16 Ocak 2018 07:14

Özgür Gündem davasında toplam 9 yıl 9 ay hapis cezası

Özgür Gündem ile dayanışmak için yapılan ‘Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ kampanyasına katılan gazetecilere toplam 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

Paylaş

Meltem AKYOL
İstanbul

Kapatılan Özgür Gündem gazetesi çalışanlarına ve gazete ile dayanışmak amacıyla başlatılan dayanışma kampanyasına katılan gazetecilere toplamda 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi.  Davada 3 yıl 9 ay hapis cezası alan Hüseyin Aykol, “Gerçeği öldürmek için gazetecileri sindirmek ve susturmak istiyorlar. Yaklaşık 40 yıldır gazetecilik yapıyorum ve yaşadıkça gazetecilik yapmaya devam edeceğim” derken Gazeteci Ayşe Düzkan ise tüm baskılara rağmen dayanışma içinde olmaya devam edeceklerini belirtti.

MAHKEME TALEPLERİ DİNLEMEDİ, CEZALARI ERTELENMEDİ

Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılan Gazeteciler Ayşe Düzkan ve Ragıp Duran ile gazetenin Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, Dış Haberler Editörü Mehmet Ali Çelebi ve cezaevinden gazeteye yazdığı mektup nedeniyle yargılanan Hüseyin Bektaş’ın yargılandığı davanın duruşmasında karar verildi.

Çağlayan’da bulunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya gazeteciler katılmazken, avukatlar hazır bulundu. Duruşmada söz alan avukatlar, dosyanın İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava ile birleştirilerek, yeniden hukuki değerlendirme yapılmasını istedi. Avukatların tüm taleplerini reddeden mahkeme heyeti, Hüseyin Aykol’a “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 2 yıl, Ragıp Duran, Ayşe Düzkan, Mehmet Ali Çelebi ve Hüseyin Bektaş’a ise birer yıl 6’şar ay hapis cezası verdi. 

Mahkeme, Aykol’un cezasını “Basın yayın yolu ile işlenmesi” ve “zincirleme” olması gerekçesi ile artırarak 3 yıl 9 aya çıkardı.

Avukatlar cezaları da ertelemeyen mahkemenin kararına itiraz edecek. 

‘40 YILDIR GAZETECİYİM VE DEVAM EDECEĞİM’

Karar sonrası Evrensel'e konuşan kapatılan Özgür Gündem Gazetesi Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, gazetede çatışmaların yoğunlaştığı dönemde farklı tarihlerde çıkan yazı ve haberler nedeniyle 23 ayrı dosyadan yargılandığını, bu dosyaların da diğer gazetecilerin dosyaları ile birleştirildiğini belirtti. Aykol, “Ben neredeyse 40 yıllık gazetecilik yapıyorum ve bunun neredeyse son 30 yılı bizim özgür basın geleneğinde çalışıyorum. Biz hep, gazetemiz kapatıldığında, gazetemize yönelik bir saldırı olduğunda, ertesi gün ya da birkaç gün sonra sınır ötesi harekat görürüz. Roboskî öncesinde mesela, bizim bütün kurumlarımız basılmıştı. Bugün verilen cezanın, başlatmak istedikleri Afrin savaşı öncesinde gazeteleri susturmak, gazetecileri sindirmek amacıyla verildiğini düşünüyorum. Ne zamanki gazeteler kapatılıyorsa, sansüre uğruyorsa, mesela 12 Eylül’de yaşadık işte sıkıyönetim bir sürü gazateyi kapatmıştı. Yine başımızdaki hükümet bir yerlere savaş ilan etmek istiyor. Denir ya “Savaşta ilk önce gerçekler ölür” diye, işte gerçeği öldürmek istiyorlar diye konuştu. Tutuklu bulunan muhabirlerinin “Ne olursa olsun gazetecilik yapmaya devam edeceğiz” dediğini aktaran Aykol, Bizim için bu bir yaşam biçimi, biz yaşadıkça gazetecilik yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 

Hüseyin Aykol
Hüseyin Aykol

‘DAYANIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katıldığı için 1 yıl 6 ay hapis cezası alan Gazeteci Ayşe Düzkan ise şunları söyledi: “Diğer dayanışma davalarından farklı olarak bize verilen cezayı ertelenmedi, mahkeme heyeti “Pişman olacaklarına kanaat getirmedik” demiş. Bu mahkeme Şahin Alpay’a tutukluluğun devamı kararı veren mahkeme aynı zamanda. Esasında uzun süredir basına yönelik kademeli olarak artan bir baskı söz konusuydu ve OHAL ile birlikte bu baskılar arttı. Dünyada en fazla gazeteyi hapseden ülkelerden biri Türkiye. Yazdıklarımın da dayanışmanın da doğru olduğunu düşünüyorum. Basının susturulmaması gerektiğini düşünüyorum. Gazetecilerin sendikalarda, meslek örgütlerinde yer almasının, dayanışmanın önemli olduğunu düşünüyorum ve bununla bu şekilde başa çıkabileceğimizi düşünüyorum. Ben kampanyaya katılma kararı alırken DİSK Basın-İş Yönetim Kurulunda olmamın bana bu görevi verdiğini düşündüm. Yani bu da gelir geçer, her zaman eşitlik, özgürlük ve adalet isteyenler haklı çıkar.” (HABER MERKEZİ)

Ayşe Düzkan
Ayşe Düzkan

 

ÖNCEKİ HABER

Enis Berberoğlu duruşması 13 Şubat’a ertelendi

SONRAKİ HABER

Tutal: Kimsenin ihraç gerekçesi bilinmiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa