Ercüment Akdeniz yeni kitabı ‘En Güzel Şarkı’yı anlattı
Gazeteci-Yazar Ercüment Akdeniz: Sadece mazlumların değil, yolunu bulmaya çalışanların direniş hikayesi.
Gazeteci-Yazar Ercüment Akdeniz, Fatih Polat’ın hazırlayıp sunduğu 5 Dakikada’ya konuk oldu. Akdeniz’le yakında raflardaki yerini alacak olan yeni kitabı ‘En Güzel Şarkı’yı konuştuk.
‘HALEP VE İSTANBUL HİKAYESİ’
Savaşın ardından Türkiye’ye gelen Suriyeli mültecilerin yaşam öykülerine yer verilen kitaba ilişkin konuşan Akdeniz, “Daha önceki kitaplar, araştırma inceleme kitaplarıydı. Doğrusu insanların ruhuna ve duygusuna biraz daha dokunayım dediğimde edebiyat yardımıma koştu. Zor bir alan tabi. Daha fazla çalışmak gerekiyor. Kentlerin dili var. Halep ve İstanbul hikayesi bu. O kentlerin dilini anlatmak bakımından da edebiyat gerekli oldu” dedi.
‘1 MAYIS, SAYA DİRENİŞİ KİTABIN ZEMİNİNİ OLUŞTURDU’
Kitaba kaynaklık eden Suriyelilere ilişkin de konuşan Akdeniz, “Görüştüğüm insanlar, kesişme öyküleri anlattılar. Birbirleriyle temas öyküleri anlattılar. Bu öykülerin peşinden gidince zaten 1-2 yıllık bir zaman içerisinde Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanmış temel olaylar karşımıza çıkıyor; 1 Mayıs, 10 Ekim Katliamı ve Saya işçilerinin direnişi gibi... Bu olaylar romanın zeminini oluşturdu. Tarihsel ve siyasi bir tanıklık belgesi de oldu.
‘BİR DÖNÜŞÜM ROMANI’
Kitapta yer alan Hicran karakterine de değinen Akdeniz, “Hicran kendini işçi sınıfı mücadelesine adamış bir kadın. Onun Suriyeli işçiler içerisinde yaptığı çalışmalar var. Türkiyeli ve Suriyeli işçilerin birliğini savunan biri. Sadece Hicran değil, başka karakterler de var. Dolayısıyla bir dönüşüm romanı bu aslında. İnsanların değişim ve dönüşümünü, mücadelesini görüyoruz” dedi.
‘YOLUNU BULMAYA ÇALIŞANLARIN DİRENİŞ HİKAYESİ’
Daha önce Suriyeli mülteciler üzerine araştırma ve inceleme kitapları yazan Ercüment Akdeniz, “Mülteciler konusunda çokça çalışma var. Araştırma, inceleme ve belgeseller var. Genel olarak baktığımızda savaş mağduru ve mazlum, yardıma ihtiyaç duyan bir kitle görüntüsü var. Ben bunun dışına çıkmak istedim. Çünkü bunlar aynı zamanda üreten çalışan insanlar, emekçi sınıflar... Suriyeli mülteciler Türkiye’de emekçi sınıfın da bir parçası. Üretkenlik, tezgah kardeşliğini getiriyor. Dolayısıyla etkileşimi, dönüşümü, ekmek kavgasını da getiriyor. Sadece mazlumların değil, yolunu bulmaya çalışanların direniş hikayesi. O açıdan mülteci işçiler genel olarak işçilerin içerisinde merkeze oturuyor benim için” dedi.
‘ANLADIM Kİ, GÜNAY DA BU HİKAYENİN İÇERİSİNDE’
Kitabın resimlerinin 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaralanan Günay Karakuş tarafından çizildiğini hatırlatan Akdeniz, “Günay’ın resim sergisi vardı, Evrensel’e yazmıştım. Çizgileri çok ilgimi çekti. Bunu rica ettim ve kısaca şöyle söyleyeyim; kitapta 12 bölüm var ve her bölüm için birlikte çalıştık. Ben yazdım, o çizdi. Ama bir noktadan sonra anladım ki Günay da bu hikayenin içerisinde. Çünkü 10 Ekim Katliamı Suriye iç savaşının dehşetinin Türkiye’ye gelmiş haliydi. Türkiye’nin Suriyelileşmesiydi... Orada da Günay bu acıları yaşamış bir karakter olarak bu romanın içerisine girmiş oldu” ifadelerini kullandı.
13 NİSAN CUMA GÜNÜ SÖYLEŞİ VE SERGİ VAR
Ercüment Akdeniz’in “En Güzel Şarkı” adlı romanı çok yakında kitapçılarda yerini alacak. 13 Nisan cuma günü saat 19.00'da TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde Ercüment Akdeniz ile söyleşi ve Günay Karakuş sergisi gerçekleştirilecek. (HABER MERKEZİ)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
