Bravo işçilerinin kampanyası dünyada yankı buldu

Bravo Tekstil işçilerinin Zara’ya karşı başlattıkları kampanya İndependent, Newsweek, Fortune, CNBC, The Sun, Foxnews, Ekonomia  gibi tanınmış dergi,  gazete ve tv kanallarının  yanı sıra İsveç medyasında da geniş yer buldu.  

İsveç’in  en yüksek tirajlı ikinci gazetesi Expressen’in yanı sıra pek çok gazete ve internet sitesi Brova işçilerinin sürdürdükleri kampanyaya sayfalarında yer verdi.  

Ispanyol İnditex Grubu’na bağlı Zara’nın 38’i Türkiye’de olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinde iki bini aşkın mağazası bulunuyor. Zara’ya üretim yapan Bravo Tekstil fabrikasının sahipleri işçilerin 3 aylık maaş, ihbar ve kıdem tazminatlarını ödemeden kaçınca işçiler, Zara’nın haklarını vermesi için kampanya başlattı.

İşçilerin Zara’nın sattığı ürünlere “Alacağınız ürünü ben yaptım ama paramı alamadım” etiketi yapıştırmaları  pek çok ülkenin yanı sıra İsveç’de de yankı buldu. Günlük yayımlanan ETC gazetesinde Bravo Tekstil işçilerinin haklarını almak için verdikleri mücadele ve Zara’nın gerçekleştirdiği ucuz iş gücü sömürüsüne geniş yer verdi. 

Giysi tekellerinin dünyanın değişik ülkelerinde gerçekleştirdikleri sömürüyü ‘Slow Fashion’ kitabıyla teşhir eden Yazar Johanna Nilsson,“Olanlar en basit deyimiyle kahradeci. Ama aynı zamanda giyim sanayi böyle ve bunun açığa çıkması oldukça iyi” dedi. 

MESAJLARINI ULAŞTIRMAYI BAŞARDILAR

Kötü çalışma koşulları, düşük ücretler ve sosyal hakların yoksunluğunun tekstil sektöründe yaygın olduğunu söyleyen Nilsson, Bravo Tekstil işçilerinin kampanyalarıyla olanları dünya kamuoyunun gündemine getirmelerinden duyduğu memnuniyeti “ Gerçekten mesajlarını ulaştırmayı başardılar,  bu harika bir şey” diyerek dile getirdi.

Zara’nın Türkiye’de gerçekleştirdiği işçi hakları ihlallerin kendisini şaşırtmadığını söyleyen Nilsson,  bundan bir kaç yıl önce Zara’nın giysi mağazalarında çalışan emekçilerin kötü çalışma koşullarına karşı başlattıkları eylemlilikleri hatırlattı. 

2012 yılında, Zara’nın mağazalarında çalıştırdığı emekçilere baskı yapması,  fazla mesai ücretlerini ödememesi, haklarını ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep edenleri tehdit etmesi tepkilere ve protesto gösterilerine yol açmıştı. 

ÜRETTİKLERİ ÜRÜNLERİ BEDAVAYA GETİRİYORLAR

Bravo Tekstil İşçilerin üyesi olduğu DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası’nın Merter Şube Başkanı Asalettin Arslanoğlu, Evrensel’in konu ile ilgili sorularını yanıtladı. 

Arslanoğlu, Türk medyasında belirtilenin aksine bundan bir kaç gün önce değil 2016 yılının Temmuz ayında işverenin ortadan kaybolmasından hemen sonra İcra Dairesi’ne başvurarak şirketin mal varlıklarına el konulmasını talep ettiklerini söyledi.

Uluslararası giyim tekellerinin aşırı sömürüsü ve daha fazla kar etme hırsından sadece Bravo işçilerinin değil dünyanın pek çok yerinde tekstil işçileriniolumsuz etkilendiğini söyleyen Arslanoğlu, “Tanınmış markaların bizim gibi ülkelere bakış açısı aynı. İşçilerin sorumluluğunu almamak için üretimlerini ‘Üçüncü Dünya Ülkeleri’nde yaptırıyorlar. Ürettikleri ürünleri neredeyse bedavaya getiriyorlar. Daha sonra da çekip gidiyorlar” dedi.

ÜNLÜ MARKALARIN ÇOĞU AYNI ŞEYİ YAPIYOR

Sorunun sadece Zara ile sınırlı olmadığına ünlü markaların pek çoğunun aynı politikayı izlediğine dikkat çeken Arslanoğlu, “H&M de Kırklareli’nde Şeker Tekstil’de aynı şeyi yaptı. İşveren ortadan kaybolunca işçilerin haklarını vereceği sözünü verdi. Ama aradan 4 yıl geçmesine rağmen H&M sözünü tutmadı. Şimdi de biz başkalarının borcunu ödeyemeyiz diyerek sorumluluğunu üstlenmek istemiyor” şeklinde konuştu. 

140 Bravo işçisinin haklarını almak için başlattıkları imza kampanyasına katılanların sayısı da 265 bine ulaştı. (Stockholm/EVRENSEL)