye yazdıklarımızın yarısı getiriliyor. Yine gönderilen günlük gazeteler yıpratılmış bir şekilde veriliyor. Sadece Evrensel gazetesini veriyorlar” Konuya ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın görüştüğü cezaevi yetkilisi “Ceza infaz kurumlarının bağlı olduğu bir Cumhuriyet Başsavcılığı ve bakanlık birimi vardır. Ceza infaz kurumları direkt kurumlar ve bireyler ile muhataplık durumu söz konusu değil” dedi.

‘DARP SIRASINDA BURNU KIRILDI’

Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde kalan tutuklular da aileleri aracılığıyla yaşadıkları hak ihlallerini iletti. Tutuklular, 21 Temmuz tarihinde bir koğuşa yapılan müdahalede Medet Oruç ve Karwan Mirzayi isimli tutukların feci şekilde darp edildiklerini iddia etti. Darp edilen Medet Oruç’un burnunun kırıldığını ve bu duruma ilişkin darp raporu  aldığını söyleyen tutuklular, denetimli serbestlik ve ilçe cezaevine gitme hakkı elde eden tutukluların haklarının da yerine getirilmediğini söyledi. Kantinde satılan eşyaların ateş pahası olduğunu belirten tutuklular, hücre ve disiplin cezalarının bilinçli bir şekilde görüş zamanlarına denk getirildiğini dile getirdi. Mektupların bir ay boyunca verilmediğini, iç postada gönderilen mektupların ise 3 ay boyunca bekletildiğini söyleyen tutuklular, Kürtçe yazılan mektupların ise “tercüman yok” denilerek gönderilmediğini aktardı. 

‘HASTA TUTUKLULARIN DOSYALARI DAMGALANIYOR’

Cezaevlerinde hasta tutukluların durumları ise endişe vermeye devam ediyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 402’si ağır bin 154 hasta tutuklu bulunurken son 17 yılda 3 bin 500'e yakın hasta tutuklu yaşamını yitirdi. Cezaevlerinin sağlığa elverişsiz koşulları, tecrit, hücre tipi ring aracıyla hastaneye götürülme ve kelepçeli tedavi dayatması nedeniyle, tutukluların sağlık sorunlarını arttırıyor. Bunların yanı sıra hasta tutukların dosyalarına “Dikkat! kaçabilir-kaçırılabilir” ve yargılandığı örgüt isimlerinin yazılarak hedef gösteriliyor. İHD Ankara Şubesi'nin "İç Anadolu Bölgesi Hapishaneleri Ocak- Eylül 2017 Hak İhlali Raporu"nda, Sincan Kapalı Kadın Cezaevi'nden hasta kadın tutukluların gönderdiği mektuba yer verilerek, "Örgüt ismimi okuyan doktor kelepçelerimi çıkarmamı reddetti" deniliyor. Raporlarda benzeri birçok başvuru ve şikayet yer alıyor. Konuyla ilgili Mezopotamya Ajansı’na konuşan Ankara Tabip Odası (ATO) İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Dr. Onur Karahancı, hasta tutukluların sağlık dosyalarına söz konusu ibarelerin yazılmasının ve hekimlerin buna göre tutum almasının insan hakları, hasta hakları ve mevcut yasalara aykırı olduğunu hatırlattı. Karahancı, "Biz bu uygulamaya ‘damgalanma’ diyoruz. Hasta ile hekim arasına girecek, güven ilişkisini bozacak her türlü uygulama damgalama oluşturur.  Hastanın adı, soyadı ve hastalığı dışında hiç bir bilgi hekime verilemez, hekim de bunu istememeli. Hastaların dosyalarına bahsedilen ibarelerin yazılmasına hekimin kendisinin tepki göstermesi gerekir" dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Aydın'da işçi minibüsü kazası: 13 yaralı

SONRAKİ HABER

Çukaralan Altın Madeni'nin kapasite artırımı iptal davası görüldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa