22 Haziran 2018 23:45

Nakış işçileriyle buluşan Tüzel: ‘24 Haziran’da işimiz bitmeyecek'

Nakış işçileriyle bir araya gelen EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel, '24 Haziran'da işimiz bitmeyecek. Tek adama dur deyip mücadeleye devam edeceğiz' dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Fırat TURGUT
İstanbul

İstanbul’da büyük nakış grevini gerçekleştirerek kazanımlar elde eden nakış işçileri, 1 yılı aşkın bir süreden sonra tekrar bir araya geldi. Çeşitli işyerlerinde çalışan 20’yi aşkın işçinin gündeminde bu kez yarınki seçimler vardı. Emek Partisi (EMEP) MYK Üyesi Levent Tüzel’in de katıldığı toplantıda öne çıkan en önemli nokta seçimlerden sonrası oldu: “Tek adama dur deyip mücadeleye devam edeceğiz.”

Toplantıda ilk sözü alan Levent Tüzel, AKP Hükümeti tarafından sürekli dillendirilen “büyüme”ye dikkat çekti. Tüzel, “Yüzde 7.4’lük büyümeden bahsediyorlar. Ancak bu büyüme nakış işçileri için başka, Koç, Doğuş gibi patronlar için başka anlama geliyor” dedi. Hükümetin “Yol, köprü, hastane yaptık” yönündeki sözlerinin altındaki gerçeğin görülmesi gerektiğini ifade eden Tüzel, “Tüm bunlar taahhütlü olarak yapılıyor. Yani, köprüden geçiş garantisi, hastane için hasta garantisi. Bunlar zam, vergi olarak 80 milyonun sırtına yükleniyor. Yandaşlarına kazandırmak için yaptıkları binaları devasa hizmetler gibi sunuyorlar” diye konuştu.

Hükümetin ekonomide serbest piyasa modeli izlediğini belirten Tüzel “Cumhurbaşkanı adaylarından Muharrem İnce vatandaşa yıkmayacağını söylüyor ancak kim gelirse gelsin bu ekonomik modeli izleyecek. Bu ekonomide işçi ve emekçilere borç düşüyor, hizmetler pahalıya alınıyor” dedi.

HALK DEMOKRASİSİNİ İŞARET ETTİ

Dünyanın neresinde olursa olsun iki sistemin olduğunu ifade eden Tüzel şöyle devam etti: “Birincisi kapitalist sistem. İşçi sınıfını sömüren, çalışma koşullarını ağırlaştıran, düşük ücrete mahkum ettiren... Diğer seçenek ise işçi sınıfının karar alacak bir gücü oluşturması. Bunun için de işçi sınıfının partisiyle verilecek bir mücadele. Partimizin programında da yazan halk demokrasisi... İşçi sınıfının temsilcilerini her aşamada seçmesi ya da görevden alması. Buna uygun bir iktidar. Ancak ilk acil görevimiz tek adamı durdurmaktan geçiyor. Bunun mücadelesini vermek üzere Mecliste HDP’nin olması ve muhalefetin çoğunluğu sağlaması önemli.”

EMEP’TE ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI

İşçi ve emekçilerin her türlü haklarının ellerinden alındığı OHAL koşullarında, despotizme, tek adama dur demek gerektiğini dile getiren Tüzel, “Biz seçimleri işçi ve emekçiler olarak yeniden toparlanacağımız bir süreç olarak görüyoruz. Bugün tek adam sisteminin karşısına çıkan adaylar parlamenter sisteme geri dönmeyi işaret ediyor. Ancak bu yetmeyeceği için biz işçi ve emekçileri EMEP’te örgütlenmeye çağırıyoruz. 24 Haziran ve 8 Temmuz’da işimiz bitmeyecek nakış iş kolunda olduğu gibi metalden gıdaya tüm iş kollarında işçi sınıfının hak ve özgürlüklerinin daha ileri düzeyde kullanılması için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

BİR ARAYA GELMENİN KAZANDIRDIĞINI GÖRDÜK

Tüzel’den sonra söz alan nakış işçisi hem seçimlere ilişkin konuştu hem de verdikleri mücadelenin deneyimini paylaştı. Çoğu HDP seçmeni olan nakış işçilerinden biri, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk turda Selahattin Demirtaş diyeceğini ikinci turda ise Muharrem İnce diyeceğini söyledi.

Daha önce AKP’ye, iki kez de HDP’ye oy verdiğini belirten bir işçi ise, “Benim etrafımdaki insanlar cemaatçi. Ben de dergaha gidiyordum, etkileniyordum. Ama öğrendim ki kim işçiye destek veriyorsa ona oy vermemiz gerekir” dedi.

İşyerinde AKP’ye oy veren arkadaşlarıyla konuştuklarını ifade eden bir işçinin anlattıkları, kutuplaştırma siyasetinin etkileri bakımından dikkat çekiciydi: “Ben kültürel, kimlik farklılığını zenginlik olarak görüyorum ama AKP bunu risk olarak sunuyor. Biriyle konuştuğum zaman dediklerim üzerine ülke bölünür, kaos olur diyor.” Aynı işçi AKP’den kopuşların yaşandığını da söylüyor. İşçinin bu anlattıklarını diğer işçilerin sözleri de doğruluyor: AKP seçmenlerinin, bir tartışma esnasında karşısındakini vatan haini olarak suçlaması, çoğu işçi tarafından tanık olunmuş bir olay.

Kutuplaştırma siyasetinin etkisinin en fazla hissedildiği alanlardan biri nakış. Ancak işçiler 5 sene önce verdikleri mücadele sayesinde bunu belli bir düzeyde aşmışlar. Bir işçi, “Biz 5 sene önce ortak bir şey için, ekmek için, hakkımızı almak için bir araya geldik. O dönem yaşadıklarımız bize düşmanlığı geride bırakabileceğimi öğretti” dedi.

Daha sonra sandık taşımaları hatırlatan işçiler bu konuda Tüzel’e “Halk taşınabilecek mi? Oy kullanılabilecek mi? Diğer taraflarda nasıl olacak” sorularını yöneltti. Seçim güvenliği konusunda HDP ve CHP’nin dayanışma içinde olacaklarını söylediklerini belirten Tüzel, “Hilelere karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Bir lider bunu engellemeli diye bakmamalıyız. Bunu engellemek mücadelenin gücüyle, işyerlerindeki hareketlerle gücümüzü ortaya koyabilmekle olabilecek bir şey” dedi.

Toplantıdan sonra işçiler, 8 Temmuz’dan sonra tekrar bir araya gelme kararı aldı.

ÖNCEKİ HABER

Akkapı halkı, Suriye politikasından rahatsız

SONRAKİ HABER

'Başka semtin çocukları'ndan başarı öyküsü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...