03 Ağustos 2012 13:11

‘Sürgü’de yaşanan katliam ve sürgün girişimi’

Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü beldesindeki Alevi aileye yönelik saldırıyla ilgili incelemelerde bulunmak üzere beldeye gelen  Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı ve Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Sekreteri Kemal Bülbül, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı ve Alevi Bektaşi Fed

‘Sürgü’de yaşanan katliam ve sürgün girişimi’
Paylaş
Sultan Kılıç

Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü beldesindeki Alevi aileye yönelik saldırıyla ilgili incelemelerde bulunmak üzere beldeye gelen  Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı ve Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Sekreteri Kemal Bülbül, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Engin Gündük ve Pir Sultan Abdal Derneği Malatya Şube Başkanı Songül Canpolat PSAKD Malatya Şubesinde ortak bir basın açıklaması yaptı.
PSAKD Genel Başkanı ve ABF Genel Sekreteri Kemal Bülbül, saldırıyı, bir katliam girişimi ve devamında ise mağdur ailenin sürgün edilmesi olarak nitelendirdi.
 

YEREL YÖNETİCİLERİN, SALDIRIDAN HABERİ VARDIR’    
Bülbül, yaşanan olayın bir katliam girişimi olduğunu belirterek: “Sürgü’de yaşanan saldırı bir katliam girişimidir. Katliam yapmayı amaçlayanlar, amaçlarına ulaşamayınca bu sefer Alevileri sürgüne göndermek için uğraşmaktadır. Malatya Valisi başta olmak üzere yetkililere soruyoruz. Bu saldırıyı kimler planlamıştır? Şu ana kadar neden hiçbir saldırgan hakkında yasal işlem, soruşturma, gözaltına alma gibi bir uygulama yapılmamıştır?
Saldırı gerçekleştikten sonra yaptığımız araştırmalar ve güvenilir kaynaklardan edindiğimiz bilgiler gösteriyor ki bu saldırı oldukça planlıdır. Yine edindiğimiz bilgilere göre “Yerel yöneticilerin saldırının planlandığından haberi vardır!” Bir başka dikkat çekici nokta ise Doğanşehir ilçesinde yaşanan bu boyuttaki bir saldırıya karşın ilçede kaymakam yoktur.” dedi.
 

‘GÖRÜNTÜ YOK DENİLMESİ DÜŞÜNDÜRÜCÜ’
Bülbül, en ufak yasal gösterileri dahi kamerayla kaydeden kolluk kuvvetlerinin böylesine bir katliam girişimini kaydetmediklerine inanmadıklarını belirterek şöyle konuştu; “27 Temmuz 2012 tarihinde başlayan saldırı girişimi, 28 Temmuz 2012 gece saat 02.00’de fiili saldırıya dönüşmüştür. Komediye bakın ki olay yeri incelemesi 30 Temmuz 2012 tarihinde yapılmıştır. Saldırıdan sonra saldırganlar hakkında hiçbir işlem yapmayan Doğanşehir Savcısı, saldırıya uğrayan Alevileri ‘İfade almak için’ adliyeye çağırmıştır. İşin tuhaf yanı ise böylesine ayan beyan bir saldırı hakkında ‘Hiçbir delil bulunamamasıdır!’ Olayın üzerinden dört gün geçtikten sonra gayriciddî bir araştırma yaparsanız tabi ki delil bulamazsınız! Örneğin ailenin avukatları ‘Neden olay hakkında bir görüntü veya fotoğraf yok?​’ diye sorduklarında ‘Önceliğimizi aileyi korumaya verdiğimiz için görüntü ve fotoğraf alamadık!’ cevabını almışlardır. Şimdi soruyoruz herhangi bir yerde bizim yasal ölçülerde dahi yaptığımız eylem ve etkinlikleri üç beş kamera ile çeken devlet güçleri, bu saldırıyı neden görüntülememiştir? Doğanşehir savcısı, hukuk ve insan hakları gibi temel değerleri bir yana iterek tarafgir davranmıştır.”
 

