Facebook, televizyonu da kontrol etmenin peşinde

Olivia SOLON
The Guardian

Facebook, birinin telefonunun mikrofononu televizyondan yayınlanacak, insan kulağıyla duyulamayan bir sinyalle uzaktan açabilecek sistemin patentini aldı.

Patent başvurusundaki tanımlamaya göre sistem, televizyon yayınına entegre edilmiş ve insan kulağı tarafından duyulamayan özel bir ses yardımıyla telefon, tablet ve akıllı hoparlörlerdeki mikrofonu devreye sokarak  “içeriğin çevre sesini’’ kaydetmeye başlayacak. Bu kayıt daha sonra televizyon için Shazam olarak tanımlanabilecek bir veri tabanında eşleştirilerek Facebook’un kişilerin ne izlediğini anlayabilmesini sağlayacak. Ancak Shazam’ın aksine bu sistem bireysel olarak yönetilemeyecek.

Bu patent ilk olarak New York Times tarafından televizyonda kimin, neyi, ne kadar süreyle izlediğini bilmek için kullanılan bir teknoloji olarak konumlandırıldı. Aynı sistem daha sonra aile bireylerinin televizyon izleme profillerinin çizilmesinde ve böylelikle reklamcılık sektöründe de kullanılabilir.

Güvenlik uzmanları bu sistemin çevre seslerini kaydederken insanların kişisel konuşmalarını da onların bilgisi ve izni olmadan yakalayabileceği için endişeli olduklarını belirtiyor.

Böyle bir sistem Facebook’a kullanıcılarının gerçek hayattaki sosyal çevrelerini de gösterebileceği için sosyal ilişkilerin anlaşılması konusunda da yardımcı olabilir.

Facebook patentin bu kadar önemli olmadığını söylemekte gecikmedi.

Facebook’un Fikri Mülkiyet bölümünün başkanı Allen Lo: “Diğer firmaların saldırısını engellemek için patent almak yaygın bir şeydir. Bu nedenle patentler sık sık, doğası gereği spekülatif ve diğer firmalar tarafından ticarileştirilebilecek, geleceğe dönük teknolojilere odaklanır” dedi.

‘BU TEKNOLOJİ HİÇBİR ÜRÜNÜMÜZDE BULUNMAMAKTADIR’

Facebook, insanların izleme alışkanlıklarını takip etmek için gizlice bir ses sinyali yayınlayan bir sistem tasarlayan ilk firma değil. SilverPush adlı bir firma da 2015 yılında, televizyon reklamları içerisindeki ultrasonik ‘ses izlerini’ kendi uygulamalarını çalıştıran bütün cihazlar tarafından algılanabilecek şekilde geliştirmişti. Sistem izleyicilerin alışkanlıklarının birey bazında takip edilebilmesine olanak sağlıyor.

Mart 2016’da, Federal Ticaret Komisyonu (FTC) uygulama geliştiricilerine bir mektup göndererek kullanıcılarına bu uygulamanın, izleme alışkanlıklarını üçüncü parti uygulamalarca takip edilmesine olanak tanıyabileceğinii bildirmesi konusunda teşvik etti.

FTC’nin Tüketici Koruma Bürosu direktörü Jessica Rich, “Bu uygulamalar kullanıcılara bildirmeden ortam sesini dinleyerek kullanıcılar hakkında veri toplayabilir. Firmalar kullanıcılarına hangi bilgilerin, nasıl toplandığını ve bu bilgilerin kiminle paylaşıldığını bildirmeli” dedi.

Bir haftadan kısa bir süre sonra SilverPush bu açıklamanın (?) takip yazılımının “yeni büyüme alanları ve karlılık’ alanlarına ulaşmasını engellediğini duyurdu.

Facebook’un insanların görüşmelerini dinleyerek bunu daha etkili reklam gösterimi için kullandığı düşüncesi senelerdir popüler olan bir komplo teorisiydi. Bu iddia ilk kez 2014 yılı Mayıs ayında ‘Televizyon ve müziği tanı’ özelliğini açıkladığında ortaya çıkmıştı. Bu özellik, bir kullanıcı durum güncellemesi yaparken ortam sesini kullanıcının izniyle dinliyordu. Bu dönemde firma, bu özelliğin sürekli dinleme yaptığı konusunda insanların korkularını yatıştırmak zorunda kalmıştı.

Bütün inkarlara rağmen iddiaların sürmesi üzerine 2017 Ekim ayında firmanın reklamcılık birimi başkanı Rob Godman yeni bir cevap yayınlamak durumunda kaldı. Goldman Twitter üzerinden şu açıklamayı yaptı: “Facebook’ta reklamlardan sorumluyum. Mikrofonunuzu reklamlar için hiç kullanmadık ve kullanmayacağız. Bu doğru değil.”

(Çeviren: Bahar Hazal Öztürk)