Savaşın gölgesindeki Dara Harabeleri
Şerif Karataş, Mardin-Nusaybin arasında bulunan Dara Harabeleri'ni yazdı: Geçmişte uğruna savaşların yapıldığı Dara, şimdi yine savaşın gölgesinde.
Şerif KARATAŞ
Mardin
Mezopotamya Ovası insanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Göç yollarınnı üzerinde bulunan ovanın, elverişli iklimi ve verimli toprakları bulunuyor. Toprağın verimliliğini, Dicle ve Fırat Nehirlerini sularıyla pekiştiren Mezopotamya Ovası’nın bir ucu Mardin’de bir ucu da Basra Körfezi’ne kadar uzanıyor. Dicle ve Fırat sularını Basra Körfezi’nde denize dökmeden önce, sular birleşerek, Şattülarap adını alır. Basra Körfezi’nde Hürmüz Boğazından Umman Denizi’ne ardından da Hint Okyanusu’na bağlanır.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TARİHİ İZLER
Mezopotamya Ovası’nı gezdiğinizde insanlık tarihinde neden önemli bir yere sahip olduğunu görebilirsiniz. Geçmişte yaşamış medeniyetlere dair izler görürsünüz. Bunlardan biri de Dara Harabeleri ya da Dara antik kentidir. Kent 10 bin yıllık geçmişe sahip. Mardin’in Nusaybin ilçesinde kalıyor. Tarihi İpek Yolu’na yakın. Mardin-Nusaybin kara yolu üzerindeki Dara (Oğuz) köyündedir Harabeler. Dara Harabeleri, Mezopotamya Ovası ile Tur Abdin Dağlarının birleştiği yerde kireçtaşı ana kaya üzerinde kurulmuştur. Mezopotamya’nın ilk barajı ve sulama kanalarının da olduğu kenttir Dara. Su kanalları ve sarnıçların günümüze kadar korunmuş olması büyük bir şans.
Dara Harabelerinde farklı inançlara ait izler günümüze kadar taşınmış. Dara antik kenti, MÖ 530-MÖ 570’te İran Hükümdarı Darayuvaşi (Darxis) tarafından kuruldu. Kent, miladın ilk asırlarına kadar İranlılarla Romalılar arasında el değiştirdi.
1980’li yılların ortasından itibaren kazı çalışmalarının yapıldığı alan, kayalar içinde oyulmuş çevresi 8-10 kilometreyi bulan geniş bir alanı kapsıyor. Kazı çalışmalarının olduğu alanın hemen yakınında askeri karakol, diğer tarafında okul var. Kazı çalışmalarının olduğu zamana kadar harabelerin önemli bir bölümü ahır olarak kullanılmış. Harabelere ait taşların ise ağırlıklı olarak ev yapımında kullanıldığını görmek mümkün. Halk arasında zindan olarak adlandırılan fakat, yapıldığı dönem itibarıyla depo için yapılan ve yerin altında kalacak şekilde inşa edilmiş deponun üstünde ev yükseliyor.
OHAL’İN KALKMASI GEREKİYOR
Günümüze kadar zor da olsa kendisini taşıyabilen Dara Harabelerini anlatmak için kelimeler yetersiz kalıyor, görmek gerek. Geçmişte uğruna savaşların yapıldığı Mezopotamya Ovası ve Dara, şimdi yine savaşın gölgesinde. Fırat’ın doğusunda OHAL maalesef hiçbir zaman kalkmadı! 2013 ila 2015 yılları arasındaki ‘Çözüm Süreci’ döneminde, ziyaretçi akınına uğrayan Dara, ziyaretçilerini bekliyor. Bu da başta OHAL’in kalkması ve hayatın normalleşmesiyle olur.