‘DİYANET İŞLERİ BAŞKANI SUSSUN’
Bülbül, Diyanet İşleri Başkanı’nın adeta bir politikacı gibi her önüne gelen konuda yorum yaptığını belirterek, “Diyanet İşleri Başkanının yapacağı en güzel şey susmaktır. Konuştukça infiale yol açıyor. Her değerlendirmesi yeni bir hata olan başkan, Alevilik hakkında yorum yapma hakkına sahip değildir” dedi. Alevi örgütleri olarak
Alevi inancına ve topluma sahip çıkmaya her türlü demokratik ve meşru hakkı kullanmaya devam edeceklerini vurgulayan Bülbül, “Haklarımızı alabilmek için eylem ve etkinliklerimizi yükselteceğiz. Eşitlik, özgürlük ve adaleti toplumsal yaşamın kendisi yapana kadar meşru demokratik mücadelemiz devam edecek. İnancımıza ve canlarımıza yapılan her türlü saldırıya karşı gereken yanıtı vereceğiz” diye konuştu.
 

‘ HÜKÜMET, ATEŞLE OYNUYOR’     
Saldırıların sorumlusunun AKP Hükümetinin Alevi inancı ve Alevi toplumu hakkındaki inkarcı tutumu olduğunu söyleyen Bülbül, şöyle devam etti; “Adıyaman, İzmir, Antep, Erzincan ve Didim’de kapılarımıza işaret koyanlar yakalanıp gereken hukuki işlem yapılmış olsa bu saldırı gerçekleşmeyebilirdi. Ama kapılarımızın işaretlenmesi için ‘Çocuk işi!’ diyen zihniyetten ne bekleyebiliriz ki? Malatya’dan AKP Hükümeti yetkililerine bir kere daha sesleniyoruz. Bu geliştirilen zihniyet böyle devam ettikçe toplu katliamlar yaşanacaktır! Başbakan ve hükümet yetkilileri bu gerçeği görmeli ve gerekli doğru tutumu göstermelidirler. Özellikle şu günlerde linç girişimi sevdalısı, katliam tutkunları Türkiye’nin dört bir yanında iş başındalar. Bu saldırılara ses çıkarmayan hükümet ateşle oynuyor!”
 

‘YENİ BİR SALDIRI OLMAYACAĞININ GARANTİSİ YOK’     
Saldırıyı planlayanların katliam yapma ve yakma amacına ulaşamayınca Alevileri Sürgü’den sürgün etmeye çalıştıklarını belirten Bülbül, “Özellikle Sürgü Belediye Başkanı bir yerel yönetici olarak tarafsızlığını, kamu hizmeti eden sağduyulu bir seçilmiş olma özelliğini yitirmiş görünüyor. Hükümet sözcüsünün olayı sıradanlaştıran yaklaşımı, saldırganlara güç vermiştir. Hükümetten mülki amirlere, yerel yöneticilerden güvenlik güçlerine kadar sorumluluğu olan herkes, yanlış ve yanlı bir tutum içindedir. Bu durumda yeni bir saldırı olmayacağı yolunda hiçbir garanti yoktur.” ifadelerini kaydetti.
 

SALDIRIYA UĞRAYAN AİLEYE ZİYARET 
Malatya'daki basın açıklamasının ardından heyet, Sürgü'ye giderek saldırıya uğrayan Evli ailesiyle görüştü. Evli ailesine desteklerini sunan dernek yöneticileri, çözüm yollarını görüşmek üzere Sürgü Belediye Başkanı Faruk Taşdemir'i de ziyaret etti. (Malatya/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Yine Aleviler, yine çarpı işaretleri

SONRAKİ HABER

CHP’nin Sürgü raporu: Nefret suçu ve cana kast eylemidir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...