KHK ile işten atılanların gözü seçim sonuçlarında

Tuncay SAĞIROĞLU
Çorlu

Seçim sonuçlarını en çok bekleyen kesimlerin başında KHK ile işinden olan kamu emekçileri geliyor. Biz de, Çorlu’da KHK ile işten atılan Eğitim Sen üyesi eğitim emekçileri ile seçimleri ve olası sonuçlarının konuştuk.

Sohbeti yaptığımızda ihraç edilişlerinin üzerinden 487 gün geçmiş olan eğitim emekçileri ilk söz aldıklarında yaşadıkları sorunları dile getiriyor. Özellikle tek çalışıp ihraç olan veya eşlerin ikisinin de ihraç olduğu ailelerin büyük sıkıntı çektiğini dile getiriyorlar. Yaşamlarını sendikalarından sağlanan sınırlı yardım ve ailelerin dayanışması ile sürdürebildiklerini anlatıyorlar. Bu süreçte birçok zorunlu ihtiyaçlarından dahi tasarruf yapmak zorunda olduklarını dile getiren Hicran Hoca içinde bulundukları durumu “Bizi özel sektörde bile çalıştırmayarak açlıkla terbiye etmeye çalıştılar. Ama hâlâ ayaktayız. Çocuklar ile çarşıya çıktığımızda ancak vitrinlere bakıp göz banyosu yaptırıyoruz” sözleriyle dile getiriyor.

“Tek yaşamama rağmen ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum. İhraç olalı kaç gün oldu doğru dürüst kitap almayı bırakın, gazete bile almakta zorlanıyorum” diyen Nurşen Hoca devam ediyor: “AKP bizim diplomamızı, mesleğimizi bile elimizden alarak açlığa mahkum etmek istiyor. Biz cumhuriyet savcılığından hakkımızda her hangi bir soruşturma olmadığına dair belge almamıza rağmen işimize dönemiyoruz.”

İLK ÖNCE DAYAKÇI KOCADAN KURTULMAK LAZIM

Sohbet sırasında AKP’ye öfkenin büyük olduğu açıkça hissediliyor. “Biz daha önce Özal gitsin de ne olursa olsun derdik. Şimdi Özal’ı arar olduk. Bu iktidar gelmiş geçmiş en gaddar, en saldırgan iktidar oldu. Şimdi biz de, toplum da Tayyip gitsin de ne olursa olsun noktasına geldik” diyen Makbule Hoca, şunları söylüyor: “Önce dayakçı kocadan kurtulmak lazım, sonrasına bakarız.”

HDP BARAJI AŞMALI

Seçim sonuçlarının ortaya çıkaracağı olasılıkları konuşmaya başladığımızda OHAL’in kaldırılması ve KHK’lerin sonuçları ile iptal edilmesi en büyük beklentileri. Bunun için bu iktidarın gitmesi gerektiğini ve ellerinden geleni de yaptıklarını dile getiriyorlar.

Ekonominin kötüye gittiğini, yoksulluğun arttığını, çocukların ve gençlerin gelecek kaygısının büyüdüğünü belirten eğitimciler bu sorunların birdenbire ortadan kalkmayacağının da farkındalar. Partilerin ve adayların seçim vaatlerine inanmasalar da “Kim gelirse gelsin sorunlar devam edecek. Ama mutlaka bu iktidar gitmeli. Bunun için HDP’nin barajı aşması gerekli” diyen Sevda Hoca’ya herkes katılıyor.

FEDEKARLIĞI SERMAYE YAPMALI

Seçimin her şeyi çözemeyeceğinde birleşen öğretmenler, çözümde ayrışıyor. “Bu iktidar gittikten sonra herkes fedakarlık yapmalı. Ben bile fedakarlık yapmaya hazırım” diyen başka bir öğretmene, Hicran Hoca ve diğerleri hemen karşı çıkıyor. “Fedakarlığı biz niye yapalım. Sermaye fedakarlık yapsın. Her krizde şirketlerin, bankaları kârları büyüyor” diyen Hicran Hoca “Ülkeyi bu hale sermaye getirdi. TÜSİAD’ın OHAL kalksın demesi ile benim OHAL kalksın demem aynı anlama gelmiyor. O yabancı sermaye ülkeye gelsin birlikte daha çok sömürmek için OHAL kalksın diyor. Ben ise işimi geri alıp insanca yaşamak için kalksın diyorum” diyor.

KİM GELİRSE GELSİN MÜCADELE SÜRECEK

Şükrü Civelek (Eğitim Sen Çorlu Temsilcisi): 12 Eylül bu ülkede toplumsal aklı öldürdü. Bunlar daha kötüsünü yapıyor. Erdoğan’ın karşısına kim çıkarsa çıksın daha iyisidir. Kim gelirse gelsin Eğitim Sen olarak mutlaka emek ve demokrasi mücadelemizi kararlıca sürdüreceğiz. Ama toplum da, sendikalarda biraz rahatlamalı. Daha önce sendikalar siyasetin önünü açabiliyordu. Öyle baskı altındayız ki siyasal alanda rahat hareket edemiyoruz. Şimdi emekten yana siyasetin sendikaların önü açılmalı. Bunun için emek ve demokrasiden yana olan siyasal kesimler ortak bir mücadele etrafında birleşmeli.