İzmir’de ‘İnce’den bir esinti

Pınar Çetinkaya

İzmir’de ‘inceden’ bir esinti vardı. Muharrem İnce’nin seçime  günler kala İzmir mitingini tecrübe ettik tüm İzmir olarak.  Günlerdir hazırlığı süren mitinge beklenen sayı 2 milyondu. Daha Muharrem İnce gelmeden önce sahneden açıklanan rakamlara göre 2,5 milyona yakın insan Gündoğdu Meydanı’nı ve Kordon’u doldurmuştu. Bu mitingi sadece bir partinin adayının propagandası olarak görmemek gerekli. İzmir CHP’nin baskın olduğu bir il olarak bilinmektedir. Ancak uzunca bir zamandır CHP’nin mitingleri bu kadar heyecanla beklenmemiştir ve doldurulmamıştır demek doğru olur kanımca. Çünkü bu esinti aslında değişimin olacağına dair oluşan inançtan kaynaklanmaktaydı. İzmir halkının ya da siyasi söylemlerle tabanın örgütlemeye ihtiyaç duymadan katılım gösterdiği bir mitingdi.

DEĞİŞİMİN MİTİNGİ

Mitingin içeriğine değinmekten öte yansımalarını aktarmak daha faydalı olacaktır. Özellikle genç katılımının yoğunluğunu belirtmeliyim. Tramvaylarda, sahilde, Gündoğdu Meydanı’nın çevresinde… Simgeselleşmiş İzmir Marşı'nın bir çok yerde bol bol söylendiğini söylemeden geçemeyeceğim. Ayrıca sadece CHP seçmeninin değil birçok farklı siyasi odak tarafından da takip edilen bir miting günüydü. Alandaki coşku ve barışçıl ortam yine gözlerden kaçmamaktaydı. Miting saatinde sokaklarda yürüdüğünüzde birçok evden Muharrem İnce’nin sesi gelmekteydi. Esnaf dükkanlarının önünde miting hakkında konuşmaktaydı. Miting sonrası hala sokaklarda ciddi bir hareketlilik söz konusuydu. Gerek marşların çalındığı, gerek araba konvoylarının olduğu gerekse mitingden dönen insanların söz etmesinden kaynaklı. ‘Nasıldı miting?​’ sorusuna çok coşkuluydu cevabını aldım genel olarak.

Bu, mitingin ya da doğrudan bir propagandanın oluşturduğu tatminkarlık değil, bir süredir ülkenin başına çöken kara bulut kitlesi Erdoğan ve AKP hükümetinin umutsuzluğuna karşı tekrardan elde edilen özgüven ve umudun yansıması. Benzetmek gerekirse özgün koşullarını ya da değişimini barındırmakla birlikte geçtiğimiz 7 Haziran seçimini andırmıyor da değil. Gençlerin yoğun katılımından söz etmiştim. Bu da artık AKP tarafından tüketilmiş söylemlere karşı daha özgür bir yaşamın, değişim istencinden kaynaklanan bir katılım olarak düşünülmeli. İzmir bugün ne kadar Muharrem İnce mitingi etrafında buluşmuş olsa da aslında Erdoğan’ın tek adam rejimine karşı, demokratik, özgür, laik bir Türkiye’nin tekrardan inşası için talebini dile getirmiş oldu. Ve birçok kesimin katılımını da göz önünde bulundurursak demokrasi çatısı altında buluşan bir taban olduğunu da düşündürtüyor bizlere. Özellikle hafta sonu olacak HDP mitingiyle, bu tablonun bir benzerini göreceğimizi düşünüyorum.

Bugünü değerli kılan bir diğer durumsa mirasvari particiliğe, yıllardır benzer sunulan vaatlere karşı İzmir’in ölü toprağını üzerinden atmasıdır. Buna benzer bir kalabalığı yıllar öncesinde gerçekleşen Cumhuriyet Mitinglerinde görmüştük. Yakın zaman açısından da 7 Haziran öncesi 2015 Newroz’u sayılabilir. Bunları katılım olarak değil coşku, umut ve heyecan açısından görmek doğru bir değerlendirme olacaktır.

Seçime günler kala moral ve motivasyonu yüksek bir seçmen kitlesi seçimin gidişatını değiştirmek için önemli bir etken olacaktır. Bugün gördüğümüz İzmir’deki ılık esinti, sandıktan çıkması beklenen ciddi bir değişim rüzgarıdır.