Sezai Temelli: Kişileri değil programları tartışmak lazım
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim çalışmaları kapsamında Siirt’teydi.
Fotoğraf: DHA
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim çalışmaları kapsamında Siirt’teydi. İHD Siirt Şubesi kongresine katılan Temelli, burada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Kürt sorununun çözümsüzlüğünden beslenenler OHAL’i dayatıyorlar. OHAL rejiminde KHK’lerle tüm ülkeyi tecrit altına alıyorlar. OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz’dan bugüne 150 bin insan gözaltına alınmış, 78 bin kişi tutuklanmış. Bu ülkenin bakanları 38 yeni cezaevi yatırımı yapmakla övünüyorlar. Ülkeyi cezaevine dönüştürdüler. 500 bin insan adli kontrol altında yaşıyor. En büyük mağduriyeti de demokrasi savunucuları yaşıyor.
HDP olarak insan hakları mücadelesinin, hukuk mücadelesinin çok önemli bir süreçte olduğuna vurgu yapıyoruz. Politikalarımızı bu odağa oturtmaya çalışıyoruz. Ülke sürekli içinden çıkılmaz bir yere sürükleniyor. Bu uçurumdan aşağı yuvarlanmamızı bizim mücadelemiz engelleyebilir.
Bugün partili Cumhurbaşkanı sermaye ile konuşurken diyor ki, ‘Daha ne istiyorsunuz, OHAL’i sizin için getirdim. Emeğin sömürüsünü artırmak için OHAL getirdik’ diyor. Emekçiyi, kadınları, insanları, herkesi baskı altında tutarak bu düzeni devam ettirebileceklerini düşünüyorlar.
‘AÇIK BİR DİKTATÖRLÜĞE GİDEN YOLDAYIZ’
Açık bir diktatörlüğe giden yoldayız. Tam da bunu kırabileceğimiz bir eşikteyiz. Bu nedenle 24 Haziran çok önemli.
Parlamento seçimleri gene bir baraj handikapıyla karşı karşıya. HDP’ye ve demokrasi mücadelesi veren diğer partilere parlamentoyu kapatmak istiyorlar. Esas amaç da 401’e ulaşarak canı istediğinde anayasa değişikliği yapmak. Anayasa ihlalini sadece bu iktidar yapmıyor. Bugün bütün yargı, özellikle bizlerin yargılandığı mahkemeler anayasa suçu işliyor. İşte parlamento seçiminde de 401'e ulaşarak diktatörlük anayasasının peşinde koşacak.
‘KİŞİLERİ DEĞİL PROGRAMLARI TARTIŞMAK LAZIM’
Cumhurbaşkanlığı seçiminde çoğunlukla kişiler tartışılıyor. Ama esas programa bakmak lazım. Neyin savunulduğuna bakmak lazım. Adayları konuşmak, bugünkü sistemin meşruiyetine su taşımaktır. Oysa bu sisteme dur demek için başka bir program konuşmak zorundayız. Karşı manifestoyu açıklamak lazım. Çoğulculuğu dikkate alan, güçlendirilmiş bir kuvvetler ayrılığıyla yol alamaya çalışan bir yerden hareket etmeliyiz.
‘ABDULLAH GÜL DE PAZARLIK PEŞİNDE’
Bakın bugün Abdullah Gül aday olmayacağını açıkladı. O da pazarlık peşinde. “Herkes anlaşsın gelsin, ben adaylığımı öyle açıklayayım” diyor. Bu pazarlıkçı anlayışlardan kurtulmanın yolu güçlü bir demokrasi programıyla mümkün.” (HABER MERKEZİ)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
